Selamm! Bu bölüm en sevdiğim bölümlerden biri olmuş olabilir o yüzden tadını çıkararak okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar! 😊
"Merak. Birine karşı ansızın merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek istersiniz. Bu yüzden aşka en uzak cümle senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur." Gustave Flaubert
Mert'le konuştuktan sonra sebebini bilmediğim bir cesaret gelmişti. Şu âna kadar dillendirmeye korktuğum gerçek sadece bana zarar veriyordu. Hayatıma böyle devam edemezdim. Madem beklemek acıtıyordu, o zaman iyileşmek için yarayı koparıp atmaya katlanmak gerekiyordu. Ailem dağılır diye korkmuştum başta ama zaten dağılmış bir şeyi bir arada tutmaya çalışmak anlamsızdı. Babam annemi aldatıyorsa annemin de bunu bilmeye hakkı vardı. Fazla düşünmeden eve geri döndüm. Anneme ve babama da konuşmamız gereken önemli bir durum olduğunu söyleyerek salonda beklemelerini istedim. Sonrasında hışımla abimin odasına daldım. Bilgisayara bakıyordu. Benim odasında olduğumu fark edince ne var dercesine baktı.
"Bu mesele bugün kapanacak artık." Abimin kaşları çatıldı,
"Ne?"
"Salona gel, anlatacağım." Ayağa kalkıp yanıma yaklaştı,
"Ne oluyor Ceyda? Bir saçmalık yapmayı düşünmüyorsun herhalde?" Tereddüt etmedim.
"Sadece gel."
Lafımı dinleyip peşimden gelmesini beklemiyordum ama geldi. Annem tedirgin gözüküyordu, evden o kadar kötü bir ruh hâli ile çıkmıştım ki haklı olarak endişeleniyordu.
Üzgünüm anne, bugün canın daha da sıkılacak. Keşke daha önce söyleyebilseydim. Affet, yapamadım.
"Kızım ne oluyor?"
"Anlatacağım." dedim ve duraksadım. Düşündüğümden daha zordu, konuşmaya nasıl başlamalıydım? Abim ne yapacağımı anlamamıştı fakat suratında tedirgin bir ifade oluşmuştu.
"Baba, abimin neden uzun zamandır sana böyle davrandığını biliyor musun?" Babam konunun bu olacağını tahmin etmemiş gibi şaşkın görünüyordu.
"Ne?" Tam cevap vermek üzereydim ki lafım abim tarafından kesildi.
"Ceyda?!" Abim 'sakın' dercesine bakıyordu ama artık çok geçti. Devam ettim,
"Yani, sanki sana saygı duymuyormuş gibi. Hissettin mi ondaki farklılığı?" Babam cevap vermese de kaşları çatılmıştı.
"Ceyda, yeter!" Abim oturduğu yerden fırlayıp yanıma geldi ve kolumdan tuttuğu gibi çekiştirmeye başladı. Kontrolünü kaybetmeye başlamıştı. Kolumu ondan kurtarmaya çalıştım ama fazla güçlüydü. Madem adil oynamıyordu, ben de ağırdan almazdım. Kolumu çevirerek tırnaklarımı pazılarına acımadan sapladım.
"Ah! Ne yaptığını sanıyorsun sen?!" Anında kolumu bırakmıştı.
"Boşuna çırpınma, anlatacağım."
"Ne oluyor kızım?" Annem dehşete düşmüş gibiydi. Ona cevap vermedim ve direkt babama döndüm.
"Baba, abimin üniversite sınav sonuçlarının açıklandığı günü hatırlıyor musun?" Babam daldığı için sorumla irkildi,
"Hatırlıyorum da ne bağlantısı var?" Devam ettim,
"Hani abim arkadaşı ile buluşmak için dışarı çıkmıştı ya. Yolda sonuçların açıklandığını öğrenip eve geldiğinde ne görmüş biliyor musun?" Derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıkta Kalan
Romance"İnan bana senin beni sevme ihtimalinden daha güzel olan bir şey varsa o da yüzündeki gülümsemenin sebebi olmamdır." Bu tek bir kişinin hikâyesi değil. Ateş, Selin, Ceyda ve Eda... Her şey dördünün arkadaş olmasıyla başladı. Zamanla hem arkadaşlıkl...