Yalnızlık senfonisi

13 1 0
                                    

Kar gibi örttü üstümü dedi annesinin kollarındaki Arat , düzen böyle diye mırıldanıyordu çaresizce.Annesi Arat'ı çok seviyordu,babası babası hakkında konuşmak istiyor muydu  Arat .Aynı şeyi mi görüyoruz baktığımız aynı ya peki ya gördüğümüz onlar da aynı mı? Tabi ki hayır. Şimdiye kadarki bütün soruların cevapları hayır. Arat böye biliyordu böyle öğrenmiş ve bunu uyguluyoru uygulayacaktı da çünkü zamanı tutmanın bi yolu yoktu. Annesini geri getirmenin bi yolu olsaydı eğer Arat bunu kabul eder çünkü en çok zamana hakim olmak istiyordu.İstiyordu ama nafile zamanda akan gözyaşı gibi sayısız ve hızlı bir yağmur gibi şiddetli her bir saniyesinde acılar barındıra barındıra koşuyordu .Depar atıyordu sanki, zaman .

 Göz göre göre ,koşa koşa Arat'ı Gece'ye yani o güne tekrar götürüyordu.O gün o, annesinin öldüğü , kaderin en acımasız oyunlarını sergilediği günlerden birinde Arat hiç durmadan devam ediyordu, anne ölme anne çığlıklarını atmaya.Peki ya düzeni bozup zamanı getirebilselerdi bu yakışıklının önüne o zaman ne olacaktı.

Hayat gelip geçene aldırmada yaşama sanatıdır.Eğer bunu başarabilirseniz diğer her sey yoluna girer.Arat da bunun farkındaydı

Arat çok üzgündü yaşadıklarından dolayı, belki de bu üzüntü onu bu kadar değiştirmişti.Soğuk,acımasız, ve kalbi buz kesmiş bir kimse gibi davranıyordu.Arat bu içinden çıkması zor kuyuda tek başına değildi.Yanında Gece de vardı.Gece de tıpkı onun gibi düşünüyordu.Zor kuyuda yalnız başına ilerliyordu. İşte bu günlerden birinde iki yalnz karşılaşmıştı tekrar.Bu sefer Gece yine kurtarıcak mıydı Arat'ı 

Atlamak istiyorsan atla dedi Gece umarsız bir tavırla nasıl olsa buraya bunun için geldik.İyi yaparsın diye de üstüne ekledi.Gece'ye sinirlenen Arat atlamayacağım sen atla dedi bu sefer. Gece de üzgündü ama Arat gibi atlamayı düşünmüyordu.Arat da atlamaktan vazgeçti ve aralarında koyu bir sohbete daldılar.Arat başladı konuşmaya.

Neden dedi neden ben olmak zorundayım Allahım. Nede ben diyerek kadere umarsızca içerliyordu. Bu kaçıncı kaybedişim dedi içten içe onu Gece'nin duymamasını isteyerek.

İyi de Gece duymasa onu kim duyacaktı? 

Ve gece duydu.. Gece Arat'ı  duydum dedi , duydum çaresizliğini, yanlızlığını, yalnızlığa akıştı. Akıştı ve Gece 'ye dönerek ağlayamıyorsun bile 

Gece ağlamaya başladı bu son cümleden sonra gururuna dokunmuştu galiba. Ah be kadir kıymet bilmezler için kendimizi ne kadar da üzdük dedi Gece. Arat da ayı hisleri daha fazlasını hissediyordu. Sevmek ne zormuş be, çiçeği, sevgiliyi, aşkı, aşka aşık olmak ne zormuş be diye geçirdi içinden. Aşka aşık olduğu için bunca hataları yapışı ve görmezden gelişiydi. Hayatı gelişi güzel yaşamak istiyordu, içinden öyle geçiyordu engel olacak bi an bi saniye bir dakika bile geçirmek istemiyordu.

GİZEMLİ ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin