•Sokak Çocukları• (MinSung)

20 "Proje"

_______________

"Bir dakika, ben ne alaka? Alt sınıflar yapmıyor mu bu projeyi?"

Fizik öğretmeni son dersin çıkışında Minho'yu durdurup alt sınıflara fizik projelerinde yanında durması gerektiğini söylemişti.

"Evet. Ama senin de onlara yardımcı olmanı istiyorum. Çünkü fizik dersini hem çok seviyorsun hemde derste çok iyisin."

Minho derin bir iç çekip onayladı.

Mutlu olması gerekirdi ama o mutlu değildi. Proje yapacaklarin arasında Yeosang ve Jisung vardı çünkü. Ve aynı takımdalardı... Bunu nereden mi duymuştu? Tabi ki Jeongin'den.

..........................

"Bize yardımcı mı olacak? Saçmalık." Jisung ve Yeosang aralarında konuşuyordu. İkisi de onu istemiyordu.

Minho derin bir iç çekti ve tek tek grupları gezdi. Neden bunu yapmak zorundaydı? Neden buradaydı? Hiçbir fikri yoktu. Bildiği tek şey yapmak zorunda olduğuydu.

Tam o sırada yanına bir çocuk gelmişti. Bu kişi ondan epeyce uzun biriydi. Sahi bu çocuk kimdi?

"Merhaba, ben Choi Soobin. Son sınıfım. Proje varmış galiba. Hoca seninle beraber yardım etmemi istedi."

Son sınıf olmak için fazla uzun değil miydi sanki? Yoksa kendisi mi fazla kısaydı?

"Tanıştığıma memnun oldum. Bende Lee Minho. Açıkçası neden burada olduğumu hâlâ çözemedim..."

Biraz sohbet ettikten sonra grupları aralarında bölüşmüş ve dolaşmaya başlamışlardı. Bu proje TÜBİTAK projesi benzeri bir şeydi. (Yani öyle hayal edin işte)  Sahi neden fizik?

Jisung'un bulunduğu grubu şansa Soobin almıştı... Evet aralarında anlaşmışlardı ama bir anlık dalgınlıkla...

Yapacak bir şey bulamayınca Soobin'e baktı. Çocuklarla gerçekten iyi ilgileniyordu. Ya kendisi? Elinde olsa bırakır giderdi.

"Minho yardım etmeyecek misin?? dedi sözlerini vurgulayarak, San.

Bu çocuğun burada ne işi vardı?

Dudaklarını birbirine bastırdı ve onların yanına doğru gitti.

"Boşuna mı geldin buraya? Soobin'e bak herkesle ilgileniyor. Ama seni zorla çağırıyoruz." dedi kaşlarını çatarak.

Derin bir nefes aldı. Ve sorunun ne olduğunu sordu kibarca.

Boş bir şey soracağını düşünmesine rağmen gerçekten mantıklıca bir şey sormuştu. Minho ise düzgünce cevabını vermişti.

........................

"Demek Jisunglar'ın öğretmenisin artık." dedi gülerek Chan.

"Komik değil!" dedi kaşlarını çatarak Jisung.

"Sen sesini kes be bücürük." dedi Hyunjin ona karşı.

"Asıl sen kes! Hoşuma gitmeyen şeyler konuşmayın diye yüz kere dedim ben."

"Hoşuna gitmeyecen şeyler? Demiyorsun ki Minho hyungun adını duymak bile istemi-" Hyunjin'in ağzını Changbin kapatmıştı. Tabi Minho onun dediğini çoktan anlamıştı...

"O ağzını bir kapatsan..." dedi Changbin, Hyunjin'e fısıldayarak.

Minho başını eğmiş onların önünden yürüyordu. Artık alışmıştı Jisung'un ona dediği şeylere. Veya onu düşmanı Yeosang ile görmeye...

Gerizekalı
Jisung'a yaklaşmasan iyi edersin Minho...

Bu çocuk onun peşini tahminen  ne zaman bırakacaktı. Yine mesaj atmıştı. Muhtemelen yakınlarda bir yerlerdeydi.

"Yeter." dedi kendi kendine.

Bunu sessizce söylemesine rağmen Jeongin bunu duymuştu. Kafasını Minho'nun telefonuna doğru çevirsede bir şey göremedi. Artık anlamıştı. Onu tehdit eden biri vardı.

__________________

"Jisung hyung ile nasıl gidiyor? O da projede grubunda ya." Gecenin birinde ikisi de uyumayınca Jeongin konu açmaya karar vermişti.

"Soobin ilgileniyor onların grubu ile." diye kestirip attı.

Tekrardan bir sessizlik oldu...

"Neden üzüldüğün hâlde bunu kimse ile paylaşmıyorsun?"

"Ne faydası olacak ki?" dedi göz devirerek.

"Rahatlarsın en azından. Tamam belki benimle konuşmak iste-"

"Seninle konuşmak istemiyor muyum? Ne güzel uydurmuşsun." dedi gülerek.

"Yani o mânada değil. Benimle rahat etmezsen diğerleri var gibisinden."

Başını iki yana salladı.

"Onlarla hiç rahat hissetmiyorum asıl. Kötü olduklarını söylemiyorum. Ama.... biliyorsun..."

Onaylar şekilde mırıldandı.

"Beni yanlış anlama. İçinizden en çok rahat ettiğim kişi Jisung'du. Bunu sende biliyorsun. Ama şimdi işler değişti. Aslında her şeyi batıran benim. Hepsi benim korkaklığım yüzünden oldu..."

Gözleri dolduğundan yüzünü duvara döndü.

"Neyden bahsediyorsun? Bana dön hyung!"

Göz yaşlarını silip ona doğru döndü.

"Anlatamam Jeongin. Zaten her şeyi berbat ettim. Jisung ile benim aramı bırak direk hepimizin arası açıldı. Yani belki öyle durmuyor ama eskisi gibi değiliz. Yoksa bana mı öyle geliyor?"

"Haklısın... Ama bu tek senin suçun değil ki. Jisung hyungda hata yaptı o Yeosang pisliğini uyarak. Eskiden severdim onu. Şimdi ise nefret ediyorum."

Nefret edilmeyecek bir tarafı mı vardı?

•Bölüm Sonu•

Saçma sapan bir bölüm ile karşınızdayım.

Teli elime alamıyorum. Her gün 10 kelime anca yazıyorum djwoqosisjsj

İdare edin işte ne yapayım.