21 "Barış"

64 9 25
                                    

____________________

Çoğu grubun projesi bitmiş geriye 4-5 grup kalmıştı. Ve bu gruplardan biri de Yeosang ile Jisung'un bulunduğu gruptu.

"Minho istersen bugün sen gidebilirsin. Ben göz kulak olurum onlara."

Minho şaşırmış bir vaziyette ona bakıyordu.

"Neden?"

"Bugün evde tekim. Yani burada kalıp sıkılmamış olurum. Sende bugün çok yorgub gibisin zaten."

Minho başını aşağı yukarı sallayıp onaylamıştı. Burada durmanın anlamı yoktu.

"Yeosang ve Jisung nerede?" diye sordu Soobin'e.

"Onlar projeyi bugün bitirip hocaya teslim ettiler bile. Bilmiyor muydun?"

Minho kaşlarını çattı. Ne ara bitirmişlerdi ki?

"Hayır. Neyse yarın görüşürüz." deyip bulundukları yerden dışarı çıkmıştı.

Bahçeye indiğinde bir ses duymuştu. Yakınlardan geliyordu. Ses tanıdık gelmese yoluna devam ederdi. Ama ses tanıdıktı.

Sesi dinledi ve o yöne doğru yaklaştı.    Biraz daha ilerleyince gördüğü manzara sinirlerini hoplatmıştı.

Yeosang, Jisung'u kenara sıkıştırmıştı.

"Elimden kaçabileceğimi mi sanıyorsun Jisung?" Sinir bozucu gülümsemesi ile gülmüştü.

Jisung'a çok yakın durduğundan dolayı Jisung olabildiğince uzaklaşmaya çalışıyordu. Ama duvar varken nereye kaçabilirdi ki?

Minho aralarındaki şeyi boş verip onların yanına gitti. Artık Yeosang umurunda değildi.

Yeosang'ın sırtına güzel bir yumruk indirmiş ve onu Jisung'dan uzaklaştırmıştı.

"NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN?" diye bağırdı ona.

Yeosang neye uğradığını şaşırmış bir şekilde Minho'ya bakıyordu. Kendine geldiğinde ayağa kalkmış ve onu yakasından yakalamıştı.

"Sana mı kaldı aptal şey?"

"Evet bana kaldı geri zekalı!"

Yeosang'a bir iki yumruk attıktan sonra geri çekilmişti. Ayağa kalkıp Jisung'un kolundan sertçe tutmuş ve peşinden sürüklemişti. O an gözü Jisung'un korkulu gözlerini görmemişti tabi sinirden...

5 dakika sonra Jisung'un yüzüne bakınca yüzündeki endişeli ifadeyi görmüş ve kötü hissetmişti.

"Jisung, sen iyi misin?" demişti ona bakarak.

"Umurunda mı sanki?" Jisung önden hızlıca yürümeye devam etmişti

"Tabi ki umurunda!" Onu kolundan tutup durdurmuştu.

"O şerefsiz sana bir şey yapmadı değil mi?"

"Hayır. Sen gelmeseydin başka tabi ..." Elini, onu elinden çekip beraber yürümeye devam etmişlerdi.

"Seni dinlemediğim için üzgünüm." Jisung'dan beklenmeyen bir laftı bu.

"Sorun değil. Yeter ki sana bir şey olmasın."

Jisung eğmiş olduğu başını şaşkınlıkla kaldırmıtı.

"Onca laftan sonra bana bunu mu diyorsun cidden?" Minho'yu çok kırmıştı. Bunun farkındaydı.

"Sen benim arkadaşımsın Jisung. Hele ki çocukluk arkadaşım... Sana alındığımı nasıl düşünüyorsun? Yani kırıldım ama nefret edecek kadar da değil yani."

Jisung kendinden utanmıştı.

Yol boyunca daha fazla konuşmamışlardı...

..................................

"Bizimkiler evde değil. Bu da bol bol konuşabiliriz demek. "

Minho koltuğa oturmuş Jisung ise hemen yanına oturup ona yaşlanmıştı.

"Özlemişim..." diye mırıldandı Jisung.

"Ben de..."

"Yine aramız bozuk olacak mı?"

"Hayır. Sırf biri için seni ve diğerlerini daha fazla incitemem. Gerçi korkak olan bendim..."

"Neyden bahsediyorsun?"

"Boş ver."  Anlatmaya niyeti yoktu. Anlatmayı düşünmüyordu da hiçbir zaman.

"Proje işi ne oldu? Soobin bitirdiğinizi söyledi."

Jisung projeyi duyduğu gibi yüzünü ekşitti.

"Sırf ondan kurtulmak için tuhaf bir şeyler yaptım diyebilirim. Aslında çoğu şeyi ben yaptım. Muhtemelen kazanamyacağız ama umurumda değil."

Jisung'un gerçekleri farketmesi güzeldi. En azından artık eskisi gibi olabilirlerdi. Belki arkadaştan öte olmazlardı ama en azından yakın olacaklardı, değil mi?

•Bölüm Sonu•

Amacım sadece kitabı bitirmek. Anısı olmasa silerdim. Ama V live'dan kalma tek kurgum bu. Elimden geldiğince çabuk bitireceğim. Bu yüzden direk barıştırdım ve kısa bir bölüm yazdım. Affedin lütfen.

Gerçi kimsenin umurunda değil kitap...


•Sokak Çocukları• (MinSung) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin