17.Bölüm

2.7K 70 2
                                    


Kursun bana denk gelmişti benim istediğim de buydu eve hazirlanmak icin gittigim de çelik yelek giymistim,tufegin sesini duyan herkes dışarıya çıktı abim ve dayım başıma dikildi
"Alpalsan beni duyuyor musun koçum" dedi duyuyorum tabi ki dayı duymaz olur muyum gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdim benim için telaslanmaları hoşuma gitmişti açıkçası poyraz ve savaş yerinde duramiyordu seslerini duyuyordum daha fazla dayanamayıp güldüm gözlerimi açtığım da şok bir şekilde bana bakıyorlardı
"Çok mu korktunuz lan" dedim gülmeye devam ediyordum abim küfür etti
"Lan senin ben" dedi poyraz emreyle savaş pyrazı tutuyorlar bıraksalar beni parçalayacakdı
"Ne oluyor oğlum" dedi dayı ellerinden tutup ayağa kalktım
"Ah be dayım ben seni para için satar miyim" dedim dayı anlamamış bir şekilde yüzüme bakıyordu
"Sana sonra anlatırım dayım" dedim emreyle döndüğüm de şok olmuştu emrenin omuzlarından tutum
"Şimdi barıştık mı?", diye sordum utanmazsa ağlayacaktı emre
"Abim" Diye sarıldı sarılmasına karşılık verdim emre kötü olmak istemiyordum o da benim bir kardeşim sonuçta
"Biliyordum abim biliyordum,böyle birsey yapmayacağını" dedi emreyle baktım
"Sevdiklerimi parayla değişmem"dedim o sırada telefonum çaldı elime aldığım da sırıttım arayan tufandı telefonu açtım
"Seni hain" Diye kükredi kahkaha attım
"Ben sözümü tuttum tufan" dedim daha çok sinirlendi
"Ne sözü lan sattın beni,Dayıyı alacaktım senden" dedi gözlerimi devirdim
"Eee verdim senin adamın salakmış ben ne yapayım" dedim şen Bur ses tonuyla
"Alpaslan!" Diye bağırdı kaşlarımı cattim
"Ssst o ses tonuna dikkat et,kork benden tufan kimse benim sevdiklerime dokunamaz" diyip telefonu yüzüne kapattım şimdi oynayalım tufan efendi
*******
Elisa'dan
Uyandığım da alpaslan gitmişti çok özlüyorum onu gerçekten alpaslanı kaybetmek istemiyordum yataktan kalktım elimi yüzümü yıkadım pijamalarımla mutfağa geçtiğim de şok olmuştum evrim kahvaltı hazırlıyordu normal de evrim böyle şeyler yapmazdı genel de ben yapardım o ders çalışırdı
"Bugüne özel bir şey mi var?" Diye sordum alay eder gibi evrim arkasını döndü gülümsedi
"Sana da günaydın" dedi çayları dökmek için arkasını döndü
"Şaşırtıyorsun beni evrim" dedim sandalyeye oturdum ağzıma bir zeytin attım
"Abartma elisa" diyip güldü bir çayı kendi önüme diğer çayı kendine aldı karşıma oturdu savaşla olanları konuşmadık evrime bakıp gülümsedim
"Ee anlat bakalım" evrim bana baktı
"Neyi?" Diye sordu anlamamazlıktan geliyordu ama bu sefer susamazdı
"Savaşla olanları" dedim evrim iç çekti
"Önemli bir şey olmadı" dedi isteksiz bir şekilde elini tuttum
"Ben senin kardesinim,bana anlatmayacaksın da kime anlatacaksın" dedim evrim acılı şekilde gülümsedi kalbim sızladı kardeşimin hep mutlu olmasını istiyordum ve evrim savaşla mutlu olmak istiyordu peki savaş buna hazır miydi ki?

Evrim herseyi anlattı lafını kesmeden onu dinliyordum sözünü bitirdikten sonra cevap verdim
"Ona biraz zaman tanı" dedim evrim bana baktı
"Ben ona zaman tanırım elisa,ama kalbimi kırmasına hiç gerek yoktu" tıpkı alpaslanla Ben gibilerdi farkında olmadan birbirimize tutulmuştuk
"Alpaslan da öyleydi" dedim ama alpaslan savaştan daha sakindi bana göre savaş abisine göre biraz katıydı bunu evrime söylemedim doğru birsey mi yaptım?
"Alpaslan seni seviyor,ama savaş benden nefret ediyor" güldüm evrimin elini tutum tekrar hafif sıktım
"Sence sevgi hemen olacak birsey mi?" Diye sordum evrim bilmiyorum der gibi başını salladı
"Biraz zaman tanıyın birbirinize olacagı varsa olur zaten" dedim evrim olumlu şekilde başını salladı hiç sanmıyordum evrim sabırsız biriydi birsey olacaksa hemen olsun istiyordu

O sırada kapı çaldı evrim ayağa kalkacakken ben oturması için el işareti yaptım
"Otur ben bakarım" diyip kapıyı açmaya gittim karşımda alev ve tanımadığım bir kız vardı kız güzeldi siyah saçları yeşil gözleri buğday tenliydi alev bana sarıldı
"Elisa" dedi sarilmasina karşılık verdim alev ve tanımadığım kız içeriye girmesi için kenara çekildim
"Hosgeldiniz,bizde kahvaltı yapıyorduk gelin hadi" dedim onları mutfağa çekiştirdim alev aynı sıcaklıkla evrime sarıldı evrimle iyi arkadaş olmuşlardı benden daha iyi ama içimde hiç kıskançlık bile yoktu bazı insanlar sevdiklerini başkalarıyla paylaşamaz yalan söylemeyeceğim bende bazen oluyordum ama şuan yoktu alev bana ve evrime döndü
"Tanıştırayım Nalan" kız bize gülümsedi evrime elini uzattı
"Evrim"
"Memnun oldum" dedi Nalan
"Bende" dedi evrim,Nalan aynı sıcaklıkla bana döndü
"Elisa,ikiziz" anlamıştır zaten kız niye açıklama yapıyorsan nalanın gülümsemesi biraz daha genişledi
"Memnun oldum" gülümseyip olumlu anlamda başımı salladım
"Ben çay dökeyim size" dedi evrim alev ve Nalan oturdular biraz havadan sudan konuştuktan sonra alev bana döndü
"Elisa bugün dışarıya çıkalım mı?" Diye sordu
"Olur" dedim alev evrime döndü
"Sende gel" dedi evrim olumsuz şekilde basini salladı alev üzülmüştü
"Neden?" Diye sordu
"Havam yok ders çalışmam gerek" dedi alev biraz ısrar etmişti ama evrim kararliydi nalana döndüm düşünceliydi bir derdi mi vardı
"Nalan" dedim gülümseyerek Nalan düşüncelerinden dalmış bana baktı
"Biraz kendinden bahsetsene" dedim Nalan aleve baktı alev gözlerini kapatıp açtı
"Yani, nereden başlasam ki?" Dedi Nalan
"Hm ne iş yaparsın?" Mesela dedi evrim alev birden gerildi aynı şekilde Nalan da gerildi
"Şey" Nalan cayindan bir yudum aldı boğazını temizledi
"Pavyon da solisttim" Ben ve evrim şok olmuştuk ama hiç yadırgamadım çünkü insanların ne yaşadığını bilemezsin Nalan bana döndü acı bir şekilde gülümsedi
"Tıpkı alpaslan gibi birini sevdim" şaşırdım alpaslan diyince kalbim sızladı nasıl özlediğimi hissetim nalanin dinlemeye devam ettim
"İşini öğrendiğim de korkaklık yaptım onu terk ettim,o da anlayış gösterdi" Bunu söylerken içi parçalanarak söylemişti kimdi ki bu kişi
"Peki kim?"
"Poyraz" gözlerim kocaman oldu çünkü poyraz hiç acısını gösteren birini değildi yeri geldiğinde çok acımasız yeri geldiğinde çok neşeli biri oluyordu
"Şimdi aranız nasıl konuştunuz mu?" Dedi alev Nalan aleve baktı
"Benden nefret ediyor" dedi üzülmüştüm açıkçası poyrazla Nalan çok uyumlu çift olurdu aslında peki ya poyrazın nefreti hâlâ sevgiyse?
"Devam ediyor musun işine?" Diye sordu evrim
"Önceden poyraz istemiyor diye bırakmıştım ama şuan devam ediyorum" dedi
"Çünkü hayatım da poyraz yok" acı bir şekilde gülümsedi

EFULİM+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin