10.Bölüm

6K 146 35
                                    

Alpaslan Kara'danArabanın üstüne bir kız düştü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alpaslan Kara'dan
Arabanın üstüne bir kız düştü. Elisanın başını göğsüme bastırdım görmemesi için kaşlarım catik bir şekilde çatıya baktım iki tane adam aşağıya bakıyordu.
Büyük ihtimalle kızı ölüme iten onlardı cok sinirlendim
"Savaş!" Diye bağırdım Savaş hemen yanıma geldi
"Buyur abi" dedi
"Elisayı eve bırak" elisa başını kaldırıp gözlerimin içine baktı,sanki göz bebekleri titredi
"Alpaslan" dedi kısık çıkan sesiyle ellerimi yanaklarına koydum
"Arkana bakmayacaksın elisa" dedim başımı başına yaslayıp gözlerimi kapattım
"Eğer bakarsan bunun devamı gelir" dedim elisa iç çekti.
Nedensizce bu kıza birsey olsun istemiyordum ona bir söz vermiştim koruyacaktım bu aralar zaten az iş veriyordum daha fazla bu işlere sokmak istemiyordum
"Dikkat et Alpaslan" dedi titreyen sesiyle hayır be kızım ağlamak yok. Savaşa götür diye göz kırptım Savaş elisanın kolundan tutup arabaya sürükledi dediğim gibi arkasına bakmadı.
Önüme döndüğümde poyrazin yanına koştum
"Yaşıyor mu poyraz" dedim poyraz olumlu anlamda basini salladı
"Ambulansı aradım yoldadır" kızın nabzına baktım az vardı eğer Ambulans gelene kadar dayanabilir mi bilmiyordum?
"Ambulansı bekleme sen kizi götür hastaneye" dedim sesim sert çıktı içimde ki öfke ortaya çıkmaya başladı
"Sen ne yapacaksın?" Çatıya bakıp konuştum
"Temizlik yapacağım" dedim çatıya doğru ilerlemeye başladım belki de kacırmıştım adamları ama umrumda degildi bulurdum.
Çatıya çıktım kapıya tekme attım adamlar oturmuş sigara iciyorlardi beni görünce sigaralarını söndürdü
"Kimsin lan sen" dedi öbürününden biraz uzun olan kişi sırıtmaya başladım
"Celladınız" dedim eğlenceli bir şekilde.
Gidip ikisinin de boğazına yapışıp aşağıdan sarkmaya başladım ikisi de korku dolu gözlerle bana baktılar
"Ulan itler bir kadına nasıl el kaldırırsın lan siz!" Gözlerimden ateş çıkıyordu artık
"Ben kimim biliyor musunuz?" Diye bağırdım ikisi de korkuyla başlarını hayır anlamında salladı
"Ben Alpaslan Karayım!" Daha çok korkmaya başladılar boyunlarini biraz daha sıkarak sözüme devam ettim
"Azrailin ta kendisiyim!" Diye kükredim resmen öbürününden kısa olan çocuk konuştu
"A-abi nemini çok duyduk" dedi titreyen sesiyle
"Ama bilmediğiniz konular var" diyince daha çok delirdim bilmediğim ne olabilirdi kıza teklif sundular kız da kabul etmeyince öldürmeye karar verdiler ölen kadınların çoğunun hikayesi böyleydi red ettiği için öldürüldü
"Ne lan bu mesele!" Diye bağırdım yanındaki çocuk konuştu boğazlarım sıktığım için biraz zor konuşuyorlardı
"A-abimizi red etti" ah ne demiştim size red ettiği için öldürülüyordu gözlerimi kapattım derin derin nefes aldım.
Adamların boğazını sıkmayı bıraktım ikisi de öksürmeye başladı
"Söyleyin şu abinizin adını,söyleyin ki canınızı bağışlayım" Yok öyle yağma onlar da cezasını çekecek ama önce abileri çekecek bunları zaten bulurdum.

******************
Poyrazı hastaneden almaya gittim arabaya bindiğinde ona döndüm
"Kız nasıl?" Diye sordum bana baktı
"Şuan yoğun bakımda durumu kritik" dedi bu beni daha çok sinirlendirdi olumlu anlamda başımı salladım arabayı çalıştırdım
"Nereye kardeşim?" Kaşlarım catik bir şekilde
"Bunun yapanın yanına mı bırakayım?" Dedim anlamıştı
Issız bir yer gibi yerr geldik bir kaç grup ateşin başına oturmuş icki içiyorlar arabayı durdum emre de arkamdan gelmişti arabadan inip onların yanına gittim. Hepsi dönüp bize baktı aralarından biri konuştu
"Hayırdır birader birine mi baktın" siritmaya başladım
"Cemal adında birini arıyorum" dedim başta oturan cevap verdi
"Benim hayırdır" dedi sert olmaya çalışıyordu ama bu sertliği bana sökmezdi yol da giderken poyrazdan kızın ismini öğrendim
"Zeynebi tanıyor musun?" Pis kahkahası sergiledi
"O orospu daha ölmedi mi?" Diye sordu piç kuruşuna bak sen
"Gücün kadınlara mi yetiyor" dedim sözüm onu sinirlendirdi bana doğru gelmeye başladı
"Sana da yeter!" Diye bağırdı yumruğunu salladı yana doğru kaydım ıskala elinden tutup büktüm
"Benim kim olduğumu biliyor musun sen?" Diye sordum bilmiyordu bilse önümde tir tir tirerdi konuşmasına fırsat vermeden sözüme devam ettim
"Alpaslan Karayım ben!" Diye bağırdım gözlerinde korku oluştu tabi öbür adamlarında
"A-Abi affet bilmiyordum sen olduğunu" yumruğumu yüzüne geçirdim yere düştü öbürleri kaçmayı düşünüyordu onlara döndüm
"Sizinle arkadaşlarım ilgilenecek" cemal denen iti işaret parmağımıla gösterdim
"Ama önce bu it" dedim Cemale vurmaya başladım bir güzel benzettikten sonra arabaya fırlattım
Poyrazla birlikte binip başka bir ormana doğru gittik
"Abi nolur bir daha kimseye dokunmayacagim" dedi titreyen sesimle it gibi titriyordu ama hiç acımıyorum poyraza bağlaması için işaret ettim bir sandaleye bağladı
"Biliyor musun ben pislikleri öldürmeyi nasıl seviyorum" dedim cemal ağlamaya başladı emreyi oburleri halletmesi için orada bırakmıştım. Poyraz bagajdan bezin şişesini getirdi agzini açıp cemalin etrafına dökmeye başladı
"Yakarak" ellerimi cebime koydum
"Çünkü ölürken o acı bagırışları çok hoşuma gider sanki,müzik melodisi gibi geliyor kulağıma" dedim cemal çırpınıyordu
"A-Abi canımı bağışla ne zaynebi ne de başka birini rahatsız etmeyeceğim" diye ağlamaya başladı bu hoşuma gitmişti kahkaha attım
"Zaten rahatsız edemezsin lan,sen ölüsün artık" dedim poyraz işini bitirip yanıma geldi cebimden bir sigara bir çakmak çıkardım.
Sigaramı dudaklarıma götürdüm yaktıktan sonra ateşi benzin tarafına tutuşturdum
"Zeynep ölmedi ama sen öleceksin"
"Abi yapma abi!" Yavaş bir şekilde cemale doğru gidiyordu ateş. Onun dudaklarından acı dolu çığlıklar duymaya başladım bu keyfimi yerime getirdi başımı gökyüzüne kaldırıp baktım gözlerimi kapatıp cemalin çığlıklarını duydum gülümsedim.
İsimiz bittikten sonra dönüp araba doğru ilerlemeye başladık
"Lan şu amına koduklarımı yakarak öldürmekten vazgeç,bezin parası ne kadar sen biliyor musun?" Diye sitem ediyordu kahkaha attım
"Parayı mezara mı götüreceğiz oğlum" dedim neşeli bir ses tonuyla
"Buradaki isimiz bitti,bir çay içelim mi?" Ah bu adam caya aşıktı yemin ederim
"İçelim lan" dedim gülerek,arabaya bindik kumarhaneye doğru ilerlemeye başladım

***********
Koltuguma oturmuş silahımı temizliyordum babamın bu silahı hediye ettiği gun geldi aklıma anılarıma daldım

Geçmiş Zaman
Ben daha 17 yaşındaydım annem hastaneye gitmişti babamsa eniştemin işini bitirmeye gitti. Eniştem halamı öldürdü babamda eniştemi işkence ede ede öldurecekti bu yüzden daha uyumamıştım bir bardak su içtikten sonra beklemenin anlamı yok diye odama çıkacaktım ki babam geldi
Üstü başı hep kandı ama gözündeki o öfke ve acı gitmemişti anlaşılan
"Baba iyi misin?" Diye sordum biliyorum hataydı böyle birsey sormam sonuçta kardeşi ölmüştü halamı çok severdim babama beni götürmesi içi yalvarmistim ama on sekiz olmadığım sürece bu işlere karıştırmayacaktı beni yanıma gelip boynumdan tuttu başını başıma yasladı
"Aslanım sakın ne olursa olsun,kadınlara zarar verme" Babam anneme bir kere bile vurmamisti kadınlara hep saygısı vardı
"Hiç bir kadını öldürme hatta onları koru onları öldüreni bul ve işlerini bitir" dedi gülümsedim olumlu anlamda başımı salladım belimden altın renginde bir silah çıkardı
"Bu senin benden bir hatıra olur da göremezsem senin büyük adam olduğunu,bu silaha her baktığın da bana verdiğin sözü hatırla aslanım" dedi ben o gün babama bir söz verdim kadınları öldürmeyecektim dediği gibi benim büyüdüğümü görememisti 19 yaşımda vefat etmişti bu benim en büyük yıkımımdı

Şimdiki Zaman
Silahımı temizlemeyi bitirdim babama dediğim gibi bu yaşıma kadar hiçbir kadını öldürmedim bana ihanet etseler bile kardeşim savaş ve ahmet abim de aynı şekildeydi ama poyraz için aynı şeyi söyleyemezdim onun içim cinsiyet fark etmezdi ihanet ettim mi öldürürdü.
Aklıma elisa düştü saate baktığım da 03:30 geciyordu uyumuştur bu saatte ama onun uykusunda seyredebilirdim silahımı belime takıp kumarheden çıktım.
Elisanin evine doğru ilermeye başladım neden bu kıza çabuk bağlanmıştım bu kız da ne vardı hiçbir kadın gece vakti aklıma düşmezdi ama elisa için geçerli degildi bugün az görmüştüm zaten özlemiştim.
Düşüncelerimle yolu bitirdim elisanin evin önüne geldim dediğim gibi uyumuştu camına doğru tırmandım bıçakla camı açınca odanın içine onun kokusu sinmisti papatya kokusu anlaşılan elisa papatyaları seviyordu yatağına baktığım yastığına siyah saçları dağılmış ceketimi çıkarıp yanına uzandım burnumu saçlarına götürüp kokusunu içime çektim ah papatya kokulum,efulim sana dokunmak bana yasak ama bu yasağı çiniyorum çünkü sen beni baştan çıkarıyorsun. Elisa kıpırdandı
"Alpaslan" dedi kısık çıkan sesiyle yari uykulu yari uykusuz saçlarını sevmeye devam ettim
"Sen mi  geldin" dedi gülümsedim
"Ben geldim efulim,uyu sen" dedim cevap vermedi uykuya dalmıştı. Aslında bunu yaptığımı hatırlar mı bilemezdim saçlarına küçük küçük öptukten sonra yerimden kalktım eğer kalmaya devam edersem gidemeyecektim bu kız kendine çekiyordu beni ceketimi giyip camdan atladım.

**************
Gece pek uyuyamamıştım elisanin kokusu hala burnuma geliyordu kapının zili çalmaya başladı kim lan bu saatte Diye söylene söylene gittim kapıyı açtığım da elisayi Karşımda beklemiyordum
"Hayırdır beni mi özledin?" Diye sordum çapkın bir gülümsemeyle elisa elindeki poseti gösterip
"Beraber kahvaltı yapalım istedim" dedi bu kız neden bu kadar şirin geç işareti yaptım mutfağa geçtiğinde Çay suyunu koydu bende onu izlemeye başladım boğazını temizledi
"Dün gece yanıma geldin mi alpaslan" Ha şapşal kız bunu sana asla soylemeyecektim
"Gelmedim" dedim emin olmaya çalışıyordu rüya mı gördüm gerçek mi diye
"Hmm" dedi hâlâ tezgahta birseyler hallederken arkasına geçip tezgaha ellerimi koydum elisayı sıkıştırdım saçlarının kokusunu sessizce içime çektim
Elisa panik bir şekilde bana döndü
"Beni gördün rüyanda" heyecanlanıyordu bu kadar yakin olmamıza bu benim daha çok hoşuma gitti
"Hayır görmedim" yanaklari kırmızı olmaya başladı bakislarim dudaklarına kaydı sırıttım yavaş bir şekilde dudaklarına yaklaştım elisa gözlerini kapatmış öpmemi bekliyordu tam öpecekken zil çaldı kim lan bu zamansız pic sinirle geri cekildim kapıya doğru yürüdüm elisa da arkamdan geliyordu.
Kapıyı açtığımda şok oldum çünkü Karşımda annem alev ve savaş vardı
"Anne" dedim şaşkın bir şekilde annem gelip baba sarıldı
"Oğlum nasil özledim seni" sarilmasana karşılık verdim alevde sarıldıktan sonra içeriye geçtiler savasa baktım Savaş elisayı görünce biraz cekindi elisayi bir kaç gördü ama hiç çekinmemişti kesin bir boklar yedi kaşlarım catik bir şekilde savaşa baktım beni görmemezlikten gelmeyi tercih etti annem elisayi görünce gülümsedi
"Bu mu gelinim?" Diye sordu ne gelini ya daha yeni geldin kadın bekle biraz elisayla şaşkın bir şekilde birbirimize baktık tam cevap vereceğim sırada yine kapı çaldı.
Savaş kapıyı açtığında ahmet abim geldi annemi görünce şok geçirdi sonra kaşları catik bir şekilde anneme bakmaya başladı hâlâ kızgındı anneme sarılmak istiyordu ama gururu izin vermiyordu sarılmasına annem buruk bir şekilde abime gülümsedi tam sarılmak için adım atacaktı ki kapıdan biri geldi olduğu yerde çivilendi abimin olduğu tarafa baktığım da Feyza gelmişti abimin elinden tutup yapmacık bir şekilde konuştu
"Ooo bütün aile toplanmış" dedi dalga geçer bir ses tonuyla hepimizin kaşları catık bir şekilde feyzaya baktık annemde geldiğine göre kıyamet daha yeni başlıyordu

Oy veren herkese şimdiden teşekkür ederim:) :)

Oy vermeyi unutmayın;) :)

EFULİM+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin