Sabah pek bir şeye vaktim olmadı. Ayak üstü yemek yedirdiler. İlaçlarımı aldım. Sonra makyöz geldi makyajımı yaptı. Saçlarımı ben yaptım.
Gelinliğimi Nur odama kadar getirdi. Hatta giymeme yardım etti. Evdeki en güzel beyaz topuklumu giydim. Nur bana destek olmaya çalışıyordu.
"Keşke biraz yırtmacı kapatırsaydık. Tüm gün söylenecek" dedim Nur'a
"Duyma, aman boşver" dedi
Bu kızı çok seviyorum zaten. Konvoy gelince bir stres oldum. Zılgıt seslerini duyunca Beren'in elini tuttum sıkıca. Böyle ciddi bir şey istemeden yapılır mı?
Bana bakıp güç vermek istercesine gülümsedi. Odadan Selim'in kolunda çıktım. Sımsıkı tuttum onu. O sırada koca konak kapısını çaldılar. Asla Selim'den ayrılmak istemiyordum.
"Banu abla! Açma. Açılmıyor de. Ben damat tarafıyım diyemem. Sonuna kadar sömür." Dedi Nur
"Ay evet!" Dedi Banu
3 kez kabul etmeyip para aldı. En sonunda açtı kapıyı. Davul sesi, insan gürültüsü falan çok yorucuydu. Selim kapıya kadar çıkardı beni. Kapıda Yusuf'un koluna girmem gerekiyordu.
Bu benim için zordu. O gece Antep'te bileğimi tutması dışında temas bile etmemiştim. Çekinerek koluna girdim. Arabasına bindik. Arkaya Nur oturdu sadece
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞAĞI
General FictionAşağı düşerken beni tuttan o ela gözler... Kalbimdeki sızıntı büyük bir zelzeleye ortaya çıktı. Küçük yaşta büyüyüp büyüdüğümde her şey anlamsızlaştı. Bir anda beni tutup çeken o eller bir daha ansızın karşıma çıktı. Kader de tam böyle bir şeydi. ...