Banu'yu yataktan attım. Onu uyandırmak için olan yöntemlerden en sevdiğim buydu! Banu ilkte bağırıp sonra bana söylenirken bu seslere Beren uyandı.
"Ne zorunuz var ya?! Yüsra! Ne zaman uyandın da giyindin ve saçlarını bile düzeleştirmişsin!" Dedi Beren gözlerini zor açtı
"Selim'le avludaydık. Berat hakkında konuştuk"
Banu hala yerde acı çekerken birden doğruldu ve beni dinledi
"Ben tanımıyorum eniştemizi diye Selim beraber kahvaltı yapayı teklif etti. Babaannemin o yerine gideceğiz yine. Evet Selim akıllısı maalesef Yusuf'u da çağırdı."
"Çift çift buluşun, biz abimle hep çift olarak geliyoruz zaten" dedi Beren
"Ne zaman çıkıyoruz?" Dedi Banu
"Yarım saate"
İkiside bana sövdüler. Bana ağzı bozuk diyenler utansın! Yarım saate hazırlandılar bebeklerim.
Biz kızlar bizim arabayla arkamızdan da Selim kendi arabasıyla geldik yine o yerimize. Biz geldiğimizde zaten Berat ve Yusuf ordalardı. Yoldan aldığımız poğaça, börek gibi şeyleri masaya dizidik. Ben termostan çay doldurmaya çalışıyordum
"Beren aşkım, bu nasıl çalışıyor?" Bir türlü anlayamadım . Her düğümeye bastım.
"Bak şurdan" dedi ve o bastığı an, çayın döküldüğü yerde olan elim haşlandı
"Ay! Elin neden ordaki?" Dedi Beren
"Dur ben su tutayım. Sen çay doldur." Diyip çeşmeye yürüdüm. Soğuk suyun altında bekledim.
"Çok mu yandı?" Ne ara gelmişti?
"Yok, ama kızarmasın diye soğuk suda tutuyorum" suyu kapattım. Elim buz kesmişti
"Bakayım bi eline" diyip elimi tuttu
"Arabada yanık kremi var" dedi
"Yok, o kadar da yanmadı" neden birinin arabasında yanık kremi olur ki?
"Kıpkırmız olmuş Yüsra" dedi
"Geçer"
"Sen geç masaya geliyorum ben" dedi
Masaya gidip peçete ile elimi kuruladım.
"Yusuf abi nereye gitti?" Dedi Beren
"Arabaya gitti, gelir şimdi." Diyip ağzıma bir lokma börek attım
"O gelmeden başlamasana" dedi Banu
"Neden?"
"Milan ağa'ya o"dedi Banu
"Ben onun eşiyim, ayrıcalıklıyım." dedim
Yusuf başa oturunca herkes yemeğe başladı. Yusuf ise sol elimi alıp krem sürdü yavaşça.
"Dikkat et eline." Diyip kremin kapağını kapattı. O bunları yaparken ben sağ elim boşta zaten diye yemeğime devam etmiştim.
"Bugün maç var. Beraber mi izlesek?" Dedi Berat
"Evet! Fenerbahçe-Beşiktaş maçı" dedim
"Senle bayadır maç seyretmedik" dedi Selim
"En son beraber canlı canlı izlemiştik. Sen bana kalmaya geldiğinde. Sonra hiç denk gelemedik" dedim
"Evet ya" dedi Selim
"Sen maç mı izliyorsun?" Dedi Yusuf
"Her maçı değil. Milli maçlar, birde Fenerin maçları."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞAĞI
General FictionAşağı düşerken beni tuttan o ela gözler... Kalbimdeki sızıntı büyük bir zelzeleye ortaya çıktı. Küçük yaşta büyüyüp büyüdüğümde her şey anlamsızlaştı. Bir anda beni tutup çeken o eller bir daha ansızın karşıma çıktı. Kader de tam böyle bir şeydi. ...
