Ertesi gün baya gezdik ben yorgun dönünce geri döndük. Yanıma azcık kıyafet aldım. Çok bi hazırlık yapmadım.
Gidiş aşağı yukarı 2 gün sürüyor. 2 gün boyunca karaya basmamak ilk gidişte biraz korkunç geldi ama değilmiş. Buraya gelirken gayet keyifliydi yolculuğumuz.
Evden çıkıp tekneye bineceğimiz yere kadar gittik. Gemide 2 günlük değil resmen 2 haftalık ihtiyaçlar oluyordu. Aşağıda bir odası vardı. Yatakları rahattı.
Bu seferki yolculuk beni daha çok yordu. Biraz daha uzundu zaten. Yanıma kitap almıştım. Arada onları okudum. Evde boyadığım tahta eşyalarımda burdaydı. Mandala boyama kitabımıda almıştım. Bulamca kitabı, örgü ve bu tar şeylerle yolculuğu doldurdum. Mersin kıyısına yanaştığımızda sevinçten çığlık atabilirdim!
Babam ve beni bir araba alamaya gelmişti. Bade'nin evine gidecektik ilk. Bu gece orda kalıcaktık. Dinlenmeye fazlaca ihtiyacım vardı.
Mardine girdiğimi an gerim gerim gerildim. Başımı bir şalla kapamaya çalıştım. Aslında arabanın için koyu filmle çevriliydi. Gözükmezdik ama ben yine de korktum.
Bade'nin evinin önüne geldiğimizde ben hızla arabadan inip binaya girdim. Şoför ve babam çantaları getirdi. Yukarı çıkardılar eşyaları. Kapıyı çalıştığım gibi açtı Bade
"Hoşgeldiniz!" Diyip sarıldı bana
"İçeri girelim bi Bade. Sonra hasret giderin" dedi babam.
Eşyalar eve taşındı. Ben mutfağa geçip oturdum
"İstediğin bir şey var mı? Aç mısın?" Dedi Bade
"Aç değilim. Sadece yoruldum."
"Gel benim yatağımı sana hazırladım bile. Sen içeri geç uyu."
"Ne gerek vardı?"
"Olur mu öyle şey? Kaç gündür yoldasınız. Geç dinlen."
Odasına götürdü beni.
"Yüzüne ayrı bi güzellik gelmiş"
"Bade kaç gündür yoldayım. Hayatımın en iğrenç 4 ayını yaşadım. Nasıl güzel kalmış olabilirim?"
"Böyle işte. Pijaman var mı? Benim sana uygun yok galiba"
"Sorun değil yanımda getirdim. Şey Sena nasıl?"
"Çok iyi. Bebekte öyle"
"Sevindim"
Onun yüzüne bakalaldım o an. Beynimde söyleyeceğim cümle belliydi ama dilim gitmiyordu.
"Sadece Sena ve bebek iyi başkasını sorma." Dedi.
"Anladım" kafamı eğdim
"Sen giyin. Bir ihtiyacın olursa seslen. İyi uykular. Ben çıkıyım, rahat et"
Erken yatmama rağmen geç kalkmıştım. Bade bize kahvaltı hazırladı.
"Bu gün bebeği görmeye gidelim mi?" Dedi babam
"Olur." Dedim
"Sende mi gideceksin?" Dedi Bade
"Evet. Neden sordun ki?"
"Yani öyle direk gidecek misin?"
"Başka nasıl gideyim?"
"Sana öfkeli olanlar var etrafta. Seni kırabilirler"
"Olsun"
Kahvaltıdan sonra bebeşimize aldıklarımızı güzelce hediye paketlerine koyduk. Bol ince bir sweatshirt giydim. Arabaya hediyeleri taşıdık. Amcamın konağına doğru yola çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞAĞI
General FictionAşağı düşerken beni tuttan o ela gözler... Kalbimdeki sızıntı büyük bir zelzeleye ortaya çıktı. Küçük yaşta büyüyüp büyüdüğümde her şey anlamsızlaştı. Bir anda beni tutup çeken o eller bir daha ansızın karşıma çıktı. Kader de tam böyle bir şeydi. ...
