Kasvet

109 12 0
                                    

"Ne?! Ay ben biliyordum seni deli olduğunu ama o adamı bulup tuttup direk nikah dairesine mi götürdün?" Dedi

"Hiç öyle olmadı! Beni yargılamadan dinlemek mümkün değil ama siz yinede kötü bakmayın bana"

"Yüsra olur mu öyle şey? Ben yargılamak için burda değilim. Sana yardımcı olmak için burdayım"

Biz saatlerce konuştuk Meva Hanımla. Her şeyi anlattım. Yeri geldi hüngür hüngür ağladım yeri geldi güldüm yeti geldi sinirlendim. Beni sabırla dinledi. Kaç seans saati geçti bilmiyorum ama asla tek bir hasta için geçirilecek süre değildi. İkimizde şarjımız bitmesin diye şarj başında kaldık.

Bana tavsiyeler verdi. Yine o sakinleştirdi beni.

"Meva Hanım, iyi ki varsınız"

"Ne demek Yüsracım? Keşke daha çok iyi gelebilseydim sana"

"Ben daha fazla tutamam sizi. Vallah yüzüm yok daha konuşmaya. Saate bakın bi."

"Hiç önemli değil. Yüreğindeki ağırlığı biraz alabildiysem yeter bana" dedi

"Helal edin Meva Hanım"

"Helal olsun. Sende helal et"

"Her zaman helal olsun"

Telefonu kapatınca daha da çok ağladım ama bu rahatlatmıştı beni.

Sabah çok yorgun kalktım. Zor ayağa kalktım desem yeridir. Bi ara şirkete gitmeyi düşündüm ama Bade ile savaşacak halim asla yok.

Kahvaltıda herkes farketti üstümdeki kırgınlığı. Esma anne, üzgün olduğum için kahvaltıdan sonra teyzemleri davet etmiş buraya. Gerçekten biraz da olsa mutlu oldum.

Teyzemler gelince onları karşıladım. Teyzemler ve halamlar beraber gelişmelerdi. Esma anne Banular geldi diye karşı komşuları yani Banu'nun nişanlısın ailesinde çağırmıştı. Kalabalıktı ortam.

"Teyzesinin güleç kızına ne olmuş böyle?" Dedi

"Teyzem, biliyorduk böyle olacağını" dedim sessizce

"Deme, mutlu ol hep sen. Tüm dünya somurtsa sen kendi etrafında döner kahkahalar atarsın. Seni böyle üzgün görmeye alışkın değiliz kızım. Birde çok süzülmüşsün. Hasta mısın sen? Yani elime geldiğinden beri hiç bilmem hastalandığını. Ne oldu benim papatyama?" Dedi

"Sessiz ol teyze. Duyan olacak" diyip gözlerimi kaçırdım. İşte bu bir kabullenişti. Bu kadere mahkum olacağımın kabullenişi

"Güzeller güzelim. Ayşemin tek emaneti. Dayanmıyor yüreğim. Git bi ara hastaneye. Bak iyi görmedim ben seni. Hastalanmışsın sen" dedi

"Daha kötü olursam giderim"

"Sen kendini hep ihmal edersin ki! Kime söylüyorsam?! Gözlerin çökmüş artık"

"Teyzem iyiyim ben. Kalmasın aklın. Daha da çok üzülürüm bak"

"Üzülme sen" dedi sarıldı bana

"Esma, kızımı size emanet ettim. Hiç iyi bakamadınız" dedi teyzem şakaya vurarak

"Vallahi arkasından önünden bir sürü şey içiriyorum iştah için. Her şeyimizi ona göre ayarlamaya çalışıyoruz. Yemekleri eğer o burda yiyecekse ona seçtiriyoruz." Dedi Esma anne

"Esma anne iyi bakıyor bana da ben iyi bakamadım galiba. Yoksa Esma annemin çabasına ben kefilim"

Gülümsedi bana. Bence beni seviyor ama işte arada kaynanalık damarı tutuyor. Gerçekten çocuk gibi elleri ile yedirip içiriyor bazen. Yanaklarını falan sıkıyor avlunun ortasında. Çarşıdan her gelişinde bana da bir şey getiriyor.

AŞAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin