Hafifçe arkama doğru eğilip egenin kafasına yapıştırdım.
"Olum varya seni öldürürüm ne anlatıyor bu dayı"
Dudak kıpırtımdan anlamasını umuyordum.
Ege dudaklarına eliyle fermuar çekiyor gibi yapıp çaktırmadan karşıda oturan adamı gösterdiğinde yeniden sessizce ofladım.
Egenin oturduğu mahalleye gelmiştik ve kim olduğunu bilmediğim dayının biri ikimizi tam tamına iki saat 7 dakikadır esir tutup askerlik anısı anlatıyordu.
Eğer adam bir anda beylik tabancası çıkarıp bizi vurmasa bile ben kendi kendime çatlayıp ölecektim.
En sonunda aklıma gelen mükemmel fikirle elimi kalbime götürdüm.
"Ay ege hastaneye götür lütfen beni kalbim ağrıyor"
Korktuğunu anlayınca amca görmeden göz kırpıp rolüme yeniden büründüm.
"Ege kalbim çok ağrıyor birşey oluyor bana"
Ege beni kucağına alıp amcaya durumu izah ederken içimden kendime ufak bir tebrik sundum.
Evin dışına çıktığımızda ege kahkaha atıyordu.
"Kızım yemin ederim oyunculuğun çok iyi"
Kollarımı göğsümde birleştirerek somurttum.
"Ne var ege"
Kahkahalarının arasından zor konuşuyordu.
"Kızım kalbim acıyor diye elini böbreğine koydun allahtan adamın gözü net görmüyor"
Ege beni yere indirirken bende gülmeye başladım.
"Sende korktun ama sonuç olarak"
Önüme gelen saçlarımı geriye doğru atıp yüzüme baktı uzunca.
"Ne yapayım korktum sana birşey olacak diye elimde değil"
Ne diyeceğimi bilmediğim için gülümsemekle yetinip yürümeye devam ettim.
Arkamdan gelen egenin gülümsesini duymamla yüzümü ona çevirdim.
"Çok güzel utanıyorsun ha"
Hayır ege benim arkadaşımdı bana yürümezdi,yürümezdi değilmi.
"Utanmadım ki"
Boyu biraz fazla uzun olduğundan hafifçe eğilerek yüzünü buruşturdu
"Utandın ki"
Egenin omzuna sertçe vurup yokuş aşağı uzanan yolda hızlıca koşmaya başladım
"Utanmadık diyoz ya dallama"
Yokuş aşağı koşarken bir anda egenin beni yakalayıp kucağına almasıyla ne olduğumu şaşırmıştım, o nasıl bir güç be şerefsiz.
Sırtına ne kadar vursamda umrunda olmuyordu.
"Ege ya bıraksana"
"Hayır bırakmıyorum"
Hüseyin naptın diyen replik aniden kafamda canlandığı için çığırtkan sesimle birlikte tekrar vurdum egenin omzuna
"Egeee bırak"
Yaklaşık 15 dakika sırtından indirmemişti üstelik nereye götürdüğünü de anlamıyordum.
"Ege nereye götürüyorsun beni"
Cevap vermeyince sert bir şekilde sırtına dirseğimi geçirdim.
"Niye susuyon lan dallama"
Allahtan altımda pantolon vardı da sorun çıkmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakma Potter/Kerem Aktürkoğlu
FanfictionBelkide yıllardır beklediğim peter pan sensindir çakma potter:) Nilayın Peter Panı bulma hikayesini okuyacağız :)