"Ya sen o perdeyi takamayacaksın galiba ben çıksam olur mu"
Filiz teyze keremi ziyarete geleceği için toplanıp ev temizliğine girişmiştik ama hiçbirimizin bir işe yaramadığı çok açıktı.
Yarım saat boyunca bir perdeyi takamayan Yusuf, toz silsin diye verdiğim bezle halay çeken yunus, sevgilisiyle konuşmaktan bizi görmeyen barış ve nereye kaybolduğunu asla bilemediğim kerem yüzünden kanser olmuştum zira.
Şarkı değiştirmek için durup telefonuna eğilen yunus'un omzuna vurup elindeki bezi aldım
"Bunu oyun oyna diye vermedim sana ya düzgün düzgün toz silersin yada filiz teyzeye kereme gelip heryeri dağıttığınızı söylerim"
Tehtidim korkutmuş olacak ki hiçbirşey söylemeden elimdeki bezi alıp masayı silmeye başladı
İleride telefonla konuşan Barış'a bağırdım bu kez
"Bırak o telefonu barış"
Teledondaki miray'a kısaca veda edip eline verdiğim süpergeyi alıp fişe taktı,son olarak perdeyi hala takmamış olan Yusuf'un bacağına vurup elimle inmesini işaret ettim
"Gel buraya beceremedin zaten, ben çıkayım sen beni tut"
Yusuf inerken keremin sesiyle irkildim
"Nilaaayyy"
Neden memleket yanıyor gibi bağırdığını bilmediğim için ürkmüştüm
"Biz temizlik yapıyoruz senin robotla ne işin var kerem"
"Ya robotu siliyordum işte"
Mantıklı bulduğum için sesimi çıkarmadan yanına gidip robotu incelemek için elime aldım.
"Kerem kırılmış bu yenisini al paranız bol zaten"
Kurduğum cümleyle birlikte yunus elindeki bezi yere atıp şokla iki elini ağzına kapadı.
"Yenge bize zengin piç dedi"
Abartmak deyince de yunus bir markaydı gerçekten.
Kerem elindeki robotu Yunus'un üzerine atınca kahkaha atıp yunus'a oh oldu dedim, hakediyordu bazen
"Kerem abi bu perde bozuk galiba"
Yusufun koltuğun üzerinden bağırmasıyla saçımı çekip sinirli bir bakış attım
"Baş belasısınız ya"
...
Filiz teyzenin bize attığı imalı bakışlar yüzünden hem gülesim geliyor hemde utanıyordum üstelik attığı imalı bakışları hakedecek ne yaptığımızı da bilmiyorum
Derken sweetime kaydı gözlerim aynısından keremde de vardı tabiki tesadüf değildi keremden görüp aynısından almıştım ama bunu filiz teyzeye anlatmak biraz zor olurdu.
"Kerem abi sende çay ister misin"
Abi diyerek kendimi korumaya aldığımı düşünsem de filiz teyze durmadı tabi.
"Nilay kızım neden abi diyorsun Kerem desene"
Kerem diyeyim de yarın nikah yap değilmi filiz teyze
Kerem neden abi dediğimi idrak edemesede bana ayak uydurmak için duruma el koydu
"Anne ne diyecek abi diyor ağzı alıştı zaten hep abi der"
Abi demesemde abimdi yani yalan söylemiş sayılmazdık.
Keremin elindeki boş kupayı almak için elimi uzattığım sırada elimin kupaya değilde keremin ellerine değmesiyle anlık bir refleksle keremin gözlerine baktım
Değişik bir yeşil sıradan bir kahverengi gibiydi,ama her açıdan özel bir renkti sanki...
Ne yaptığımı anlayınca ellerimi geri çekip gergin bir gülümseme sundum benim kadar gergin bakan adama.
"Filiz teyzenin ship damarı halay çekiyor zaten görmesin bizi böyle Kerem abi"
Abi kelimesini vurgulamam hoşuna gitmemiş olacak ki yüzünü buruşturup ayağa kalktı.
"Bencede, banada nilayla aranda birşey mi var diyip durdu beni senin evde görmesin gideyim ben"
Filiz teyzenin haklılık payı olmasından ikimiz de korkuyorduk sanki...
...
İçime sinen bir bölüm olmadı ama yinede atayım dedim
Bu arada Çakma Potter 3.K olmuş okuyan herkese teşekkür ederim
Neyse Emirhan'a aşığım iyi günler
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
