Dudaklarımı büzüp egeye baktım masumca.
"Ne yani sen şimdi gelmiyorum mu diyorsun"
Sınıftan bir kaç kişi kaynaşmak amacıyla beni kafeye davet etmişti, hiçbiriyle yakınlığım olmadığından ürküyordum dolasıyla ama şerefsiz ege inat etmişti benimle gelmemek için
Hayır anlamında kafa sallayınca kollarımı göğsümde bağlayıp bilmiş ifademle direttim
"Ya neden gelmiyorsun mesela sebep ne"
"Çünkü arda senden hoşlanıyor bende ardayı sana bakarken görmek istemiyorum"
Egenin beklemediğim cevabı üzerine kendimi toparlayıp egeye gülümsedim
"Abartıyorsun benden hoşlandığı falan yok"
Aslında ardanın bana karşı üst düzey nezaketini sürekli bana kaçamak bakışlar atmasını hoşlanmaya çekebilirdik ama ben çekmedim.
Egenin de buna bozulduğunu varsayarsak asıl hoşlanmaya çekilecek şey ege'ydi ama ben egeyi de arkadaş çizgisinden çıkarmayıp sakin kaldım.
Ege kesinlikle sevgili olarak düşünebileceğiniz biriydi ama ben buna hazır mıyım emin değilim.
Egeyi fazlaca beğeniyor olsamda herşeyi aşk olarak adlandıracak yaşı çoktan geçmiştim.
Masaya oturup saçımı arkaya doğru attım bu benim konuyu kapatma şeklimdi.
...
"Çok güzelsin"
Ardanın iltifatıyla ne yapacağımı bilememiş son çare sadece teşekkür edebilmiştim
Masada sadece ikimiz olduğumuz için yaşadığım gerginlik yüzünden ısırmaktan parçaladığım dudaklarımı serbest bırakıp önümdeki kahveden bir yudum aldım.
Melisa, pelin ve kağanın işi çıkmıştı sözde bizde baş başa kalmıştık.
Bu yalanı yutmasamda nezaketen sesimi çıkarmayıp masada kalmaya devam ettim.
"Nereliydin sen Nilay"
Birde sorulara başladık mükemmel!
"Sivaslıyım aslen ama uzun süredir tokatta yaşıyorum"
Arda cevap verecekken gelen sesle ikimizin de dikkati dağılmıştı
"Sevgilim kim bu"
Egenin ne işi vardı burda!
Salağa o kadar gel demiştim şimdi mi geliyordu.
Afalladığımı belli etmemek adına ayağa kalkıp egeye sarılma bahenesiyle hesap sordum.
"Ne işin var burda"
Sarılmaya devam ederken kısık sesle fısıldadı.
"Konum atmıştın ya fikir değiştirip geldim iyiki gelmişim tek başınaydın bu dallamayla"
...
Hızla kalkıp giden ardanın arkasından ikimizden attığımız kahkaları durduramamıştık bir süre.
"Birde sen ne alakası var diyordun gördün mü hoşlanıyor muş senden dallama"
Haklı olduğu için sesimi çıkarmayıp kahvemi içmeye devam ettim.
...
Elimi kapının kulpundan çekmeden gitmek üzere olan egeye bir merakla sordum.
"Neden bu kadar sinirlendin ardanın benden hoşlanmasına"
Yanıma yaklaşan egenin vereceği cevabı merakla bekliyordum.
Gitgide yüzüme yaklaşan ege yüzünden aklım karışıyordu.
Dudaklarıma bakan egenin ne yapmaya çalıştığını anlamasamda beni öpmeden önce duyduğum sesi birşeyleri açıklıyordu.
"Kıskandım galiba"
En sonunda kapının önünde ne yaptığımızı idrak edip kendimi geri çektim.
Ege'de yaptığından utanmış olacak ki hiçbirşey söylemeden koşarak merdivenlerden inmişti.
Egenin gidişinin hemen ardından karşı dairenin açılan kapısına kaydı gözlerim.
Keremi görmek nedensizce kötü hissettirmişti, egeye karşılık verdiğim için özür dileyecektim neredeyse.
"Nilay neden gözlerin dolu birşey mi oldu"
Cevap vermeye utandığım için evimin kapısını açıp hızlıca içeri girdim.
"Yorgunum Kerem bişey yok"
Eve girer girmez kapının ardına çöküp tuttuğum hıçkırıklarımı serbest bıraktım.
"Özür dilerim Kerem"
Keremlik birşey olmamasına rağmen en çok Kerem yüzünden kötü hissetmiştim kendimi.
İnsanlar abilerinden çekinirler galiba.
Umarım kereme karşı kendimi mahcup hissetmemin nedeni budur.
Umarım...
Nilay_trgtt: bugün şaka yok...
Yunusakgün17 ve 345 kişi beğendi
Yorumlar kapatıldı
...
Geçmiş olsun kahramanım
bu bölüm Tayyip içindi.
Umarım en kısa zamanda toparlarsın tayyibim
Bölüm hakkında fikirlerinizi alayım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakma Potter/Kerem Aktürkoğlu
FanfictionBelkide yıllardır beklediğim peter pan sensindir çakma potter:) Nilayın Peter Panı bulma hikayesini okuyacağız :)