2.Yarı biraz zor geçecekti. Çünkü yağmur yapmaya başlamıştı. Ve aklımızda herhangi bir taktikte yoktu. Maç başlar başlamaz rakip takım bütün takım halinde atak yapmaya başladı. Bunlar bu enerjiyi nerden buluyordu. Ne kadar topu almaya çalışsakta bir türlü alamadık. Birden Sho topa dokunmayı başardı. Ve top çıktı. Hayır çıkmamış. Rakip takımın kalecisi nereden geldiğini anlamadığımız bir şekilde ileri çıkmış ve buraya kadar koşmuştu. Ve ceza sahas boş olduğu için ceza sahasına kadar koştu. Tagı topu tutmak için hamle yaptı. Ama birden nerden geldiğini anlamadığımız bir oyuncuya pas attı. Ve... Eşitlik sağlanmıştı. B-bir gol yemiştik. Yağmur yağıyordu ve iyice moralimiz düşmüştü. Hayır böyle düşünmemeliydim. Tsubasa olsaydı maç daha bitmedi derdi. Sho yerine bu sefer ben bağırdım.
-Maç daha bitmedi daha 25 dakikamız var. Hadi bir gol daha atalım!
Tüm takım
-Evet!Harika takımın morali yerine gelmişti.
O sırada Japon takımı kötü olaylar yaşıyordu.
Topu aldığım gibi koşmaya başladım. Hemen bir gol atmak istiyordum. Daha ilk maçtan kaybedemez veya berabere kalamazdık. Bu maçı almalı ve çeyrek finale yükselmeliydik. Ve bunu başarmak için bir gol atmalıydım. Herkesi teker teker çalımlıyordum. Evet bu riskliydi. Eğer topu kaptırırsam bütün takım atağa geçeceklerdi. Ama aynı zamanda önümüz boşalıcaktı. Belkide... Aklıma gelen fikirle yerimde durdum. Ve topu rakibe attım. Herkes şok olmuştu. Bunu beklemedikleri belliydi. Benim istediğim gibi oldu ve bütün takım atağa kalktı. Ama ben bizimkilere güveniyorum topu illaki alırlardı. Bu daha da riskli bir hareketti. Ama topu almayı başarırlarsa sadece ben ve kaleci kalacaktık. Bizim yarı sahamıza girdiler. Ceza sahasına çok yakınlardı. Birden kalecileri koşmaya başladı ve benim yanımdan geçti. Anlaşılan onlarda bizim gibi risk alıyordu. Çok yaklaşmışlardı. Gene kaleciye atacak olabilirlerdi. Sho bunu anlamış olacakki kaleciye dikkat diye bağırdı. Hakeme baktım saati kontrol ediyordu. İki takımında son atak şansıydı. Ben kaleciye pas atacaklarını düşünürken birden başka bir oyuncuya pas attılar. Herkes kaleciye odaklandığı için kalenin önü boştu. Ve Tagi'de tamamen kaleciye odaklanmıştı. B-ben ne yapmıştım. Resmen son dakikalarda onlara gol fıratı vermiştim. Gözümü kapattım. Bu anı görmek istemiyordum.
Tagi
Birden topu kaleciye değil başka bir oyuncuya attılar. Oyuncu kaleye çok yakındı. Geçen bir gol yemiştim. Bu sefer son saniyelerde bir gol daha yemeyecektim. Bütün gücümle topa doğru zıpladım. Sağ elimi olabildiğince uzattım. Topu tutmayı başarmıştım. Garanti olsun diye iki elimle tuttum. Ve ayağa kalktım. Hakem saatini kontrol ediyordu.
Bensiz
Bir bağırış duydum. Beniz maç daha bitmedi! Bu Tagi'nin sesiydi. T-topu tutmuştu. Gözümü açtım. Bana doğru gelen bir topla karşılaştım. Kale boştu. Biliyordum. Takımıma sonuna kadar güvenmiştim. Ve bu fırsatı son dakikalarda yakalamayı başarmıştım. Topu alır almaz kaleye koşmaya başladım. Vakit azdı. Bu riski göze alamazdım. Bu yüzden topa vurdum. Kaleci birden yanımdan geçerek koşmaya başladı. Hayır yetişecekti. Top çizgiye yakın yere indi. Ve yavaş yavaş kaleye doğru yuvarlanmaya başladı. Saate baktım 5 saniye 4,3,2 kaleci topa atladı. Gözümü kapattım. 1 düt düt düüüüüt. Birden puan tablosuna baktım. Gözlerim doldu. Başarmıştım. Golü atmıştım. Uzatma dakikalarında bir gol atmıştım.
Öncelikle hayırlı ramazanlar. Sözde dün atacaktım. Artık sahuru bekleyenler Okur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tsubasa & Victory Kickoff / Türk bir futbolcu kızın hikayesi
Teen FictionTsubasa ve victory kickoff un birleşimidir. Ama ana karakter Türk bir kızdır. Türk bir futbolcu olan Beniz babası ile Japonya'ya gelir ve hikaye burda başlar.