O an donup kaldım ama ben o takma ismi birtek...
4 yıl önce
2 ay önce annem ölmüştü. Babam moralim yerine gelsin diye beni hayranı olduğum kişinin Tsubasa'nın yanına getirmişti. Yani Tsubasa Brezilya'ya gitmeden önce Havalimanı'nda onun yanına gitmiştim. Tsubasa babamı görünce selam verdi. 3 metre ilerdeydi. Koşarak yanına gittim. Benim adım Beniz Lila Işık dedim. Tsubasa şaşırmıştı. Ama baban bana senden hep Beniz diye bahsederdi dedi. Bende gülümseyerek o da bilmiyor ki dedim. Annem bana küçükken hep Lilam derdi. Küçükken saçımı Lila'ya boyatmıştım. Ve her sene boyatmaya devam ediyorum. Çünkü annem öldü ve bu sayede kendi mutlu ediyorum. Tsubasa annen için üzüldüm ama eminimki annen çok iyi bir futbolcu olmanı isterdi o yüzden sakın pes etme dedi. Ha unutmadan Tsubasa bu Lila ismi aramızda kalsın dedim. O ise başını sallayarak tamam dedi.
Günümüz
Yanlış duymamıştım. Arkamı döndüğümde tam karşımda duruyordu. Tsubasa Ozhora. Ahaha. Aklıma eski günler gelmişti. Gözlerim doldu. Ama onun burda ne işi vardı ki? Koç Hanashima Tsubasa'yı görünce çok şaşırmıştı. Orda bulunan herkeste öyle. Koç hadi Beniz sahaya gir diye seslendi bana. Koşarak sahaya girdim. Biz bu maçı çevirebilirdik. Evet bizim taktiklerimizi biliyorlardı ama benimkileri değil. Maç başlar başlamaz rakiplerimi geçmeye başladım. İki kişi üstüme geliyordu. Onları Shingo Aoi'nin dik açı çalımı ile geçtim. Bu bildiğim tek şey değildi. Bende Tsubasa gibi başkalarının özel taktiklerini yapabiliyordum. Wang Lei bana doğru koşmaya başladı. Onu Santana dönüşü ile geçtim. Herkes çok şaşırmıştı. Ardından kaleye yaklaştım. Ceza sahasının yakınlarından bir Drive shut yani Tsubasa'nın falsolu şutunu çektim. O bu şutu ben 10 yaşındayken yani o ortaokul son sınıfken çekmişti. Bende o günden beri bu şut üzerinde çalışıyordum. Ve gooool. İnanamıyorum başarmıştım. Tsubasa dahil herkes bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Ama daha 2 gol daha atıp bu maçı kazanmalıydım. Top Auto'daydı. Hemen bana pas atması için bağırdım. Herkes dikkatlice bana bakmaya başladı. Evet gene farklı teknikler kullanıp bir gol daha atacaktım. Auto topu bana pasladı. Topu alır almaz rakip kaleye koşmaya başladım. Wang Lei beni ciddiye alarak koşmaya başladı. Şimdi sırada Japonya ile Suudi Arabistan arasındaki maçta Owarian'nın yaptığı çalım vardı. Yere düşmüş gibi yaptım ve topu üstünden aşırttım. Bunu beklemediği belliydi. Hemen kaleye bir şut çektim. Bu sefer Matsuyama'nın kartal şutu vardı. Top yere paralel ve alçaktan gidiyordu. Ve işte 2. Gol sonunda eşitliği sağlamıştım. Bizim takım gaza gelmiş olmalı ki kaleci dışında bütün takım ayağa çıktık. Son golü atacaktık. Sho bağırdı. Şimdi rakibin kafası karıştı ters spiral. Hemen ters spiral yaptık. Rakip neye uğradığına şaşırmıştı. Bir türlü topu bizden alamadılar top bana geçmişti. Hemen normal ama sert bir şut çektim. Ve gooool. Tam o sırada son düdük çaldı. Biz kazanmıştık. Çok umutsuzdum. Ama biz kazanmıştık. Hepsi Tsubasa sayesindeydi. Takımdakiler yanıma gelerek madem bunları biliyordun niye daha önce uygulamadın? Diye sordular. Emin değildim ama Tsubasa sayesindeydi bu taktikleri uygulamaya karar verdim dedim. O an herkes'in aklına Tsubasa geldi. Hemen imza istemek için yanına gittiler. Sonra sen nerden tanıyorsun? diye sorular sormaya başladılar. Küçüklüğümden bahsettim. Babamın onun beden hocası olduğundan. Tsubasa dün bizim gibi asya şampiyonu olduklarını ve işi bittiği için buraya geldiğini sonra bizim maçımız olduğunu öğrendiği için bizi izlemeye geldiğini söyledi. Benim yanıma gelerek benim gibi diğer teknikleri yapabilmen çok iyi dedi. Koç Hanashima'ya dönerek:
-Predators ile antrenman yapabilir miyim?
Hepimiz bir anda şok olduk. Koç bu harika olur dedi ve sonra bize dönerek tabi sizde yorulmadıysanız? dedi. Tam 3 saat boyunca Tsubasa ile antrenman yaptık. Gerçekten çok yorulmuştuk. Ama Tsubasa yorgunluk belirtisi göstermiyordu. Saat 5 olduğu için antrenmanı sonlandırdık. Tam otobüse bineceğim zaman formamı unuttuğumu fark ettim. Formada unutulmaz ki. Hemen koşup aldım. Ama gördüğüm şey beni şaşırmıştı. Wang Lei elinde bir top ile yanıma geldi. Aslında 1 saat sonra ülkemize döneceğiz o yüzden burada yenildiğim yerde biraz daha çalışmak istedim senin burda olacağını bilmiyordum dedi. Sonra bir kalemim olup olmadığını sordu. Hemen çantamdan mavi bir tükenmez kalem çıkardım ve ona uzattım. Kalemi almak yerine kendi topunu bana uzattı. İmza atabilir misin? Attığın gol ve çalımlara hayran kaldım dedi. O an donup kalmıştım. Ş-şimdi benden imza mı? istiyorlardı. Kendime gelerek imzamı attım. İmzaya dikkatlice baktı. Japonca değil. Türk olduğun çok belli dedi. Sonra otobüse geç kalacaksın dedi ve gitti. Ben ise hâlâ şoktaydım. Şimdi benim bir hayranım mı? Var. Ağğğaaaaaa bu harika. Ah umarım Wang Lei çığlımı duymamıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tsubasa & Victory Kickoff / Türk bir futbolcu kızın hikayesi
Ficção AdolescenteTsubasa ve victory kickoff un birleşimidir. Ama ana karakter Türk bir kızdır. Türk bir futbolcu olan Beniz babası ile Japonya'ya gelir ve hikaye burda başlar.