21. KORDAN KARDELEN

41K 1.4K 3.9K
                                    

Aaaaa, merhaba sizi hatırladım geldim KAĞAKQKDKAKQLKS

ŞAKA ŞAKA HİÇ UNUTMADIMKİNE.

O bölüm isteyip yorum yapmayanlar votelemeyenlere şaka yapmadım.

Instagram: edayyllmz_
(Buraya gel buraya.)

Anlık kararla üşendiğim için sınır geliyore

Vote: 350 yorum: 2.000 KAHDKAKMALSNDKAMQKXOALJQKDMXNAKQKLSLQ

000 KAHDKAKMALSNDKAMQKXOALJQKDMXNAKQKLSLQ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

21. Bölüm

Yutkundum, belki de hiç bu şekilde derince yutkunmamıştım.

Avuç içime kalbinin art arda atış sesi doluştu, sanki kalbi avuç içimi öpüyordu, nabzı avuç içimde atıyordu ve ben o kalbi avuçlarımda tutuyordum.

Gözlerimi yumup, gülümsedim.

Ona her zaman gülümseyebilirdim, hem de acılarımı hiçe sayarak belki de acılarım varken, ağlasam bile ona gülümserdim.

Bunun farkında olmak, avuç içinde atan kalpten ziyade kendi kalbimi sızlattı.

Elleri yeniden kaburgalarıma inip, iki yanımda duran bel boşluklarımı yeniden sıkıca kavradı, parmak uçları sanki derimin içine saplandı.
"Korkma." Diye fısıldayıp, bel boşluğumdan tutarak, kendisine doğru çekince; Kadınlığım erkekliğine sürtündü. İrkilip, gözlerimi kaldırdım." Bir şey yapmayacağız, şurada gökyüzünü izliyoruz." Gözlerimi gözlerine kaldırınca, yine o ormanların yandığını gördüm ve sanki kibriti o ormana atan bendim. Ormanları cayır cayır yanıyordu.

"Yak..." boğazım kuruduğunda tekrar yutkunup, elimi kalbine bastırdım." Yakalanırız."

"Yakalanalım, ne yapıyoruz ki?"

Bacak aramdaki sertlik mümkünmüşçesine daha da sertleşirken, ellerimi dirseklerinin iç tarafına sardım. Utanç usul usul, hislerimi ağaç dalıyla dürtüyor, yanında korkununda elinden tutuyordu. Yavaşça yeniden bedenimi kendisine çektiğinde, o sertliğe sürtündüm. Alnımı kırıştırıp, kasılmamı engellemeye çalışırken parmaklarımı derisinin altına geçirdim.

"Yekta," Diye fısıldadım, yine aynı şey oluyordu. Tutturduğu bu ritim yüzünden külotuma nem bulaşıyordu, ve bu utanmaktan ölmeme neden olacaktı.

"Söyle bebeğim." Diyerek yüzüme üfledi. Cevap vermeyerek yüzüne ölü bir balık gibi baktım, o balıklar nasıl alık alık bakıyorsa öyle. Başını yavaşça sağ omzuna eğip, büyük eliyle kalçamın sağını kavrayarak sıkınca, inlememi yutup dudaklarımı araladım. Bir eli tamamen sağ kalçamı kaplayabiliyordu. Cevap veremediğimde, sırıtarak başını geriye attı. Ademelmasını tamamen ortaya koydu." Azdırdım mı seni? Sulandı mı yine kuyun? Kanatsın mı dikenin parmağımı yine?" Başını düzeltip sorusunun cevabını dinlemek için iki gözüme bakındı.

HARESEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin