My Safe Place - Minsung

4'

Jisung'un iyileşmesinin üzerinden 1 hafta geçti bugün. Yeni hafta başladığında ise Chanyeol gelecek, tekrar aynı şeyler başlıyor; zorbalık, hakaret...

Kısacası tatildeydim ve tatilim bitti.

Bir işe girmeyi düşünüyorum bu aralar, hem kafamı dağıtırım iyi gelir. Nasıl bir iş bulurum bilmiyorum bakacağız artık.

Bugün cumartesi, hafta sonu Jisungumla dışarıda gezeceğiz. Sahildeki kafelerden birine gitmeyi düşünüyoruz, pazar günü için de Jisung'un aklında bir şeyler varmış bana söylemedi. Ben reşitim ama jisung değil bu yüzden ona alkol yasak şimdilik.

Bu arada, yüzümdeki yaralar hatrı sayılır biçimde geçti. Bu haftanın tadını çıkarsam iyi olur.

Kalkıp duş aldım ve beyaz gömlek üzerine mor cropla altıma da siyah pantolon giydim. Yüzüme de hafif bir makyaj yaptım. Ben hazırlanırken markette olacağını söyledi Jisung, çıkıp onun yanına gittim.

Kesin yine naneli çikolata almaya gitti. Ne buluyor o şeyde anlamıyorum çikolata bile demem ben ona, ayılıp bayılıyor naneli çikolata diye. Tam da tahmin ettiğim gibi. 3 kalıp naneli çikolata almış kendine, bana ne aldın diye soruyorum yiyeceğin hiçbir şey bundan güzel olamaz diyor bana. Neyse yiyeceğiz mecburen Jisung aldı.

Öğleden sonra 4-5 arasındaydı, geceye kadar ne yapalım derken en son kafeye yakın diye sahil kenarına gitmeye karar verdik.

Jisung pantolonunu sıvadı dizine kadar, ayaklarını sokacakmış suya. Elindeki naneli çikolatayla denize girdi, ayaklarına bakarak suyun içinde pıtı pıtı yürüyor ve o kadar şirin görünüyor ki şu an. O dalıp gitmişken bende fırsattan istifade fotoğrafını çektim.

"Sende gelsene hyung!"

"Yok yok gelmeyeyim ben iyiyim böyle sen tadını çıkar"

"Hadi ama hyung iki parmak sudan mı korkuyorsun ya"

"Ne alakası var ya korkmakla, bekle geliyorum"

Paçalarımı sıvayıp yanına gittim. Parmaklarımın ucuyla suya dokunup yüzüne attım birkaç damla. Kızdı bana, o da aynısını yaptı sonra.

"Gözüme geldi gözüm yanıyor jisung üfle!"

Bir anda gülmeye başladı.

"Ya saçmalama hyung üflemekle geçer mi o toz mu kaçtı gözüne"

"E ne yapayım o zaman yanıyor gözüm"

"Git yıka geçer"

"İyi be gidiyoruz"

Gözlerimi ovuşturarak yanından gidecektim ki kolumun çarpmasıyla dengesini kaybetti. Tam düşecekken yakaladım, yüzü yüzüme çok yakındı yine. Birkaç kez daha böyle bir an yaşarsak dudağına yapışırım ben bu çocuğun.

Çok şaşkın bakıyordu. Dayanamayıp kahkaha attığımda sinirli olduğunu düşündüğü ama aslında sevimli olan bir bakış attı bana.

"Ya hyung ne gülüyorsun komik mi?"

"Evet. Çok sevimlisin"

"Komik falan değil sevimli de değilim ayrıca"

"İyi peki jisung bey siz ne diyorsanız o elbette"

"Hah şöyle. Bir dakika, çikolatam! Hyung senin yüzünden çikolatamı düşürdüm ya of"

"Daha iki tane var onları ye"

"Seni yesem?"

"Ha?"

"Yok bir şey. Çıkalım hadi"