11'

592 85 28
                                    

Geçmişi anlatan bölümler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bazı okuyucuları sıkıyormuş dediler.

Kötü yazmasam da üzülüyorum.

İyi okumalarrrr!

-----

Minho evlat edinildikten sonra polisler aileyi koruma altına alarak operasyona başladı adamı bulmak için.

Çocuğun tarif ettiği yere gittiklerinde elleriyle koymuş gibi buldular. 6 katlı bir apartmanın altını mahzen gibi, kirli işleri için kullanıyordu.

İçeride bir masa ve kırmızı bir sandalye vardı, etraftaki her yerde de kartonlar seriliydi. Minho'nun eniştesi o masaya otururken yanında zorla çalıştırdığı çocuklar kartonlarda otururdu.

Sivil bir polis üzerinde mafyaların giydiği takıma benzer bir takımla girdi. Suç üstü yapmayı düşünüyorlardı adamı bu yüzden yanında birkaç polis emrinde çalıştırdığı adamları gibi davranacaktı.

Arkasından birkaç kutuyla gelen polisler kutuları adamın önüne koydular ve ilk gelen polis konuşmaya başladı.

"İçinde kaliteli uyuşturucu vardır. Benim sattığım çocuklar senden almaya başlamış, onlar almıyorsa sen alırsın."

Kutuyu açtı adam. Gerçekten uyuşturucu vardı, polislerin el koydukları, yaptıkları diğer operasyonlardan aldıkları uyuşturuculardı.

"Bunlar için ne istiyorsun?"

"Minho diye bir çocuk varmış. İyi sattığını duydum, onu bana verirsen bunlar senin."

"Minho kimdi? Ha şu annesiz velet! O uyuşturucu satmadı hiç, sat dediğimde de kaçmaya çalıştı ben de yok ettim onu. Başka birini vereyim."

"Ben seni alayım gerek yok. Çocuklar toplayın buraları. Hadi hadi hadi!"

Bunları diyip ekipleri çağırdı polis. Minho'nun eniştesisinin arkasına da uyuşturucuyu getiren polislerden bir geçip silahını almasına engel oldu. Böylece adamı etkisiz hale getirip tüm çocukları ve adamı aldılar ve karakola götürdüler...

--

Evde haber bekleyen Lee ailesinin sessizliği Soo'nun telefonunun çalmasıyla bozuldu, hemen telefonu açtı Soo ve birkaç teşekkür ve şaşırma ifadesinden sonra kapattı.

Eşi ve oğluna döndü.

"Uyuşturucu satmaktan, küçük çocukları zorla çalıştırmaktan, eziyet ve taciz suçundan ve cinayete teşebbüsten müebbet alacakmış. Ayrıca zorla çalıştırdığı çocukların hepsi kimsesiz olduğu için yetiştirme yurduna yerleştirilmiş ama bir çoğu burada kalmak istemediklerini söyleyince Seul'e gönderilmişler. Bizi mahkemeye şahit olarak çağırdı komiser bey. Mahkeme yapıldığı gün gideceğiz, korumalarsa gidecekmiş birazdan. Halan da kuzenlerin de iyiymiş oğlum. Onlar da korumaya alınmış kimsenin bilmediği bir yerde yaşayacaklarmış."

"Gerçekten mi? Halam, kuzenlerim ve arkadaşlarım iyi miymiş? O zaman ben de iyi olurum değil mi baba?"

"Elbette oğlum. Beraber iyi olacağız. Şimdiiii söyle bakalım ne yapmak istersin?"

"Bilmem. Bir şey istemiyorum sanırım."

Gözlerini kaçırıyordu Minho. Bir şey istediği belliydi. Üstüne gitmelilerdi kendini yabancı hissetmemesi için, onlara baba dese de hala çekiniyordu ve ikili bunu biliyordu.

"Oğlum hadi söyle bana, ne istiyorsun? Çekinmek yok demedik mi bebeğim?"

"Annemin mezarına gitmek istiyorum. Küçükken babam götürürdü ama halamla yaşamaya başladığımdan beri gitmedim. Ama artık siz babamsınız değil mi? Yani oraya gidemeyiz."

My Safe Place - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin