BÖLÜM 4.

4.8K 175 15
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum asklarim lütfen oy vermeyi unutmayın
💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌

Kahvemi alıp, asansöre bindim. Birazdan benim de olacağım bir toplantıya girecektim. Biraz önce Emir beyle yaptığımız konuşmaya hala sinirliydim ama sinirim şimdi azalmıştı.

Asansörden çıkıp, odama doğru yürümeye başladım. Koridorda tanıdığım herkesle selamlaşıp, odama girdim. Yarım saat sonra başlayacak olan toplantıya hazırlanmaya başladım.

Dosyalarımı ve kendi not defterimi alıp üstümü ve saçımı düzelterek toplantı odasına gitmek için Emir beyi beklemeliydim. Ona mesaj atmayarak odamın kapısının önünde durup burdan geçmesini bekleyecektim.

Gözlemlerime göre, Emir bey her zaman toplantılara 15 dakika erken giderdi ve bu da demek oluyor ki 3 dakika sonra odasından çıkacaktı.

Gözüm hep saatı kontrol ediyordu ve bingo! Emir beyin kapısı açılarak, içeriden çıkıp bana doğru yürümeye başladı.  Aslında bana doğru değil de odamın önündeki asansöre doğru yürüyordu.

Göz ucuyla bana baktıktan sonra, asansörün düğmesini basıp beklemeye başladı bende hemen arkasında durarak, onunla beraber asansöre bindim. Asansör 3. kata geldiğinde ikimiz de hiç bir şey konuşmadan indik.

Toplantı odasının önüne geldiğimizde kapıyı açarak, bir şey demeden geçmem için bana yol verdi.
-"Teşekkür ederim" diyerek, masalara doğru irelledim.
-"Rica ederim" diye bana cevap verip, her zaman oturduğu masaya oturdu.
Bende dosyaları önüne bırakıp, nerde oturacağımı, bilmediğimden ayakta dikilmeye başladım. Azrail gibi adamın kafasının üstünde dikilmiştim bravo bana

Emir bey dosyaları düzeltip yanına bıraktıktan sonra beni fark edip, kafasını bana doğru çevirdi.
-"Oturmayı denemek ister misiniz Ezgi hanım?" Yok canım ben böyle 30 saat bekleyeceğim
-" Nereye oturacağım bilmiyorum" diye cevap verdim.
-"Benim yanımda otura bilirsiniz, isterseniz"  yanına mi? Neyse çök Ezgi çök hahsudus
-" Ya biri oturmak isterse? Ayıp olur" sonuçta o kadar adamın içinde patronun yanına ben mi oturacağım?
-"Hiç bir şey olmaz. Otura bilirsiniz Ezgi hanım"
-"Peki" diyerek Emir beyin yanında ki masaya oturdum.

Telefomu da sessize alıp defterimin üzerine koyarak, kucağıma koydum.
Yavaş-yavaş herkes gelerek masaları dolduruyordu. Toplantının başlamasına  az bir süre kalmıştı. Karşı tarafın patronu Oğuzhan beyde gelip oturmasıyla toplantı başlamıştı.

Oğuzhan bey 40-45 yaş arasında görünen hafif beyazlamış saçları olan orta boylu biriydi. Herkesle selamlaştıktan sonra Emir beyin karşısında ki masada oturdu.

-"Evet gençler, herkes hazırsa başlayalım mı acaba?"diye sordu, Oğuzhan bey.
-"Durduğumuz kabahat Oğuzhan bey" dedi Emir bey onu cevaplayarak.
-" Peki o zaman Emir bey? sunduğumuz teklifi incelediğinizi umuyorum"
"İnceledim aslında pek beğenmedim doğrusu" dedi Emir bey rahatını bozmadan.
-"Beğenmediğiniz şeyler nedir öğrene bilirmiyiz? Not al kızım" diye Oğuzhan bey , benden biraz büyük olduğunu düşündüğüm yanındakı asistanı olan kıza dedi.

Emir bey beğenmedikleri şeyleri sayarken, Oğuzhan bey ellerini masanın üzerinde birleştirip onu dikkatla dinliyor, yanındakı kızda hızlı hızlı bir şeyler not ediyordu.

-"Siz istediğiniz şartları söylediniz Emir bey, şimdi sıra bizde" diye Emir bey bitirdikten sonra Oğuzhan bey cevap verdi. Bende hızlıca kucağıma koyduğum kendi not defterimi alıp masanın üzerine koydum. Emir bey kafasını çevirip, deftere baktı. Bir şey demeden, kafasını geri çevirip Oğuzhan beyi dinlemeye devam etti. Bir  şey eksik olduğunu hissettim. Tabi ya, kalem. E?  Şimdi nasıl yazacağım?

Defteri açıp, masanın üzerinde kalem aramaya başladım. Tüm kalemlikler uzanıp alamayacağım kadar uzaktı.
-" Emir bey, şartlarınızla biz uzlaşmaya çalışacağız ama siz sanırım bizimkileri duymaya hazır değilsiniz?"
O hazır da ben değilim.

-" Estağfurullah Oğuzhan bey, buyurun tabi ki" diye Emir bey cevap verdi.

Masanın altından Emir beyin kolunu bana bakması için silkeledim.
Emir bey şaşkınlıkla kafasını bana doğru çevirdi.  Ne var? Derecesinde kafasını salladı. Gözlerimle elimi işaret ederek elimle kalem hareketi yaptım.

Emir bey anlamış olacak ki, ceketinin cebinden kalem çıkarıp kimseye fark ettirmeden aşağıdan elime doğru uzatdı. Ben kalemi elinden alırken parmaklarım avucuna değdi ve kısa bir an göz-göze geldik. Çabucak kalemi alarak, Oğuzhan beyin dediklerini not etmeye başladım.

Toplantı sandığımdan giderek daha uzun sürüyordu. Emir beyle Oğuzhan bey asla ortak bir noktada buluşamıyordu. İkisinin arasında ki gerginlik tüm toplantı odasını sarmıştı.
Oda sıcak olduğundan siyah gömleğimin ilk iki düğmesini açarak, gömleğin yakalarını düzelttim.

Emir beyin bakışları ani olarak beni buldu sonra boğazını temizleyerek yeniden karşıya dönerek konuşmaya devam etti.

Kuzularımm selamm

Nasılsınız bakalım?

Bölümümüzün sonuna geldik umarım sevmişsinizdir.
Elimden geldiğince uzun yazmaya çalıştım

Benimle İnstagramdan da konuşanlar var.

Bana olan sevginiz için teşekkür ederim bende sizi seviyorum💌

Yeni bölümde görüşmek üzere öpüyorum 💋💌

İnstagram: themmoon56





OFİSTEKİ BUZ ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin