YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ASKLARİM VE LÜTFEN OY VERMEYİ UNUTMAYIN.
💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌Gülçinle beraber, hazırlanmıştık. Artık çıkmaya hazırdık. O kırmızı askılı mini bir elbise giyip, saçlarını tepeden sıkı bir at kuyruğu yapmıştı. Bende deri eteğimin üstüne Gülçinin giymem için verdiği büstiyerle kolumun üzerine atdığım deri ceketimle hazırdık.
Arabanın yanına geldiğimizde, Ozan kafasını telefondan kaldırıp bize bakarak yeniden telefona indirdiğinde bir anda şoka girmiş gibi yeniden kafasını kaldırarak önce Gülçini sonra da beni başdan aşağıya süzdü.
-"Kızlar! Siz neymişsiniz be?! Taş değil kayasınız mübarek!" Diyerek arabadan inip her eliyle birimizi tutarak etrafımızda döndürdü.
-"Maşşallahhh şu güzelliklere bak tü-tü" diyerek tükürmeyi de ihmal etmiyordu.
Gülçin, "abartma sende be!" Gülerek Ozanın koluna vurdu.
-"Hadi akşam oldu ama" diyerek kapıyı açıp arabaya bindim.Hemen arkamdan Gülçinle Ozanda arabaya binerek, yola çıktık.
-"Ozan Ezgi daha bilmiyor mu nereye gideceğimizi?" Gülçin arkadan kafasını uzatarak sordu.
-" Aaa nasıl bilmiyor?! Sen anlatmadın mı salak ?! "
-"Sensin be salak, gıcık!" Gülçin Ozanın kafasına şaplak atdı.
Ozan elini uzatıp, Gülçinin saçını çekerken, kolundan tutup onu durdurdum.
-"Yeter artık ama! Didişmeği kesinde anlatın biriniz artık! Nereye gidiyoruz?"Gülçin, kafasını arkadan bana doğru uzatarak konuşmaya başladı.
-"Bak şimdi kuzu, Mert yeni bir mekan açmış, herkesin dilinde söylenenlere göre aşırı aşırı iyi bir yer. Oraya gidiyoruz"
Diyerek, Gülçin hevesle anlatmaya başladı.-"Bir dakika, bir dakika! Mert? O kim ya?" diye ikisine bakarak sordum.
-"Tanımıyor musun ya? Benim patron var ya, Alp bey onun arkadaşı işte. Tüm şirket tanıyor onu."Anladım derecesinde, kafamı salladım.
-"Yok ben hiç duymadım."
-"Yavrucum, senin dünyadan haberin yok ya" diyerek Ozan bana takıldı.
-"Ozan, Alp bey her gece o mekana gidiyormuş, o yüzden sabahları kafası bir milyon" diyerek,Gülçin Ozanla konuşmaya başladı.
-"Belliydi zaten hayatım, hem Alp beyin kafasının iyi olmadığı gün gördün mü sen? Ben hiç görmedim"
-"Yok yaa, adam eğlenceli sadece Emir bey kadar ciddiyeti yok o kadar. Her sabah içip gelmiyor yani"Şu Mert eğer Alp beyle arkadaşsa, Emir beyle de arkadaş olmalıydı. Acaba Emir beyde böyle yerlere gidiyor muydu?
Bence hiç öyle bir tipi yoktu.
İşte öyle görünmeyen insanlardan korkacaksın Ezgiciğim!Kendimi tutamayıp, sordum.
-"Peki Emir bey? Oda mı arkadaş şu Mertle?" Diyerek ortaya sorarak yüzlerine bakmaya başladım.-" Onu sen bilirsin, Ezgiciğim. Emir beyle şu güne kadar selamlaşmadan başka tek bir kelime etmedik"
Diyerek Ozan koluma vurarak, Gülçinle beraber gülüştüler.
-"Ay kuzum, gerçekten şu Emir beyle sen ne yapıyorsun ya? Kendisi seninle iki cümleden fazla iş dışı bir konuşuyor de düşüp bayılırım gerçekten"
Çocuklar, ne konuşması az kalsın öp-Kafamı sallayarak, kafamdan bu düşünceleri atmaya çalıştım. Yine düşünmeye başlamıştım hiç olmazsa az önce unutmuştum.
-"Off yeter ya! Sıkıldım Emir beydir Alp beydir. İçim dışım iş oldu. Gelmedik mi Ozan ya?!" Diyerek konuyu değiştirdim.
-"Gerçekten kızım ya, eğlenmemize bakalım biz." Diyerek Gülçinde bana katıldı.
-"Az kaldı yavrular, 10 dakika sonra ordayız"Kafamı önüme çevirerek,akıp giden yolu izlemeye başladım. Tam on dakika sonra renkli ışıkları olan mekanın önünde durduğumuz da Gülçinle beraber indik. Ozanda arabayı park ettikten sonra yanımıza gelerek kollarını açarak, koluna girmemizi sağladı.
Ben sağ koluna, Gülçinde diğer koluna girerek güvenliği geçerek mekana girdik. Ozan bizi yönlendirerek, Şirketten de tanıdığım kişilerin yanına geldik. Herkesle selamlaşarak, Gülçinin yanına geçtim.
Gülçin hemen sohbet etmeye başlamıştı bile. Mekanın ışıkları, sağır edici derecede müziğin yüksek sesi artık beni rahatsız etmeye başlamıştı.
Garson yanımıza gelerek, içki siparişlerin aldıktan sonra ben buzlu meyve suyu istedim. Yarın işteydim ve şirkete güzel kafayla gitmek istemiyorumdum. İçsem, yarına pek ayık bir kafam olacağından emin değildim.
Ozan insanların arasına karışmış, elindeki içkisini yudumlayarak, dans etmeye başlamıştı bile.
Şirketten bir kaç kişide yanımızdan ayrılıp Ozana katıldılar.Garson masamıza koca bir bardak tepsisiyle yakınlaşıp, içkileri önümüze bırakmaya başladı. Gülçinde koyu bir sohbetteydi. Telefonumu çıkarıp, geç geleceğim için anneme haber verdim.
Şu an burdan çıkıp eve gitmek istiyordum ama insanların gecesini de mahvetmek istemiyordum. Sonuçta benden başka her kes eğleniyordu. Bu bencillik olurdu.
Önümdeki bardağımın pipetini dudaklarımın arasına alarak, meyve suyumu yudumlamaya başladım.
Buzlu meyve suyu iyi gelmişti en azından bu ortamda biraz ferahlamamı sağlamıştı.Ozan insan kalabalığını bir dağ gibi yararak yanımıza ulaştı.
-"Naber fıstıklar eğleniyor muyuz?"
-" Harikaymış yaa Ozan sık sık gelelim" Gülçin abartı tepkilerinden birini vermişti.
Bende onlara gülümsemeyle yetinmiştim.Ozan telefonunu çıkararak, Gülçinle ortamıza girdi.
-"O zaman bir selfie çekelim canım"Gülçin elini Ozanın omzuna koyarak, kafasını eğdi,
-"Ezgi görünmüyorsun yaklaş bana" diyerek Ozanın önüne geçerek kadraja girmeye çalıştım.
-"Ozan İnstagram efekti koy bari off çirkin çıkmayalım" Gülçin saçını düzelterek homurdandı.
-"Off kızım yaa iyiyiz işte" diyerek Ozan gözlerini devirdi.Ozan kolunu boynumdan geçirip telefonu tutmuş,Gülçinde elini Ozanın omzuna atıp, kafasını eğerek gülümseyerek ekrana bakıyorduk.
Bir iki kez çektikten sonra, fotoğraflara baktık. Gerçekten iyi çıkmıştık. Ozan gazını alamayarak, telefonu bir adama uzatıp kollarını omzumuza atarak kendisine çekip bir kaç tane daha fotoğraf çekindik.
Selammmm kuzularımm
Bölümün sonuna geldik, beğendiniz mi? Umarım beğenmişsinizdir.
Yorumlarınızı bekliyorum asklarim ve lütfen oy vermeyi unutmayın.
İnstagramdan da konuşmak isterseniz İnstagram:themmoon56
Sizi kocaman öpüyorum ve çok seviyorum 💌💌💌💌💌💌💌💌💌