BÖLÜM 21.

2.8K 86 20
                                    

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ASKLARİM VE LÜTFEN OY VERMEYİ UNUTMAYIN.İYİ OKUMALAR.
💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌

Küçük bir dipnot*
Önceki bölümü okuyup daha sonra bu bölümü okumanızı öneririm. Keyifle okumalar <3

Hayat gerçekten ama gerçekten çok garipti. Ne yaşıyordum ben böyle!
Biri bana gelipte Emir beyle gece kulübünde sarılmamızı söylese, kahkahalarla gülerdim sanırım.
Çünki, espri olarak bile ciddiye almazdım büyük ihtimalle.

1dakikadan fazladır, bu karışık ve ter kokulu yerde Emir beye sarılmıştım. Aslında buna öyle basit bir sarılma demek çokta doğru olmazdı. Bildiğin ahtapot gibi yapışmışdım adamcağıza.

Tabii, oda bir İstanbul beyefendisi olduğundan bir şey demeden, sıcacık ellerini çıplak kalan belime sarmıştı.

Ona sarıldığımda o kadar güven verici bir duygu hissetmiştim ki, hiç bırakmak istemiyorumdum.

Keşke ara ara ona sarıla bilseydim. Kokusu bile sarılmak için bir nedendi bile. O, 50 metreden her tarafı saran yoğun kokusu...

Gözlerimi açarak, yavaş-yavaş boynuna halat gibi doladığım kollarımı gevşettim. O'da bunu anlayarak, belime doladığı kollarını çekerek birbirimizden ayrıldık. Maalesef ayrılmak zorunda kaldım.
Maalesef mi?

Bedenlerimizin arasına biraz mesafe giydikten sonra gülümseyerek Emir beyin gözlerinin içine baktım.

Hem arkadaşlarımın bulunması ve sağ salim eve bırakıldığı için cok mutluydum. Ve ayrıca ona sarıldığım içinde.

Emir bey de bana sıcak bir şekilde gülümseyerek göz kırptı. Artık burda durmam için hiç bir sebep kalmamıştı.

Saatda bayağı geç olduğundan hemen eve gitmeliydim. Yoksa bu saatte buralarda pek taksi bulunmazdı genellikle.

Emir beye yakınlaşıp duyacağı bir şekilde "Benim gitmem gerek. Her şey için çok teşekkür ederim. Sayenizde arkadaşlarımın başına bir şey gelmedi" diyerek gitmek için bir adım attım.

Tam gideceğim sırada bileğime dolanan aynı sıcak avuç beni nazik bir şekilde tutarak, durdurdu.
" Nereye gidiyorsun Ezgi?"

Sıcak parmakları hala bileğime halat gibi dolanmışdı.
"Gülçine gideceğim. Iyi olduğuna bakmak için. Bir sorun mu var Emir bey?"

Beni daha iyi duymasını sağlamak için bir adım ona doğru yaklaştım.
Yaklaşmamla bileğime dolanan parmaklarını gevşetip, usulca bileğimi bıraktı.
" Benim için değil de senin için ola bilir."

Dediği şeyi beklemiyordum. Neden bir sorun olurdu ki? Söylediği şey afallamama sebep olmuştu birazcık.
"Anlamadım, ne gibi bir sorun? Neden bahsediyorsunuz ben anlamadım da?"

Derin bir nefes alarak, burun kemerini iki parmağıyla sıktı.
"Ezgi, sen saf mısın? Bu saatte, bu giyimle burdan çıkan bir kadını tanımadığım bir taksiciyle yalnız başına bıraka bilir miyim sence?"

Dediği şey öfkelenmeme sepep olmuştu.
" Ne demek istiyorsunuz? Olduğum saat, giydiğim kılık kıyafetim,  takıldığım mekanlar mı taksiciye problem olan? Ben miyim ona sorun yaratacak kişi?"

"Hayır tabii ki Ezgi. Öyle bir şey demedim beni yanlış anlama lütfen.
Sorun ne sende, ne giydiklerin ne de başka bir şeyde. Maalesef sorun senin şu zamanda, şu coğrafyada kadın olman. İğrenç düşünceli, sapık insan bu zamanda çok. Kediye, köpeğe, hayvana bile tecavüz eden bir zamanda yaşıyoruz Televizyonda sayısız gördüğümüz kadın cinayetleri bile ne kadar kötü bir zamana denk geldiğimizi gösteriyor. Seni böyle bırakamam lütfen bana karşı koyma"

OFİSTEKİ BUZ ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin