BÖLÜM 23.

2.5K 79 2
                                    

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ASKLARİM VE LÜTFEN OY VERMEYİ UNUTMAYIN.İYİ OKUMALAR
💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌

"Aloğ? Alooğ? Sana alo diyorum beni duymuyor muuusunnnn? Telefona cevap veeerrrr beni sevmiyor musuuuunn?"  Muhteşem ötesi zil sesi tüm odayı inletmeye başlamıştı bile.

Elimi gözlerimi açmadan yastığımın altına sokup komik sandığım alarm zil sesimi kapatmak istiyordum çünkü tekrar çaldıkca daha da sinir bozucu bir hal alıyordu.

Nihayet, telefonu bulup  bir gözümü açarak erteleme tuşuna basıp tekrar gözlerimi kapadım. Sabah olmuştu resmen ve ben neredeyse uykusuzdum. 2 saatlık uykuyla 7-8 saat çalışmak zorundaydım, oooff! Düşüncesi bile beni şimdiden yormuşdu bile!

Uykuyu seven bir insan olarak sıcacık yatağımdan ve bana sarılı olup beni bırakmayan yorganımdan ayrılmayıp upuzun bir uykuya dalmak istiyordum.

Ama bu tabii ki imkansız gibi bir şey sayılırdı çünkü başınızın üstünde Emir bey gibi bir patronunuz vardı. Yani, benim vardı. Dün mesajında bile bana bugün işe gelmemi hatırlatmıştı.

Bunun üzerine riske atmayıp tabii ki işe gidecektim. Maalesef benim " Üzülme Bihter biz zenginiz" diyen bir annem yoktu.

Yine aynı zil sesini duyduğumda bu sefer zorla da olsa gözlerimi açarak alarmı ertelemeden kapattım. Artık kalkma zamanım gelmişti.

Yorganı büyük bir hüzünle üstümden atarak, yataktan çıktım. Banyoya geçeceğim sırada Gülçinin bayılmış gibi kanepeye yayıldığını gördüm. Onu da kaldırmak zorundaydım yoksa ikimizinde işsiz kalmasını istemezdim.

"Geldik, kalk Gülçin!" diyerek omzundan tutarak onu bir iki kez sarsdım. Gülçin yüzünü buruşturup kanepede yüzüstü döndü.

" Kızım kovulmak mı istiyorsun ya? Kalk bakalım dünü senin burnundan getirmem lazım" diyerek yine onu sarsdım.

" Ya uyuyorum ben. Git başımdan!" Diyerek bu sefer üzerindeki battaniyeyi kafasına kadar çekti.
" Tamam o zaman bende Emir beye dün çok içtiğinden kalkamıyor derim. Zaten dün adamla senle Ozanı aramaktan perişan olduk. Emir bey sizin için benden bile fazla endişeli görünüyordu." Tam odadan çıkacağım sırada Gülçin üzerindeki battaniyeyi üstünden atarak ayağa fırladı

"NE?! NE DİYORSUN SEN KIZIM?! EMİR BEY BIZI MI ARAMIŞ?! OFFF REZIL OLDUM YAA KAHRETMESİN SENİ!"
Bağırarak konuştuğunda yüzümü buruşturdum.

"Ne bağırıyorsun ya sabah sabah? O zaman öyle kafanıza estiği gibi çıkıp gitmeseydiniz" dedim gülerek.

" Yaa off! Ezgi gülme ya! Çok utanıyorum." Dedi eliyle dağılmış saçlarını karıştırarak.

"Patronun sarhoş bir çalışanını  araması herkesin başına gelmiyor. Doğru haklısın" dedim gülerek.

" Sus be gıcık! Sabah sabah pişman ediyorsun insanı uyanmaya ya! Şu gıcık hallerini patronundan mı kaptın anlamıyorum ki?" Dedi gülerek bana yastığı fırlatıp.

Kafamı eğerek, yastığın bana gelmesini engelledim. Yastık duvara çarpıp ayak ucuma düştü.
" Biraz daha birbirimize girersek ortada gıcık bir patron da kalmayacak Gülçinciğim. Hadi hazırlan. Yağmurda ıslanmış fareye benziyorsun"

Dilini çıkarıp banyoya girdiğinde o çıkana kadar bende biraz etrafı toplayıp, düzenledim. Mutfağa girip kahvaltılık şeyleri masaya dizdikten sonra suyu ısıtmak için koyup mutfaktan çıktım.

Gülçin banyodan çıkar çıkmaz bende banyoya girip işlerimi hallettiken sonra Gülçinin düz beyaz bir gömleğini giyinerek altıma da dün çıkardığım siyah eteğimi giydim.

OFİSTEKİ BUZ ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin