Yorumlarınızı bekliyorum asklarim ve lütfen oy vermeyi unutmayın. Iyi okumalar♡
Aşk, tarif edilemeyen bir his. Kalbinin her atışında adını duyduğun, her nefeste onu düşündüğün bir duygu. Onunla geçirdiğin her an, zamanın nasıl geçtiğini unutturur. Gözlerinin içine baktığında, dünya durur ve sadece siz varsınızdır. Aşk, kalbinin en derininde hissettiğin bir sıcaklık, her dokunuşunda içini ısıtan bir ateştir. Kimi zaman bir gülümsemede, kimi zaman bir bakışta saklıdır. Aşk, onunla her şeyi göze alabileceğini bilmektir; yanında olduğu sürece her şeyin üstesinden gelebileceğini hissetmektir. Aşk, hayatın en güzel armağanı, kalbin en derin sırrıdır.
Emir'le aşk, kalbimin derinliklerinde filizlenen bir duygu. Onun adını her duyduğumda kalbim hızlanıyor, her nefes alışımda onun varlığı beni sarıp sarmalıyor. Emir'le geçirdiğim her an, zamanın akışını unutturuyor. Gözlerinin derinliklerinde kaybolduğumda, dünya duruyor ve sadece biz kalıyoruz.
Onunla aşk, kalbimin en derininde hissettiğim sıcaklık, dokunuşlarında içimi ısıtan bir ateş gibi. Her gülümsemesi, her bakışı, içimde tarifsiz bir mutluluk yaratıyor. Emir'in yanındayken, her şeyi göze alabileceğimi, onunla birlikte her zorluğun üstesinden gelebileceğimi biliyorum. Emir'le aşk, hayatın en güzel armağanı, kalbimin en derin sırrı. Onun varlığı, bana huzur ve mutluluğu aynı anda getiriyor, içimde hiç bitmeyen bir bahar yaratıyor.
Bir süre sessizce, birbirimizin varlığının tadını çıkardık. Zaman sanki durmuştu, sadece ikimiz vardık. Emir'in sıcaklığı ve dokunuşları, içimdeki tüm kaygıları silip süpürmüştü. Kafamın yaslı olduğu göğsü sığındığım tek limanmış gibi geliyordu.
Az önce bu koltukta bir zamanlar platonik aşık olduğum patronumla öpüşüyorduk. Bu gerçekle kanın yanaklarıma doğru dolduğunu hissediyordum. Beni görmediğini bilerek parmaklarımı dudaklarıma götürüp hala gerçek olup olmadığını kontrol etdim tuhaf bir şekilde.
Bu kız harbi mal ahahahaha
İlk aşkın o saf heyecanı, tüm bedenimi sarmıştı. Onunla ilk öpüşmemiz, hayal ettiğimden de büyüleyiciydi. Dudaklarımızın buluşmasıyla içimde patlayan ateş, tüm dünyayı unuturmuştu bana...
Kalbim hala hızla çarpıyordu. Onunla bu kadar yakın olmak, içimde tarifsiz bir heyecan ve mutluluk yaratıyordu. Bu anın sonsuza kadar sürmesini istiyordum. İçimdeki aşk, beni tamamen sarmıştı. Bu anın, bu yakınlığın tadını çıkararak, Emir'le paylaştığımız bu özel anın her saniyesini hafızama kazıyordum buna gerek olmadığını biliyordum çünkü bu anı asla unutamazdım...
Emir'in kollarında, koltukta uzanmış haldeyken, bir anlık sessizlik içinde düşüncelerimle baş başa kaldım. Kalbim hala onun yakınlığının etkisiyle çarpıyordu. Gözlerimi kapatıp onun insanı yatıştıran kokusunu içime çekerken, aniden Emir'in sesiyle irkildim.
"Uyudun mu yine yoksa?" diye sordu, fısıldayarak. Sesi yumuşak ve şefkat doluydu. Biraz da alay tabii ki
Yine mi? Ahahahahahaha
Birden uzandığım göğsünden kafamı kaldırıp gozlerimi kısıp ona baktım, hafifçe sitemkar bir tonla, "Yine derken, pardon?" diye karşılık verdim. Asla, bu gıcık etme huyundan vazgeçmiyordu!
Kahkaha atarak kafasını koltuğun yumuşak kısmına yasladı. Parmakları saçlarımda dolaşırken, yüzüme yaklaşıp dudaklarının hafifçe değdiği bir öpücük kondurdu alnıma. Kalbim hızla atarken, o küçük dokunuşla tüm her şeyi unuttum.
"Omzumda uyuduğunu unuttum mu sanıyorsun hanımefendi? Hayret, sesin gelmeyince uyuduğunu sandım" Pişkin pişkin gülerek beni tekrar göğsüne çekti.
