BÖLÜM 8.

4K 139 13
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum asklarim lütfen oy vermeyi unutmayın
💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌

Emir beyle birlikte arabadan indiğimizde sıcak arabanın içinde uyuduğumdan terlemiştim. Arabanın sıcaklığından dolayı gömleğimin altından süzülen ter damlacıklarını hissede biliyordum.

Havada olan hafif serin rüzgar esiyor, ara sıra saç tutamlarımı yüzüme çarpıyordu ama havada hala güneşliydi.

Serin rüzgardan dolayı terli bedenimin titrediğini hissettim. Baya baya üşüyordum. Çabuk hasta olan bir bünyem vardı. Hasta olduğum zaman da yataklara düşüyordum. Senin drama queenlik seviyesi.

Adımlarımı durdurarak ceketimi giyinmeye çalıştım çünkü biraz daha gömlekle durarsam akşam ateşleneceğime adım gibi emindim.

Emir beyle beraber yürüdüğümüz için durduğumu görüp oda adımlarını durdurarak yüzüme bakmaya başladı.

-"Bir problem mi var Ezgi hanım?" Diye sordu Emir bey.
-" Üşüyorum da, ceketimi giyiniyorum" dedim ceketimden tek kolumu geçirip.
Emir beyde kafasını salladı.

Elimde çantamla telefonum olduğu için ceketimin diğer kolunu giymekte zorluk çekiyordum. Birden Emir bey ceketimin kolunu düzelterek kolumdan tutup nazikçe ceketime geçirdi.
Hemen nikah masasına gidelim Ezgi.

İç sesim bu aralar Emir beyi baya seviyor gibiydi. Tabii ki iç sesim ben değil.Iyi biri olduğu belliydi ama benlik değildi. Soğuk sevmezdim soğuk insan hiç sevmezdim.
Tabii canım kesin öyledir Ezgiciğim

Yüzlerimiz ceketini giyinmeme yardım ederken yakınlaştır. Boyu benden uzundu ve vücudu uzaktan göründüğünden daha iriydi. Spor yaptığı belli oluyordu.

-"Teşekkür ederim çok naziksiniz" dedim kafamı kaldırıp yüzüne bakarak.
-"Rica ederim Ezgi hanım" dedi oda benim gözlerime bakmaya devam ederek.

Güneş tepeden tam onun yüzünü biraz daha aydınlatıyordu. Önceden kahverengi sandığım ela gözleri güneşin ışıkları altında daha da açılmıştı. Gözlerinde altın renginde hareler belirtmişti.

-"Gözleriniz ne kadar da güzel" dedim kendimi tutamayıp.
Ezgiciğim yürümüyor koşuyorsun sen ya

Emir bey duraksadı, kaşlarını havaya kaldırıp gözlerini kaçırdı.
-"Teşekkür ederim sizin de öyle" diyerek cevap verdi.
Ayy utandı! Yerim onu yaa
Ne Emir bey bu küçük sözümden mi utanmıştı? Yok canım daha neler.

-"Teşekkür ederim ama benimkiler de çoğu gibi düz kahverengi işte" dedim adımlarımla onu izleyip, otoparktan çıkarak.

-" Renginin sıradan olmasının önemi yok önemli olan o gözleri güzelleştirmek" dedi yakalarını düzelterek.
Bu adam tam aşk adamı. Patron olmasa kesin şair falan olurdu

Hiç bir şey demeden kahve içmeğe geldiğimiz mekana girdik.
Bej renklerde tasarlanmış loş ışıklı sakin bir mekandı.
Çalışanları Emir beyi selamlayarak boş masa olduğu yere doğru yürümeye başladık. Anlaşılan ilk kez gelmiyordu aslında tam da Emir beyin karakterine uygun bir mekandı.

Cam kenarında olan küçük bir masaya doğru yürüyüp orada oturduk. Garsona iki sade kahve sipariş edip beklemeye başladık.

Kafamı çevirip pencereden dışarıyı izlemeye başladım. Yeni yeni açılmış çiçekler rüzgarın şiddetiyle yerlerinde titriyordu.

Bir anda aklıma gelen şeyle kafamı çevirip, çantamı aramaya başladım.
-" Bir şey mi oldu Ezgi hanım" diyerek Emir bey şaşkınlıkla beni izliyordu.

-"Yok ama az kalsın oluyordu" dedim çantamdan Emir beyin aldığı not defterimi çıkarıp.

Emir beyin bakışları deftere düştü ve yüzünde hafif bir gülümseme gördüm.
Defterin boş sayfasını açarak  çantam da kalem aramaya başladım,Emir beyde dikkatle beni izliyordu.
-"Ay bu kalemler neden benden uzak duruyor hep ya" diyerek ofladım.

-" Pek de uzak olduğu söylenemez" diyerek Emir bey masanın  üzerinden bana doğru uzanmaya başladı.
Ay noluyoo be?!
Ellerimi saçımı buldu saçımdan ayırdığı kalemle birlikte saçlarım açılarak Emir beyin ellerinin üstüne döküldü.

Saçlarımın arasından ellerini kalemle birlikte yavaşça geri çekip yerine oturdu.
-"İşte kaleminiz de burda" diyerek, kalemi bana doğru uzatdı.
-"Ay çok teşekkür ederim yaa" diyerek kalemi aldım. Emir beyde kafasını sallamakla yetindi.

Deftere eğilirken önüme gelen saçlarımı arkama atıp, kalemin kapağını açarak notumu sesli şekilde deftere yazmaya başladım.
-"AYŞE HANIM İÇİN HASTANEYE Çİ-ÇEK YOL-LA" diyerek not ettikten sonra defteri kapatıp kalemle birlikte çantama atdım.

-"Ayy biliyor musunuz Emir bey, Ayşe hanımı çok seviyorum çok tatlı bir kadın" dedim üzülerek.

-"Geçmiş olsun Ayşe hanıma o zaman Ezgi hanım" dedi Emir bey dudağının kenarını hafif havaya kaldırıp gülümseyerek devam etti.

-"Iyi de bu birden nerden aklınıza geldi?" Diye devam etti.
-"Dışarıda çiçekleri gördüm de ondan aklıma geldi" diye cevap verdim.

Kahvelerimizin gelmesiyle birlikte, kahvelerimizi içmeye başladık.

Kuşlarımm merhaba öncelikle
Bölümümüzün sonuna geldikk
Umarım beğenmişsinizdir.

Elimden geldiğince her gün bölüm atmaya çalışıyorum ama maalesef siz pek sevmediniz gibi.

Sevip okuyanlara da çok teşekkür ediyorum aynı şekilde bende sizi seviyorum 💌

İnstagramdan da konuşmak isterseniz İnstagram: themmoon56.
Yaza bilirsiniz her birinize okuyup cevap veriyorum 💌


OFİSTEKİ BUZ ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin