YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ASKLARİM VE LÜTFEN OY VERMEYİ UNUTMAYIN
💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌Pipetimi bardağımın içinde oynatarak, arada meyve suyumdan yudumluyor, bir taraftanta sarhoş olup deli gibi dans eden Ozanla Gülçini seyrediyorum.
Kollarını bir birine çapraz keçirip dönerek salak bir şekilde dans ediyorlardı. Onların bu halleri beni güldürmüştü. Telefonumu çıkarıp bir kaç fotoğraf ve videolarını çekmiştim. Ayıldıklarında, onlara bu salaklıklarını izletmek benim için büyük bir şeref olacaktı.Mekanın içinde renkli ışıklar yanıp sönüyor, müziğin sesi tüm uğultuları bastırıyordu. Renkli ışıklar olsa da mekanın kendisi karanlıktı.En azından bu iki salağın şu hallerini herkes görmüyordu.Saat gitdikçe geç olmaya başlıyordu, neyse ki annemi arayıp ona Gülçinde kalacağım haberini vermiştim.
Sonuçta Gülçini biri evine götürüp, onunla ilgilenmeliydi. Bu işte malesef kurban olarak geriye ben kalmıştım.
Ortamdan artık alkol kokuları gittikçe artıyor, insanlar sarhoş olup kendini dans etmeye atıyordu. Ortam artık beni sıkmaya başlamıştı.
Ozanla Gülçin kahkahalar içinde zorla yanıma gelerek, bardaktaki içkiyi kafalarına dikip tekrar kahkaha atmaya başladılar.
-"Eşgi kızım gelhseine sende" diyerek Ozan beni dans etmek için yanlarına götürmeye çalıştı.
-"Ozan yeter bence şuna bakın doğru düzgün ne konuşa biliyorsunuz ne de yürüye. Toplanın gidiyoruz"Diyerek Ozanı durdum.Ozan benden kolunu kurtarıp, çalan şarkıya eşlik ederek,yerinde sallanmaya başladı. Gülçinde masaya yaşlanmış şekilde, gözlerini açmakta zorlanıyordu. Artık gerçekten gitme vakti gelmişti.
-" Şu halinize bakın ya! Ayakta bile duramıyorsunuz biri masada uyuyor, biri düzgün bir cümle bile kuramıyor. Abarttınız artık hadi yürüyün"
Ozan beni durdurarak yüzünü ağlamalı bir ifade yerleştirip dudaklarını büzüp konuşmaya başladı.
-"Gitmememyelim nolur"-"Ozan bırak tatlı olmayı mala benziyorsun gerçekten. Gözlerin akıyor farkında bile değilsin gidiyoruz dedim"
-"Kuşum gidheriz yia" Bu seferde Gülçin konuşarak elini bana uzattığını sanarak masayı tutdu.
Gülçin masadan ayrılıp,Ozanın koluna girip dans pistine doğru sürüklemeye başladı. Yine zıplayarak dans etmeye başladılar bile. Gülçin bana donerek öpücük atıp dans etmeye devam etdi.Gözlerimi devirip, etrafa bakmaya başladım. İnsanlar azalmaktan iyice atmışlardı. Buranın havası artık beni iyice sıkmaya başlamıştı. Onların dans ettiğini gördükten sonra elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gitme kararı aldım.
Olduğum yerden ayrılarak, tuvalet aramaya başladım. Mekanı aydınlatacak tek normal bir ışık yoktu. Bazı yerler o kadar karanlıktı ki, ayağımın altını görmek bile bazen mümkün değildi.
-"Keşke gözlüğümü yanıma alsaydım, nerde şu tuvalet yaa" diye kendi kendime söylenmeye başladım. Böyle yerlerde tuvaletler genellikle pek göz önünde olmazdı.
Bana doğru gelen bir kadını gördüm. Neredeyse yürüye bilmiyordu bile.
Kadın bana doğru yaklaştığında nazikçe koluna dokunup onu durdurdum.
-"Pardon, lavabo ne tarafta acaba?" Diye kadına sordum.Kadın bir kaç saniye boş bakan gözlerle yüzüme baktı. Sonra ağzını zorla açarak konuştu.
-"O eve gitdih yhaa, zen bekleme onuğh" diyerek zorla konuştu ve yürümeye devam etdi.-"Normal biri çıkmaz ki zaten benim karşıma. Ben dedim. Gidelim dedim, yookk! Beni dinleyen kim?! Zaten ben ne akılla uydum ki bunlara?! Salağım yani!"
Karanlık bir koridorun önüne toplanmış bir kaç kişiyi gördüm. Sanırım nihayet, tuvaleti bula bilmişdim.
Kalabalık olan koridora doğru yürüyüp, insanların arasından geçerek oraya doğru yürümeye başladım. Ama burda ne tuvalet vardı nede başka bir şey. Sanırım yine tuvaletin yerini bulamamıştım.
Koridordan çıkıp, geriye dönmek isterken kalabalıklaşmış ortamdan bir adam çıkarak koluyla koluma vurdu.
Adamın sarhoş olduğunu düşünüp pek umursamadım. Şu an tek istediğim, burdan bir an önce çıkıp eve gidip uyumaktı.Adamın yanından geçip giderken, bir anda elini bileğime dolayarak beni durdurdu.
-" Aslında baya şaşırdım biliyor musun? Senin gibi hatunun kullanıyorsa, bizler mi kullandığımızda sorun oluyor? Aslında hiç benzemiyorsun biliyor musun yavru?"Ne konuşuyordu bu adam?! Ne kullanıyordum ki? Artık her ne saçmalıyorsa umurumda değildi.
Bileğimi ondan kurtarmak için, elinden sertçe çektim.Adam benden iri olduğundan elini çekmedi.
-" Bırakın lütfen! Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?!" Diyerek bir kez daha bileğimi çektim.Nerdeyse kolum kopacaktı ama adamın tabii ki,bırakmaya hiç niyeti olmadığı elini hala çekmediğinden belli oluyordu.
-"Beyefendi, size son kez söylüyorum elinizi çekin. Bir kez daha söylemeyeceğim" diyerek bileğimi oynatdım.
Adam o kadar sıkı tutmuştu ki, bileğimin kızardığına emindim. Adam bir anda yüzüme bakarak alayla gülmeye başladı.
-" Yavru, ne bu acele ya? Eğlenirdik ne güzel. Belki, burda belki başka bir yerde mesela benim oda-"
Cümlesini bitirmesine izin vermeden yüzüne bir tane tokatı geçirdim. Bu adam artık iyice haddini aştı bile.Topuklu ayakkabılarımı da dizine hızlıca geçirip, kolumu ondan kurtararak ordan hızlıca koşmaya başladım. Sonuçta burda herkes o kadar sarhoştu ki, bu sapık adamdan beni kurtaracak biri yoktu.
Koridordan koşarak,adamın beni bulamaması için ışıklar olan taraftan değil, karanlık olan tarafa doğru hızla yürümeye başladım.
Sık sık arkama dönüp adamın benim arkamdan gelip gelmemesine bakıyordum. Bu olanların hesabını diğerlerine sormasını iyi biliyordum ama şu an onları burdan alıp hızlıca gitmeliydik.
Kafamı arkama çevirip baktığımda vücudum sert bir şeyle çarpıştı. Korkuyla kafamı çevirdim.
Kuşlarımmm selamm
Nasılsınız bakalım?
Bölümü beğendiniz mi? Umarım beğenmişsinizdir.
Yorumlarınızı bekliyorum.
Eğer İnstagramdan da konuşmak isterseniz İnstagram:themmoon56
Oy vermeyi unutmayın lütfen.
Sizi kocaman öpüyorum ve çok seviyorum. Iyi ki varsınız 💌