BÖLÜM 26.

2.4K 80 21
                                    

Bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayın lütfen.Iyi okumalar!
💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌

Medyadaki şarkıyı dinleyerek okuya bilirsiniz <3

Emir beyin yakından parlayan elaları, bir çift göz değilde, sanki gökyüzündeki birer yıldız gibi gözlerine yerleşmişti.

Yüzlerimiz yakındı ve ben artık bundan rahatsız olmuyordum.
"Ne?gerçekten size bunu kimse söylemedi mi?" Yüzümü çekmeden güzel gözlerine bakarak konuştum.
"Sen dışında hayır." O'da yüzünü uzaklaştırmadan cevap vermişti.
"Nasıl ya? Inanmam Emir bey. Mümkün değil bu arada"

Bu adamın hayatı boyunca gözlerini görüp, tek bir kelime bile söylemediklerine inanmamı beklemiyordu herhalde. Kim bu güzel elalar karşısında büyülenmezdi ki?!

Emir bey gülümsemesini koruyarak, bakışlarını kısa bir sürede yüzümde gezdirdi.
"Kimseyi bu kadar yakınımda durmasına izin vermedim. Bu inanman için yeterli mi peki Ezgi hanım?"
Dediği şey karşısında biraz anlama yetkimi kaybetmiştim sanırım.
Yakında düğün vaarrr!

Ilk kez benle mi böyle samimiyet kuruyordu? Kulağa biraz garip gele bilirdi belki de şaşırtıcı ama asla yalan olmadığına emindim. Çünkü Emir bey başlarda tamda öyle biriydi. Soğuk nevalenin tekiydi anlayacağınız.

Aslında bu itirafı içime su serpiştirdi doğrusu. Neden peki? Benim için neden bu konu bu kadar önemliydi ki? Neydik biz onunla? Eskiden olsa bile, kadınlarla bu kadar samimi olması neden beni rahatsız etmişti ki?

"Bence de doğru seçim yani Emir bey. Neden mesela durduk yere Buseyle yakın olun ki? Ne gerek var mesela?" Busenin yılışık ve cilveli tavırları gözümün önüne geldikçe,sinirle geri çekilip sandalyeye sindim.

Ahhh Buse, ahhhh Buse! Bak, nasıl sinir ediyorsun beni! Ben, bu hallere düşecek kadın mıyım? Hepsi o, yılışık kadın yüzünden valla!

Emir bey, ciddi misin? Derecesinde yüzüme bakmaya başladı. Bence, ciddi olduğumu ikimizde biliyorduk. Konu, Buse olunca şaka yapacak değildim tabii ki de!

"Ne?! Buse hanımın konumuzla ne alakası var?! Ne güzel konuşuyorduk" dediğinde kafasını salladı.
Yüzüme adeta, umutsuz bir vaka gibi bakıyordu.

"Nasıl ne alakası var Emir bey?! Siz Buseyi mi koruyorsunuz şu an? Asistanınız olan benim yalnız, Buse değil." Dediğimde gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutuyordum.

Emir beyin yüzünde gülümsemesi büyüdü. Neye gülüyordu şimdi? Komik mi sanıyordu?

"Yok canım. Tövbe haşa korumak falan. Doğru, benim sevgili asistanım sensin Buse hanım değil. Zaten, ben seni destekliyorum asistanım olarak"
Gülümsemesi yüzünde biraz daha büyüdü adeta gülmemek için kendini zor tuttuğu kesindi.

"Siz benimle dalga falan mı geçiyorsunuz Emir bey?"
"Yooo ne dalgası ya. Haklısın yani, Buse hanıma gerek yok, sen varsın bana yeter" dediğinde gözlerinin ucuyla bana bakmayı ihmalde etmiyordu.

"Hı-hım doğru haklısınız Emir bey! Ben size yeterim! Ne gerek var ya Buseye falan. Değil mi Emir bey?" Bu sefer göz ucuyla bakma sırası bendeydi.
"Tabii ki. Katılıyorum" dediğinde içim rahatlamıştı resmen.

Pekte tanışmasakta, o Buse denen kızda beni iten bazı şeyler vardı. Bilmiyorum, belki de kafamda kurduğum bir şeydi tam tanımadığım için bir sorun olarak görüyordum. Asla pozitif enerji almadığım kesindi.

"Burda falan kalmayı düşünmüyorsundur umarım?"Dediğinde kafamı kaldırıp Emir beyin yüzüne baktım.

"Yok, niye kalayım canım? Eve gideceğim birazdan neden ki?"
"Saat geç oldu da, şimdi taksi maksi falan olmaz, evden endişelenmesinler. Ben bırakırım seni eve yolumun üstü zaten"
"Tamam o zaman. Ben gidip hazırlanıyorum o halde?" Dediğimde kafasını salladı.
"Git hazırlan. Bu dosyaları ben hallederim zaten yarın bakmam gerek. Burda kalsın"

odama gidip, hazırlanmaya koyuldum. Saat akşam çoktan olmuştu. Bu saattede taksi bulmak biraz zordu. Emir bey yine haklıydı tabii ki. Aslında, artık Emir beyin beni bırakması hoşuma gidiyordu. Beraber, daha çok vakit geçiyorduk.

"Neye gülüyorsun öyle?" Gelen sesle bir anda korkup kafamı sese doğru çevirdim. Emir bey açık olan kapıya yaşlanmış, gülümseyerek bana bakıyordu.

"Ayy ödüm koptu Emir bey. Cin gibi nasıl geldiniz öyle sessiz sedasız. Valla fark etmemişim!" Dediğimde gözlerimi açıp elimi kalbimin üstüne koydum.

"Pek sessiz değildim ama dosyalara bakıp güldüğün için beni fark etmedin. Ilk kez bir çalışanımı dosyalara hülyalı hülyalı bakarken görüyorum da pek alışık değilim kusura bakma" demesiyle bana yine laf soktu tabii ki.

"Dosyalara falan gülmüyorum canım! Aklımı falan kaçırmadım henüz çok şükür! Aklıma bir şey geldi ona gülmüşüm sizde o anda görmüşsünüzdür Emir bey aaa."

Bir yandan kendimi açıklıyor bir yandan da hızlı hızlı çantamı topluyordum. Daha fazla Emir beyin laf sokmalarına katlanamazdım. Gıcık adam!
Kocam dedi kocam dedi. Biz duyduk:)

"Tamam sinirlenme asistan hanım. Hazırsan çıkalım?" Dediğimde çantamı alıp, kapıya yaşlanmış Emir beyin önünden geçerek, ondan hızlı olarak odadan çıktım.

Emir beye bakmıyordum ama kapımı kapatarak adım seslerinden anladığım kadarıyla asansöre doğru yani yanıma doğru geliyordu.

Asansör geldiğinde ikimizde bindik. Emir bey garajın katına bastıktan sonra yanımda bir şey demeden durdu.

"Sen niye gerildin ya az önce?" Ayyy Emir bey lütfen durun! Buzluktan yeni çıktı galiba. Ne diyeyim şimdi size? Sizi düşünürken bilmeden dosyaya bakıp mal gibi sırıttığımı falan mı?

"Ay Emir bey gerilmedim! Yok öyle bir şey" Dediğimde göz ucuyla bana baktı ama bu sefer cevap vermedi.

"Git eve iyice uyu Ezgi. Uykunu almış ve dinlenmiş bir şekilde gel yarın. Orada burada uykuya dalıp kalırsın. Hiç bir yerde uykuya dalma. Benim yanım hariç tabii. İstediğin zaman omzum hizmetine sunulmakta" dediğinde yandan bakış atıp göz kırptı.
Ayyy eridik burda bizz!!!!!!

"Merak etmeyin Emir bey bir daha yaşanmaz. Yani, umarım yaşanmaz. Hiç bir yerde! Ayrıca teşekkür ederim ama hiç kullanacağımı sanmıyorum ilk  e son kez olmuş bir şeydi" konuştuğumda ona bakmıyordum.

"Buna zaten eminim Ezgi. Sadece, yaşanma riski  olduğu zaman odama gelmen yeterli"
"Tabii tabii kapıya da bebek odası tabelası asarız. Nasıl fikir ama Emir bey?" Ona bakarak sorduğum soruya gülümseyerek bana baktı.

"Harika fikir! Yarından itibaren tabela yaptırmam lazım. Hatırlat bunu bana!" Dediğinde oda artık gülüyordu.
Asansör garajda durduğunda ikimizde gülerek asansörden indik.

Emir bey, arabasının kilidini açarak ön yolcu koltuğunu benim için açarak oturmamı işaret etdi. Oturduktan sonra kapımı kapatarak kendisi sürücü koltuğuna yerleşti.
İstanbul beyefendisi kendisii:)

Helloooouuuuuu

Nasılsınız bakalım?!

Bölümü beğendiniz mi bakalım?
Bölüm hakkında yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çok sevinirim<3

Okuyorum elimden geldiğince hepinize cevap vermeye çalışıyorum.
Lütfen bolca yorum yapar mısınız?
Satır arası yorum yapmanız bana yazmak için motivasyon veriyor

Oy vermeyi unutmayın lütfen sizi çok seviyorum. İnstagramdan da konuşmak isterseniz İnstagram:themmoon56

Kocamannnn öpüyorummmm<3





OFİSTEKİ BUZ ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin