BÖLÜM 12.

3.1K 118 20
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum asklarim ve lütfen oy vermeyi unutmayın
💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌

Yol bayağı kalabalıklaşmış, trafik yoğunlaşmıştı. Emir bey de az önce aldığı reçelli ekmeği çiğniyordu. Bende zafer gülümsemesiyle ekmeğimi bitiriyordum.
-"Beğendiniz mi tadını Emir bey?" Diyerek sinsice gülümsedim.

Emir bey kafasını çevirip, çatılmış kaşlarının altından bana baktı.
Bakışları bir anda burnuma ordan da aşağı inerek dudaklarıma çevirdi. Çatılmış kaşları gevşedi, bakışları normale döndü.

Elini kaldırıp, bir şey demeden üst dudağımı baş parmağıyla okşadı.
Ne yaptı?! Ne yaptı dedin Ezgi?!

Parmağına bulaşan reçeli kendi dudaklarına götürüp hafifçe yaladı. Yoğun bir sesle:
-"Tadı gerçekten iyiymiş" diyerek hala dudaklarıma bakmaya devam ediyordu.
Hangisinin tadı Emirciğim?!

Bana doğru daha da yakınlaşarak kafasını aşağı çevirerek arabanın kaputunu açtı.
Ay noluyoo noluyoo Ezgii?!

Sesim çıkmıyordu, zaten ne diyeceğimi bilmiyorumdumki!
Emir bey paketden ıslak mendil çıkararak yine bana doğru yakınlaşıyordu.
Ay fenalık geldi Ezgiye yeter artık be adam

Islak mendili burnuma yakınlaştırıp burnumun ucunu sildi. Aşağı inerek çenemi de sildikten sonra mendili cebine koydu.
-" Reçelli ekmeği ağzınızdan başka her yeriniz yemiş Ezgi hanım" dedi gülümseyip önüne dönerek.

Ne yaşadığımı anlamış değildim. Az önce biz ne yaşamıştık yaa?
Ne diyeceğimi de bilmiyordum. Buna ne cevap verecektim ki?
Teşekkür et geç işte Ezgi. Bayağı uzatdın sende yanii!

-"Teşekkür ederim hiç  fark etmemişim bulaştırdığımı" diyerek, ekmek poşetine   paketleri toplamaya başlamıştım.
Asla Emir beye bakmıyordum. Ne yaşadığımı hala farkında değildim.

Biraz trafikte kaldıktan sonra şirkete gelmiştik. Emir bey eşyaları yukarı taşıması için iki adamı görevlendirip şirkete girdi. Bende arkasından onu takip ediyorumdum. Karşılaştığımız insanlar Emir beyle selamlaşıp bana bakmıyorlardı bile.
Ayy boş ver onlara mı kaldık?!

-"Ezgi hanım raporları masama bırakırsınız" diyerek Emir beyle beraber asansöre bindik.
-"Tabii merak etmeyin" diyerek cevap verdim. Asansör durduğunda Alp bey asansöre bindi.

Bizi görüp dişlerini göstererek kocaman güldü.
-"Günaydın  çocuklar" diyerek neşeli bir şekilde ellerini ceplerine saldı.
-"Günaydın"  dedi Emir bey gözlerini devirerek.
-"Günaydın Alp bey" diyerek bende ona gülümsedim ama onun kadar neşeli olmayarak. Nasılsa hala bana yaptığı şakayı unutmuş değildim tabii ki.
Emir bey böyle bir tepki vermeyip beni kova da bilirdi sonuçta.
-" siz barıştınız mı yaa çifte kumrular?" Gülümseyerek bize baktı.
Çifte kumrular mı? Ne oluyor yine?

Gerçekten çifte kumrular ne demekdi yaa? Şimdi ne demek istiyordu ki?
Emir bey boğazını temizleyerek benden  önce konuşarak cevap verdi.
-"Aramızda sorun yok Alp" diyerek bakışlarını bana çevirdi.
Bende yüzümü ona döndüm ve bir kaç saniye göz göze geldikten sonra yüzümü çevirdim.

-" Ezgiciğim ya sen? Küsüz biz galiba?" Alp bey sırıtarak yüzüme bakıyordu.
Ya hala eğlence peşindeydi bu adam ya!
-"Hayır değiliz efendim" diyerek yüzüne baktım.
-"Öyleyse neden yüzüme beni öldürecekmiş gibi bakıyorsun?"
-"Hayır öyle falan bakmıyorum."
-"Yeter artık Alp bizim işimiz var" diyerek Emir bey Alp beyin bir şey demesini engelledi.
Adam ya adam adam!

Asansör durduğunda üçümüzde aynı katta durduk. Alp beyde Emir beyin odasına gidiyordu.
-"Biz mi Emirciğim? Siz bayağı roket takım oldunuz hee. Bak kıskanıyorum" diyerek Alp bey kolunu Emir beyin boynuna atdı.
-" Ne yapayım Alp? Asistanım olarak seni mi işe alayım?" Diye cevap verdi.
-"Oğlum, ne sıkıcısınız yaa! Sabah sabah  enerjim düştü"

Üçümüzde hep beraber Emir beyin odasına girdik. Alp bey masanın önündeki koltukların birine oturarak ceketini çıkardı.

Bende Emir beyin masasının üstünün dağınık olduğunu gördüm. Aslında her gün düzenli oluyordu. Artık masasının düzen sırasını bildiğim için Emir bey oturana kadar düzenlemeye başladım.
Kendisi ceketini çıkarıp kollarını katlıyordu.

Dosyaları masasının soluna sırayla dizdim, daha sonra kalemleri kalem kabına koyup dosyaların yanına koydum. Raporları düzenleyip, dosyaların yanına bırakacağım sırada, bileğimden tutulduğunu hissederek kafamı ani olarak beni tutan tarafa doğru çevirdim.

Emir bey bileğimden yakalamıştı. Bu neydi ki şimdi?
-"Ezgi hanım raporlar sola değil, sağa koyun lütfen. Onların yeri sağ" diyerek bileğimi bıraktı.
Iyi ki bunu Alp bey görmemişti yoksa ona iyice şaka malzemesi çıkardı. Kendisi telefonuyla bir şeyler yapıyordu.

-" Peki" diyerek onları da sağa bıraktıktan sonra masadan uzaklaşarak, Emir beyin oturması için ona alan açtım.

Sabahdan beri aramızda çözemediğim bir yakınlık oluşmuştu. Aslında biraz şaşırıyordum sonuçta ilk kez gördüğüm Emir beyi böyle beklemiyordum. Bu yakınlıktan rahatsız da olmuyordum kafam çok karışmıştı gerçekten.

-"Başka bir isteğiniz yoksa çıka bilirmiyim? Mailleri kontrol etmem lazım da" diyerek Emir beye bakmadan konuştum.

-"Tabii Ezgi hanım" diyerek Emir bey bana cevap verdi.
-"Görüşürüz Ezgiciğim" diyen Alp bey gülümseyerek bana el salladı.
Bende yalandan gülümseyerek odadan çıktım.

Selammm
Bölümün sonuna geldik asklarim
Umarım beğenirsiniz.

Yorumlarınızı bekliyorum lütfen oy vermeyi de unutmayın

İnstada konuşmak isterseniz İnstagram:themmoon56

Kocaman öpüyorum 💌



OFİSTEKİ BUZ ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin