6.BÖLÜM
- Işıker aşkım, sen misin? Kaldır kafanı bana bak ne olur?
Adam hayretle kafasını kaldırdı etrafına baktı, kimseyi görmedi. Yerinden doğruldu olduğu yere oturdu. Gözlerini ovuşturdu.
- Akşam balici çocuklar ile uyumamalıydım, ya da açlık başıma vurmuş olmalı.
Nefeset baktı ki kocası değil. Oysa bir an için o zannetmişti. Onun öldüğünü bildiği halde böyle hissetmesi canını acıtıyor du. Eşini hala özlüyordu. Adamcağızı tedirgin etmişti ama aç olduğunu öğrenmişti. Hem ona yardımcı olup, hem kendine yardımcı bulmuş olabilirdi. Yeniden seslendi.
- Kusura bakma rahatsız ettim. Seni birine benzettim.
- Kimsin, neredesin?
- Buradayım beni göremiyorsun.
- İn misin, cin misin? Nesin?
- Cinim.
- Oh! Sonunda kafayı da yedim tam oldu.
- Kafayı yemedin ben seni rahatsız ettim.
- İyi git rahat bırak o zaman.
- Bırakırım ama istersen sana yemek ısmarlayayım.
Adam bir kahkaha attı hoşuna gitmişti. Dün sabah yediği simitten beri yemek yememişti çok acıkmıştı. İnanamadı.
- Harika, tamam bana gökten güzel bir sofra indir. Hadi bakalım.
- Saçmalama yok öyle bir şey. İstersen bir lokanta da yemek ısmarlayacağım. Hem bu sırada seninle iş konuşuruz.
- Yapma deli olduğumu düşünürler seninle nasıl konuşurum? Sen görünmüyorsun.
- Zaten sende akıllı gibi biri gibi görünmüyorsun. Bu meczup tipinle kimse senin görünmeyen biriyle konuşmanı yadırgamaz.
Adam bir kahkaha daha attı. Bu cin doğru söylüyordu. Yine de bir terslik hissetti.
- Bak, bir yemek karşılığı ruhumu satın alacak bir iblis isen boşa uğraşma. Anam, babam bile beni dövüp sokağa attı. Benim ruhumda bedenimde bir işe yaramaz. Yine de şuraya güzel bir sofra kurarsan hayır demem.
- Bu kadar saçma şeyler düşünme gerçekçi ol. Ayrıca ben elhamdülillah müslüman bir cinim. İblis değilim. Hadi kalk sana bir yemek ısmarlayayım konuşuruz.
- Tamam. Kızma kalkıyorum.
Adam kalktı. Yerinden, bir yandan da etrafına bakıyordu. Birileri gizlenmiş ona şaka yapıyor olabilirdi. Kimseyi göremedi. O sesi yeniden duydu.
- Lokantaların olduğu sokağa yürü.
- Emredersiniz cin hanım.
- Dalga geçmemelisin. Benimle saygılı konuş. Ben bir cin prensesiyim.
- O!
- Adım Nefeset bana adımla seslene bilirsin.
- Bende Cihan.
Lokantaların bulunduğu sokağa gelmişlerdi. O yürürken Nefeset içerideki adamlara bakıyordu. Özellikle kasada duran adamlara bakıyordu. Mavi hale ve beyaz haleler olmazdı. Turuncu haleler olmalıydı. Bir kaç lokanta sonra aradığı turuncu haleli adamı gördü. Kasadan garsona direktifler veriyordu. Önce Cihan'a seslendi.
- Yüze kadar say ve içeri gir. " Bana yemek ikram edecekmişsiniz." Dersin.
Nefeset içeri girdi. Kasadaki patronun kulağına seslendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR CİN 1 Nefeset (Tamamlandı)
Paranormalİnsanlar mı daha kötü, cinler mi? İnsanların çoğu cinlerden korkarlarken bazıları onlardan korkunç olabilir. Asıl olan iki cinsin de iyi ve kötü olabileceğidir. Bu roman insanların da cinlerin de kötülük ve ya iyilik de eşit olduğunu göreceksiniz. ...