10.BÖLÜM

24 2 4
                                    

                                 10.BÖLÜM

 Nefeset bu kızın aklından geçen şeyleri sorgulamaya başlamıştı. Sahip olduğu yeşil haleye rağmen bu kadar kötü düşünceler üretmesi çok garipti.

-          Bak, Şifa bir kez daha söylüyorum. Ben kötü bir cin değilim. Kimseye kötülük yapmayı düşünüyorum. Olabildiğince az zarar vermek için uğraş veriyorum. Oğlumun babaannesini kanını almak için öldürmeyi düşünmem bile. Buna gerek de yok. İnsanlar bu kan alma işini bir şırıngayla yapıyor. Hiç bir zarar vermiyor. Senin nasıl bir hayal gücün var. Ben kan emici vampir değilim. Hem vampir diye bir şey yok. Korkma artık.

Şifa biraz utandı ama yine de kendini koruyabilirdi.

-          Ona kalırsa iki gün öncesine kadar cinlerle konuşmak, çalışmak diye de bir şey yoktu. Ama bak cinlere karıştım. Bana bu korkuları çok görme.

Nefeset kocaman bir kahkaha attı. Kahkahası evi sardı. Cinlerle ademoğlunun muhatap olması onun için normal olmuştu. Bu onun için de bir zamanlar saçmaydı. Yoksa bunun sıra dışı olduğunu oda biliyordu.

-          Haklısın. Çok görmüyorum. Senin için zor bir durum olduğunu anlıyorum. Alınma, bende, sen bana katil, bir canavar gibi davranınca alınıyorum. Ödeşmiş sayılırız.

Cihan Nefeset’in Şifa’ya çok sert davrandığını düşünüyordu.

-          Nefeset kızın üstüne gelme bu kadar. O daha küçük ve hayatı bilmiyor, korkması normal.

-          Tamam. O zaman sizde düşünün. İkinize de olanları anlattım. Bundan sonra plan yaparken bana yardımcı olmak isterseniz memnun olurum. Yoksa benim planlarımı uygularız. Sizin daha iyi planınız olmadıkça. Tabi aklınıza birilerinin hayatına son vermek gelmeden bunu yaparsanız iyi olur. Nihayeti anlattığım gibi, ademoğlu ve ya bir cinin hayatına son vermek cezası olan bir iştir. Büyük günahtır. Yaratılan her canlının yaşam hakkına saygı duymak gerekir. İn, cin, hayvan ya da bitki bilerek zarar vermek doğru değildir.

-          Ama sen cinsin cismin yok nasıl canın var. Zaten biz sana dokunup zara veremeyiz.

-          Cin canlının içindeki ruhtur. Aslında sizin taşımak zorunda olduğunuz beden yükü var yoksa o beden olmasa sizde bir ruh olarak kalırsınız. O ruha kötü niyetli insanlar aklınızın alamayacağı eziyetleri yapabilir.

Cihan Nefeset için de endişeliydi. Endişe etme biz seni elimizden geldiği kadar koruruz. Oğlunu da kurtaracağız. İstediğini yaparız.

-          O zaman anlaştık. Siz bana daha iyi plan sunana kadar benim planıma sadık kalın.

-          Peki plan ne?

-          Şimdilik o dağa tırmanmak için kendinizi hazırlamalısınız. Senin katıldığın dağcılık kulübüne Şifa’yı da yazdır. Birlikte gidin. O da kendini hazırlasın. Hatta ders hocasından size hızlandırılmış kurs vermesini isteyin. Dağa tırmanmayı öğrenin. Bir kaç gün sonda ailene vaktin geldiğini evden ayrılman gerektiğini söylersin. O zaman kadar daha çok çalışacak vaktiniz olur. İyice hazırlanırsınız.

Şifa birkaç gün içinde hazırlığını yapıp Nefeset’in evine geldi. Ailesi onun yaşlı bir kadınla umreye gittiğini düşünüyordu. Şifa ise yeni hayatına uyum sağlamaya çalışacaktı. Bu olaylardan önce hep evde kalıyor vaktini namaz kılıp kuran okumakla geçiriyordu. Yaşıtları gibi üniversite okumuyordu. Liseye kadar dengi bir kuran kursunda okumuştu. Okulunda normal eğitim gereksiz görüldüğü için bu eğitimi fazla almamıştı. Bunun yerine kuran ve İslami bilimler öğrenmişti. Şimdi dağcılık ve spor gibi etkinlikler ona farklı ve eğlenceli geliyordu. Cihan ile alışverişe gittiklerinde ise yeni bir hayata başladığını tam olarak hissetmişti. Üzerinde robalı geniş topuklarına kadar uzun bir elbise vardı. Başında ise omuzlarından aşağı inen bir türban. Ayağında ise yumurta topuk siyah yüksek boğazlı cırtla bağlanan ayakkabılar. Bu kıyafetler onun her zaman kullandığı kıyafetleri idi. Şimdi değişiyordu. Bu kıyafetleri  ile spor yapması çok zordu. Artık spora uygun bir ayakkabı kullanacaktı. Beyaz spor ayakkabılar üstüne gri geniş eşofman takımı. Takımın üstü tunik şeklinde dizlerine kadar uzanıyordu. Üstünde de aynı renk ve uzunlukta fermuarlı ceket almıştı. Bunun üzerine türban yerine lastikli ve hazır bağlanmış şapka benzeri bir başörtüsü seçmişti. Buna benzer bir kot cekette almıştı. İçine uzun tişört ve düz paça kot pantolon.  Bu takımlara benzer bir de keten takım almıştı. Bu kıyafetler onu çok değiştirmişti.

ESİR CİN 1 Nefeset (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin