XVI. Dostluk Mu daha Önemli Yoksa Aşk mı?

19 1 5
                                    

Tarih: 05.04.2023

Yorucu bir günün son dakikalarında yazıyorum. Geçenlerde bir podcast dinliyordum, daha doğrusu dün. Fularız Entellikten dinlediğim bir podcastti. Epikür (Epicurus) ile ilgili kısım ilgimi çekmişti. Epikür diyor ki Yaşamımız boyunca mutluluğu garanti altına almanın tüm yollarından açık ara en önemlisi arkadaş edinmekmiş. Ayrıca kendisi dostluğun aşktan daha büyük ve faydalı olduğunu savunuyordu. Yani bu fikir oldukça ilginç gelmişti. Genellikle hayatım boyunca aşk konusunda çok şansız olmuşumdur ama dostluk konusunda çok şanslıyım. O kadar mükemmel olmasalar da çok iyi dostlarım var. İnsanlarla anlaşma konusunda doğal bir yetenek geliştirdim ve bu sayede birçok kişiyle ilginç sohbetler yürütebiliyorum. Bugün bile yeni birisiyle tanıştım ve çok ilginç bir şekilde benimle konuşmaya başlamıştı biraz sohbet ettik işte. Sinema toplantısında da kısaca kendimi odadaki otuz kişiye falan ifade ettim ve gözlemlediğim kadarıyla çoğu kişi kendini ifade ederken heyecanlanıyordu. Sakince aklıma gelen spontane şeyleri söyledim ve insanlar biraz şaşırmış gözükmüşlerdi. Ayrıca ilk kendini tanıtan da bendim galiba o yüzden de olabilir.

Genel olarak iyi dostlar bulmanın hayatımızda aşktan daha büyük rolü olabileceği çok doğru. Aşık olduğunuz kişi daha sonra hayat boyu dostunuz da olabilir bu ayrı bir mesele ama buradaki asıl mevzu aşkın gelip geçici bir heves oluşu. Ama dostlarıma duyduğum güven neredeyse hiç bitmiyor. 15 yıldır dost olduğum iki önemli arkadaşım var. Üçümüz de birbirimize oldukça çocukça güveniyoruz ve aylarca birbirimizi görmesek bile daha dün buluşmuşuz gibi konuşabiliyoruz. Aynısı 7 yıldır arkadaş olduğum lise arkadaşlarım için de geçerli. Özellikle bazı insanlarla birlikte dost olup yıllarınızı onlarla geçirince ayrı bir tadı oluyor. Gerçekten de dostlarımın hayatım üzerinde çok etkisi oldu. Daha önce aşk ile ilgili yazımda da belirttiğim gibi aşka inanmadığımı söylemiştim. Daha doğrusu ondan soğuduğumu. Ama şu zamana kadar hiçbir zaman dostluktan soğumadım. Tamam kabul ediyorum benim için özellikle kızlarla dost olabilmek çok zor bir şey. Çünkü erkeklerin arasında olan dostluğumun dinamikliği onlarda yok. Cinsiyetçilik yapmak istemiyorum ama bu iş cidden böyle sanırım dostluk kavramı cinsiyete göre değişiyor. Mesela biz erkekler arasında gidip duygusal bir şey söylesem benimle dalga geçerler ama kızlara dediğim zaman beni cidden dinliyorlar. Her dostluk çeşidinin kendine göre avantajları ve dezavantajları var. İnsanların karakterleri de dostluğunuzu çok etkiliyor ve doğal olarak insanın cinsiyeti de karakterini etkileyebiliyor.

Aşk oldukça kuvvetli bir duygu olabiliyor bazen. Ama dostlukta herhangi bir şey hissetmek zorunda değilsiniz bu daha çok karşındaki insanla konuşurken ne kadar kendin gibi olabildiğinle alakalı. Bu yazının herhangi bir noktaya varabileceğini sanmıyorum çünkü en baştan itibaren çoğu şey ortada zaten dostluk aşktan daha önemli. Normalde yapmam gereken şey filozofların ve yazarların arkadaşlık veya aşk hakkındaki fikirlerini toplayıp size sunmak ama bunun bir makale olmadığını sadece kendi rastgele fikirlerimin olduğunu unutuyorsunuz. O yüzden özgür bir yeraltı insanı olarak istediğimi yazabilirim. İnanır mısınız bu sabah da özgür iradenin varlığı ile ilgili düşünüyordum ve bunun varlığının veya yokluğunun kanıtlanamayacağını düşünmeye başlamıştım. Ama bu başka bir videonun konusu. Aşk hakkında yine biyolojik gerçeklerden bahsedip bunun bizi tek seferlik bir üremeye götürdüğünü ve zaten o yüzden bu kadar kısıtlı bir duygu olduğunu söyleyebilirim veya aynı Schopenhauer'ın bağlantısı gibi iradeden yola çıkarak tatmin edilemezliği aşka bağlayabilirim. Yine aynı şekilde dostluğun ise uzun vadeli doğada hayatta kalmamız için geliştirdiğimiz bir sosyolojik mekanizma olduğunu ve hayatta kalmanın üremeden daha önemli olduğunu söyleyebilirim. Gerçekten biz bazen özgür canlılar olduğumuz illüzyonuna çok kapılıyoruz ama karakterlerimizin aşkımıza veya dostluğumuza etki ettiğini, asıl olarak da karakterimizin kendi genetik yapımızdan gelebileceğini göz ardı ediyoruz. Bu yüzden âşık olduğumuzda bazen karşı tarafı neden sevdiğimizi anlayamayız. Dostlukta ise daha rahat ve tutarlı cevaplar verebiliriz. Ve son olarak birçok dostunuz olabilir bu küçük dünyada aynı anda. Şuanki toplum algıları ise aşk konusunda çok katı.

Dediğim gibi bu konuda zaten tarafım belli olduğu için bu meseleyi düşünme işini size bırakıyorum acaba sizin fikirleriniz neler?

YN: Ayrıca saat çok geç olduğu için beynim yetmedi, o yüzden kısa tuttum bu bölümü, benim canım okuyucularım.

Yeraltından NotlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin