IX. Nostaljik Hisler

26 2 5
                                    

Tarih: 06.02.2023

Aslında basitlik hakkında bir şeyler yazmak istiyordum ama şimdilik yazmak istediğim daha iyi bir konu buldum o da nostalji. Üç gün sonra doğum günüm var ve umarım bu konu hakkında da – yani basitlik – daha sonra yazımı yazabilirim. Doğum günümün olduğu bu şubat haftası her yıl sıkıntılı geçiyor zaten. Bahsetmeden geçmek istemiyorum doğduğum gün olan 9 Şubat, Dostoevsky'nin öldüğü gün. Yani ismim de bir nevi buradan geliyor. Yani mahlas bulma konusunda çok kötüyüm o yüzden kitaplığa biraz göz gezdirip yazarlarla alakalı bir mahlas bulmak istemiştim. Kısaca Fyodor.

Nostalji konularına gelirsek, son bir iki aydır bu hislere kapılmış durumdayım. Küçükken kraker ve şeker yemeyi çok seviyordum ve son beş yıldır falan eskiden sevdiğim şeylerden uzak kaldığımı fark etmiştim. Özellikle ilkokulda teneffüste kraker falan yerdim. Hem anılarımı canlandırabilmek için hem de sevdiğim bir şeylere geri dönmek istediğim için önceden yaptığım şeyleri tekrar yapmaya başlamıştım. Aslında bilinçli olarak yaptığım bir şey değildi. Sadece içgüdüsel olarak "Neden eskisi gibi bunları yapmıyorum ki?" diye düşünerek başladım işe. Bugün ise rastlantısal olarak ailecek eski kasetleri izlemeye başladık. O kadar güzel ki inanamazsınız. Bundan 13-14 yıl öncesinin kayıtları. Hayatımızın sadece on yılda ne kadar değişebileceği o kadar hayret verici ki. Eminim hepiniz yaşamışsınızdır bu hissi. Eskiden kalma bir fotoğrafınıza baktığınızda hissettiğiniz o duygular. Eskiden izlediğimiz diziler, reklamlar, o zamanın kıyafet modası hatta insanların diksiyonu bile farklı. Çoğumuz -tabi hatırlanmaya değer bir çocukluk geçirdiyseniz- zamanda yolculuk yapıp eski anılarınıza geri dönmek isteriz. Bunun sebebi eskiden her şeyin daha iyi mi olması? Neden geriye dönmek istiyoruz? Peki o anlar mutlu olduğumuzun farkında mıydık? Sadece yaşıyorduk. Şu an da aynısını yapıyoruz. Çocukken sahip olduğumuz anılarımızın farklı bir değeri var. O zamanlar bu kadar çok derdimiz yoktu. Kafamızı toplumun yaşadığı sorunlara takmıyorduk. Tek yaptığımız oyun oynamak ve kendi küçük hayal dünyamızda vakit geçirmekti.

Nerde duyduğumu tam hatırlamıyorum ama şu mantalitede bir şey duymuştum: nasıl her birimiz nostaljik duygulara kapılıp eskiye dönmek ve eskiden her şeyin daha iyi olduğundan yakınıyorsak bunu bütün zaman dilimindeki herhangi bir insan da yapıyordu. Yani biz 2023 yılından 2013 yılına geri dönmek istiyorsak ve eskiden her şeyin daha iyi olduğunu savunuyorsak 1823 yılında yaşamış bir insan da 1793 yılına dönmek istiyordu ve yine aynı şekilde eskiden her şeyin daha iyi olduğunu savunuyordu. Peki biz insanları eskiye doğru iten ve geçmiş anılarımızı bu kadar büyüten şey ne? Bundan elli yıl sonra da herhangi bir insan işlerin 2023 yılında daha iyi olduğunu çıkıp savunamaz mı?

Belki de insanlık dürtüsel olarak yeniliğe karşıdır ve işlerin hep eskiden olduğu gibi devam etmesini istiyordur. Belki de günümüz insanı geleceğin yeniliklerine henüz hazır olmadığı için korkuyordur. Ama bana en mantıklı gelen cevap eskiye dönemediğimiz için anılarımız bu kadar değerli. Zamanda yolculuk yapıp anılarımızı mahvedemeyiz. Parayla bile satın alınabilecek bir şey değil. Beynimizin küçük bir bölümünde duran bir kutunun bu kadar değerli bir eşyaları saklaması inanılmaz. Bir zaman kapsülü, hepimizin zihninde olan o kutu.

İşin üzücü yanı herkesin her zaman mutlu anıları yok. Ama işte hayat bundan ibaret. Mutlu olduğumuz günleri değerli kılan şey çektiğimiz acılarımız. Şimdi "Ben acı çekmek zorunda mıyım? Bunun için mi dünyaya geldim!" diyebilirsiniz. Eğer hayattaki küçük ama önemli ayrıntıları görmezseniz zaten beni mutlu eden basit şeyler size sıradan gelecektir. O zaman kendinizi asla istemediğiniz büyük hayallerin peşinde koşarken bulursunuz. Daha iyi bir ev daha iyi bir iş daha iyi bir saat bu böyle gider durur. Tamam daha iyi olmak daha iyisini istemek normal bir şeydir ve faydalıdır. Ama lütfen daha iyi şeylerin peşinde koşarken kendi kişiliğinizden uzaklaşmayın. Gün gelir bambaşka bir insan olursunuz, belki de istemediğiniz şeyler yapan korkunç birine dönüşürsünüz. O zaman da mutsuz olmanız kaçınılmaz olur.

Yazarken lafı biraz gereksiz uzattığımı fark ettim, yine. Ama yapacak bir şey yok beğenmiyorsanız okumazsınız olur biter. Ve her fikrime katılmanıza da gerek yok. Benim amacım biraz olsun sizi düşünmeye sevk etmek ve belki de sadece karşılıklı olarak sohbet etmek.

Eski her zaman bizim için güzeldir ve yaşadığımız her saniye bir gün eskiye dönecektir. O yüzden daha yaşamadığım gelecekteki anılarım siz de güzelsiniz. Şu satırları yazdığım an sen de benim için değerlisin. Siz olmasaydınız ben de olmazdım. Şu an yaşadığım an da bir gün ulaşılmaz olacaksa, her saniyemin tadını çıkarmalıyım. Bugün, bana sıradan gelen an gelecekte değerli bir anıya dönüşüp zamanda yolculuk yapma isteği uyandırabilir.

İşte gördüğünüz gibi bir insan bu şekilde kendiyle barışık olabilir ve kendini sevebilir. Kendisine ve anılarına kibar davranarak. Acı da olsa her şeyi kabul etmek.

Yeraltından NotlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin