Yattığım yerden kalktım ve Peline baktım. Dün Alplerle kavga edip, evden kovmuştuk. Ama ellerinde bizim videolarımız vardı. Onları silmek zorundaydık.
Videoları başa sarıp sarıp izleyip dalga geçiyorlardı. Herkes korkabilirdi. Bu gayet normaldi. Tüm bunları düşünürken ayağa kalktım ve Pelini dürttüm.
Ardından "Koğuş kalk" diye bağırdım. Pelin "noluyor ya?" diyerek zor da olsa kalktı.
Güldüm ve odadan çıkıp banyoya girdim ve yüzümü yıkadım. Ardından tekrar banyodan çıktım ve İremlerin odaya doğru yürüyüp "koğuş kalk" diye bağırdım.
Beyza sinirle kalktı ve "Efso yat uyu ya" dedi.
Gözlerimi devirdim ve herkesi dürterek zorla da olsa uyandırdım. İrem bi türlü uyanmamasına göz devirdim ve bardakta ki suyu üstüne döktüm. İrem sinirle kalktı ve "bi uyuyamadım" diye bağırdı.
Sinirle göz devirdim ve salona geçip oturdum. Gözüme çarpan, kırmızı boyayla yazılmış arapça yazıları görünce sinirlerim alt üst oldu.
Beyza salona girdi ve "şurdan iki ekmek alıp gelsene" dedi. Zor da olsa ayağa kalktım.
Ardından terliklerimi giydim ve asansöre bindim. Birden asansör 5. katta durunca şaşkınlıkla kapıya baktım.
Alp de ben gibi pijamalarla asansöre bindi ve bana göz devirmeyi ihmal etmedi. Esnedim ve bende gözlerimi devirdim.
Bakışlarını bana çevirdi ve "korkudan uyuyamadın galiba?" diye sordu. Tekrar gözlerimi devirdim ve "baya korktum ya aynen ondan" dedim ve bakışlarımı tekrar önüme çevirdim.
Alp sırıttı ve önüne döndü. Asansör durunca, direkt kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Alp de arkamdan geliyordu. Dış kapıyı açtım ve yürümeye başladım. Bi yandan da neden bu hayattayım? diye düşünmeyi ihmal etmiyordum.
Fırına girdim ve "iki ekmek" dedim. Ardından parayı uzattım. Boynumda hissettiğim nefesle direkt arkamı döndüm.
Alp arkamda duruyordu. Birden kahkahalarla güldü ve "ben gölge değilim korkma korkak seni" dedi. Bunun intikamını çok fena alacaktım. Akılları gidecekti, buna emindim.
Gözlerimi devirdim ve ekmeklerimi alıp yürümeye başladım. Bu akşam veya ertesi akşam bir yere çıkarlarsa evlerine girecektim. Pardon, girecektik. Binaya girdim ve asansöre binip eve çıktım.
Gelen parlak fikirle gülümsedim. Asansörden çıktım ve kapıyı çaldım. Beyza "sen bizim evin yolunu bilir miydin?" diye sordu.
Gözlerimi devirdim ve içeri girip tavşanlı panduflarımı giydim. Ardından mutfağa döndüm ve sofraya oturdum. Esneyerek kahvaltımı yapmaya başladım.
Bugün okul günüydü. Sude çay doldurmaya kalktı ve "bugün içim de değişik hisler var" dedi. İrem bana döndü ve "Alple birlikte mi gittiniz siz?" diye sordu.
Sabah sabah aklım pek çalışmadığı için "nereye?" diye sordum. İrem gözlerini devirdi ve "fırına mal mısın Efsun?" diye sordu. "Karşılaştık sadece. Yol boyu dalga geçmeyi de unutmadı" dedim.
İrem bana baktı ve "şimdi ne yapacaksın?" diye sordu. Hain fikirlerim aklıma gelince gülümsedim ve anlatmaya başladım..
***
Okula girdiğimiz gibi bakışların bizi bulması bir oldu. Topluluğun olduğu yere doğru yürümeye başladık.
Okan oturduğu yerden kalktı ve "bu Kadınlara bayılıyorum" diye bağırdı. Bizi gören topluluktan herkes kenara çekilince gördüğüm şeyle şok yaşadım. Alp ve arkadaşları bizim okula mı gelmişlerdi? sinirlerim alt üst olmuştu ancak belli etmemeye çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşu Düşmanlığı.
हास्य-विनोदKız öğrenci eviyle Erkek öğrenci evinin savaşıdır! • Gece yarısında alt komşusu yüksek sesle müzik açtığı için rahatsız olup, konuşmaya giden Efsun. Komşusunun, erkek öğrenci evi olduğunu bilmiyordu. |Tamamlandı.