Sabah gözlerimi açtığımda, ilk yarım saat hiçbir şey düşünemeden oturmuştum. Ayağa kalktım ve İremlerin odasına daldım. Ardından, "hadi kalkın" dedim. İrem bir şeyler mırıldandı ve tekrar yattı. Sinirle, "hadi kalksanıza be" diye bağırdım. Beyza herkesten önce kalkıp, "Efsun nolursun yat uyu ya" dedi. Aklıma gelen sinsice fikirle, Beyzanın yanına yaklaşıp kulağına "Eren, aşağıda bir kızla konuşuyor. Ondan kaldırdım kanka" diye fısıldadım. Beyza anında ayağa kalktı ve koşarak balkona gitti.
Sırada İrem vardı. İremin kulağına yaklaşıp, "Egenin elinde sarı saç boyası var, koş" diye fısıldadım. Gülmemek için kendimi tutuyordum. İrem anında Beyza gibi kalktı ve cama doğru koştu. Sırada ki kurbanım Sudeydi. Sudeye yaklaştığımda, hiçbir şey söyleyemeden direkt kalktı. Ardından, "Efsun kalktım ben. Korkutma lütfen" dedi ve yavru köpek bakışları attı.
Gülümsedim ve, "tamam tamam" dedim. Birden İrem ve Beyzanın üstüme atlamasıyla yatağa düştüm. İrem kahkahalarla gülerek gıdıklamaya başlayınca, gözlerimden yaş gelene kadar gülmüştüm. Sonra yalvardığım için İrem ve Beyza üstümden kalkmışlardı. Yattığım yerden kalkıp mutfağa geçip oturdum. Ardından birlikte kahvaltı yapmaya başladık.
Salonda oturmuş, Kayu izliyordum. Evet çocukluğumdan beri kayuyu çok seviyordum. Saminin aradığını görünce, diğer koltukta olan telefonuma zor da olsa uzandım ve telefonu açtım. Sami, "naber yenge?" dedi. İç çektim ve, "iyidir Sami, senden?" dedim. Sami, "iyidir yenge, şey diyecektim ben. Senin randevu saati geldi de" dedi. Birden ayağa kalktım ve odama doğru yürümeye başladım. Birden ayağa kalktığım için başım dönmüştü. Samiye, "tamam Sami, hazırlanıp sizin kapıda olurum" dedim. Sami de dediğimi onayladıktan sonra kombin ayarladım. Altıma mavi bol pantolon, üstüme de beyaz bi crop giymiştim. Turuncu saçlarımı da açık bıraktıktan sonra, kombinimi hazırlamıştım.
Beyaz ayakkabılarımı da giydikten sonra kızlara tek tek sarıldım. Yanımda gelmek için çok ısrar etmişlerdi, ancak kabul etmemiştim. Asansörle bi alt kata indim ve zili çaldım. Karşımda Egeyi görünce gülümseyip, "naber çakma sarı eniştem?" dedim. Ege'ye enişte dediğim için şaşkınlıktan küçük dilini yutacak gibi bakıyordu. Gülümsedim ve, "dün akşam yaptığın şeyden beri, çakma sarı eniştemsin artık" diyip göz kırptım. Ege, "İrem nasıl?" diye sordu. Gülümsedim ve, "iyi, gayet iyi" dedim. Ege iç çekti ve yere baktı. Birden Egenin arkasından Ulaş çıktı ve beni gördüğünde heyecanı balon gibi söndü.
Ulaşa bakıp, "hadi ama, ben kötü bir seçenek miyim?" dedim. Ulaş, "hayır tabiki, ama senin yerine Sudenin gelmesini daha çok isterdim" dedi. Güldüm ve, "aslında Sudenin her gün kapında olmasını sağlayabilirsin" dedim. Ulaş şaşkınlıkla, "nasıl?" dedi. Ardından heyecanla bakmaya başladı. Gülerek, "hani sizin bulduğunuz ve barınağa bıraktığınız yavru kedi var ya" dedim. Ulaş, "evet?" dedi. Şaşkın bir şekilde diyeceğim şeyi bekliyordu. Gülümsedim ve, "işte o kediyi sahiplenerek" dedim. Ulaş şaşkın bir şekilde, "yani o kediyi eve alırsam, Sudenin benimle daha çok vakit geçirmesini sağlayabilir miyim?" diye sordu. Onaylarcasına kafa salladım ve, "evet kesinlikle, bol şanslar" dedim. Ulaş heyecanla, "harikasın yenge, sağol" diyip hızla ortamdan ayrıldı.
Ege tam bir şey söyleyecekken, Samiyi karşımda görmemle gülümsedim. Bol bi tişört, altına da eşofman giymişti. Saçları dağınıktı. Her zaman ki sırıtışla bana baktı ve, "geç kaldığım için özür dilerim yengelerin bi tanesi, gidelim mi?" diyince kafa salladım. Sami ayakkabılarını giyerken bi yandan, "Eren çok gergin, kavga etmeyin ne derse alttan alın. Ayrıca Özgürün yemeklerini beğenmeseniz bile beğenmediğinizden bahsetmeyin. Anlaştık mı?" dedi. Ulaş ve Ege kafa salladığında, Asansörün düğmesine bastı. Ardından, "bu sefer sizi Erenin elinden ben bile alamam" dedi. Ardından asansör gelince Samiyle birlikte bindik. Samiye dönüp, "Erenden ne istiyorlar ki?" diye sordum. Sami gülerek, "Beyza için sigarayı bıraktığından beri, sigara ister misin diye dalga geçiyorlar piçler" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşu Düşmanlığı.
HumorKız öğrenci eviyle Erkek öğrenci evinin savaşıdır! • Gece yarısında alt komşusu yüksek sesle müzik açtığı için rahatsız olup, konuşmaya giden Efsun. Komşusunun, erkek öğrenci evi olduğunu bilmiyordu. |Tamamlandı.