28.

14.5K 809 414
                                    

Günlerdir okula gitmemiştim. Özlemimi, en derinden hissediyordum. Kızlar birden odama girdiler ve örttüğüm perdeleri açıp, odayı toplamaya başladılar. Sinirle, "kapatın perdeyi" diye bağırdım. İrem bakışlarını bana çevirip, "ya güzelim, yapma böyle nolursun ya" dedi. Sude perdeleri bırakıp bana döndü ve, "akşama en sevdiğin yemeği yapacağız" diyip gülümsedi. Hiçbir şey istemiyordum, tek istediğim sonsuza kadar uyumaktı.

İreme döndüm ve, "İrem, beni biraz rahat bırakın lütfen" dedim. Gerçekten iğrenç hissediyordum. İrem, "Sami hastaneden çıkmış, birlikte geçmiş olsuna gideceğiz sende gel" dedi. Ardından, "ne kadar kalmak istersen o kadar kalırsın, zorlamıyorum" dedi. Kafamı sakladığımda, birlikte odadan çıktılar. Odadan çıktıklarında gözlerim doldu. Artık gereksiz her şeye ağlamalarım başlamıştı. Alp iyi miydi? yaşıyor muydu? nerdeydi? nasıldı? mutlu muydu? tek düşündüğüm Alpti.

Eve geldiğimden beridir çıkmadığım yatağımdan kalkıp, aynada kendime baktım. Saçlarım karışmış, göz altlarım çökmüştü. Berbat haldeydim. Alp ne haldeydi? sürekli Alpi düşünmek beni en derinlerimden yaralıyordu. İrem heyecanla odama girdi ve, "Efso, bebeğim hadi hazırlan da çıkalım" diyip gülümsedi. İçten gülümsemesi içimi ısıtıyordu. Yutkundum ve, "ben gelmek istemiyorum" dedim. Kızlar odaya girince, tekrar yatağıma oturdum.

Sude, "Efsun yapma böyle, kendi hayatına adapte olmak zorundasın" dedi. Pelin, "boşu boşuna devamsızlık yapıyorsun, kalmandan korkuyoruz" dedi. Hüzünle yere baktım, diyecek bir şeyim yoktu. Beyza, "birlikte gidelim, eğer eve dönmek istersen söz bırakırız" dedi. Ardından dolabıma yönelip, eşofman takımı çıkardı. İrem üstümde ki tişörtü çıkardı ve, "bebek gibi biz hazırlayacağız" diyip, güldü. Zor da olsa gülümsedim ve, "tamam ben yaparım" dedim. İrem üstüme tişörtü giydirdi ve, "tamam üç dakikan var, kapıdayız bekliyoruz" dedi. Ardından kapıyı kapatıp çıktılar. Eşofmanımı giyinip, saçlarımı açık bıraktım. Ardından kapıyı açıp odadan dışarıya çıktım.

Kızlar odadan çıktığımı görünce alkışlamaya başladılar. Gözlerimi devirdim ve dış kapıyı açıp terliklerimi giydim. Ardından birlikte merdivenlerden inmeye başladık. Evin kapısının önüne gelince, İrem kapıyı çaldı. Karşımıza Ege çıkınca, gülmemek için kendimi sıktım. Ege gülmemeye çalışarak, "yağımız yok, Ayfer karısına gitmedin mi?" diye sordu. İrem gibi davranması gerçekten komikti. İrem de aynı Ege gibi, "kız Ayfer karısı verse sana gelir miyim?" dedi. Ardından kahkahalarla gülmeye başladılar. Ege kenara çekildi ve bizi içeri aldı. İçeri girdiğimiz gibi bakışlarımı Alp'in odasına çevirdim. Herkes salona geçerken, kendimi birden Alp'in odasında bulmuştum. Odanın içini incelemeye başladım. Yatağına oturdum ve yatağını incelemeye başladım. Burda, Alpe hem masal anlatmış hemde masal sözü vermiştim. Yatağına uzandım ve bakışlarımı tavana çevirdim. Yatağından, Alp'in kokusu gelince, anında gözlerim dolmuştu..

İremden devam;

Salona girdiğimiz anda, Sami koltukta yatıyordu. Karşısında muhteşem yüzyıl dizisini görünce kahkahalarla gülmeye başladım. Sami bizi görünce, toparlanmaya çalıştığı. Sahte bir kızgınlıkla, "otur lütfen, biz yabancı mıyız?" dedim. Sami gülümsedi ve, "yengelerim arasından en bi tanesi olan gelmedi mi?" diye sordu. Efsundan bahsediyordu yüksek ihtimal. Efsun adı geçince, hüzünle yere baktım. Efsun gün geçtikçe eriyordu, gün geçtikçe daha kötü oluyordu. Buna rağmen hiçbir şey yapamıyorduk. Benden ses çıkmayınca Beyza lafa atladı, "geldi, ama Alp'in odasına girdi" dedi. Sami hüzünle yere baktı ve, "Alp de böyle olmasını istemezdi" dedi. İç çektim ve, "Sami, Efsun gerçekten zor zamanlar geçiriyor" dedim. Ardından, "arkadaşlar Efsun çok üzgün. Günlerdir odasından hiç çıkmadı. Pek bir şey yemedi, onu da geçtim bizimle bile sohbete girmedi. Onu anlıyorum ama onun için çok üzülüyorum" dedim. Özgür, "gerçekten zor bi durum" diye fısıldadı kendi kendine.

Komşu Düşmanlığı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin