36.

11.8K 612 284
                                    

Dudaklarıma değen yumuşak dudaklarla gözlerimi açtım. Alp, yavaş yavaş dudaklarımı öpüyordu. Gülümsedim ve, "Alp" diye fısıldadım.

Simsiyah saçları karışmış, masmavi okyanus gözleri kısılmıştı. Üstünde tişört bile yoktu. Hava sıcak olduğu için mi giymemişti, bilemiyordum. Yorgunlukla gözlerimi kapattım. Burnunu boynuma sürttü ve, "çok güzel kokuyorsun" dedi. Gülümsedim ve, "beni şımartıyorsun" dedim.

Ardından kahkahalarla gülmeye başladık. Kollarımı boynuna sardım ve kafamı boynuna koydum. Bu şekilde kendine öz kokusu burnuma geliyordu.

Yarın Alp'in doğum günüydü.

Bu yüzden, eve bugünden gidip ona hediye almam gerekiyordu.

Alpe bakıp, "bugün eve gidelim" dedim. Alp boynuma minik bir öpücük bırakıp, "ama böyle birlikte uyumak çok güzeldi" dedi. Bazen çocuk gibi davranıyordu, bunu istemsizce yapıyordu. Buna emindim. İç çekip, "arkadaşlarınla birlikte uyumak da güzeldir" dedim.

Alp gözlerini devirdi ve, "Sami, Tarkan dinlerken uyuya kalmıştı. Bu çocuğun Tarkan sevgisini anlamıyorum" dedi ve gülümsedi.

Gülümsedim ve, "şu sıra Samiyi sorgulama. Aşık olduğu kadın evlendi" dedim.

Gözlerimin içine her zaman ki o ifadeyle baktı. Bu ifadeyi asla tanımlayamıyordum. Masmavi okyanus gözleri, bazen bir şey hatırlıyor gibiydi.

Bu şey çocukluğu muydu?

Çocukluğunun kötü geçtiğini biliyordum. Ancak, her şeyi bilmiyordum. Bazı şeyleri sormam gerektiğini düşünüyordum.

"Alp, çocukluğunla alakalı bir şeyler sorabilir miyim?" önce Alpten izin almam gerekiyordu. Alp kafasını salladı. Gözleri her zaman ki o ifadeyle bakıyordu. Değişikti, anlaşılmazdı.

"Babanı sormak istiyorum" dedim. Hiç düşünmeden cevap verdi. "Babam iyi birisi değildi. Kumar oynar, her yere borç yapardı. Kumarı kaybettiği zaman.." dedi ve sustu. Gözleri o ifadeyle bakıyordu.

Çocukluğunu hatırlıyordu.

Bu yaptığım iyi bir şey miydi bilemiyordum. Ancak sormak istediğim çok şey vardı.

"İşte, babam iyi birisi hiç olmadı. Kumarı kaybettiğinde, alkol aldığında, ve bir çok zamanda tüm acısını annemden çıkarırdı.." devamını getirmek istedi. Ancak sustu, masmavi okyanus gözlerinde ki o ifade asla geçmiyordu.

"Annem de herhangi bir hastalıktan değil. Ama bana kalırsa babam yüzünden öldü.." dedi. Yine devam ettirememişti. İlk defa bana içini açıyordu ve bu durum onu zorluyor gibiydi.

Sormak istediğim çok şey vardı. Ancak Alp zorlanıyor gibiydi. Hayat bizleri zor yerlere çekebilirdi. Alp'in de en zor zamanları çocukluğuydu.

Kardeşi olup olmadığını soracağım sırada, kapının açılması ve Merve'nin odaya girmesi bir oldu.

Merve heyecanlı gözlerle bize bakıyordu. "Abi!" dedi. Ardından heyecanlı bir şekilde yatağa girdi. Onun bu haline gülümsemeden edemedim.

Merve karnını gösterdi ve "ben çok acıktım!" dedi. Gülümsedim ve, "koşalım o zaman mutfağa" dedim heyecanla. Ardından birlikte koşarak mutfağa doğru ilerledik.

***

İremden devam;

Sofraya tuzu da koyduktan sonra oturdum. Erkekler kahvaltı hazırlamaya üşendikleri için, kahvaltıya bize gelmişlerdi. Sofraya baktığımda, birisi eksik olduğunu görünce kaşlarımı çattım. Birden, Tarkan kuzu kuzu şarkısı çalmaya başlayınca gülmemek için kendimi sıktım.

Komşu Düşmanlığı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin