41.

9.8K 532 227
                                    

Karnımın ağrısıyla sıcak su torbasını karnıma bastırdım. Regl olmuştum ve karın ağrısından kalkamıyordum.

Alpler Nidanın mezarına gitmişlerdi. Saminin piskolojisi yerle bir olmuştu. Sami tek başına mezara gitmek istemişti, ancak Alp izin vermemişti.

İrem yanıma oturdu ve, "gömmüşler Nidayı" dedi.

Ardından hüzünle, "Sami hiç iyi değilmiş" dedi. Hüzünle yere baktığım sırada, Beyza yanıma oturdu ve, "piskolojisini düşünsenize, sevdiği kadın karşısında intihar etti" dedi.

Yarım kalan aşk, Nida ve Samiydi.

Nida aşkı için kendini vurmuştu, Sami ise gittiği için kahrolmuştu.

Hüzünle bakışlarımı yere çevirdim.

Sami için hepimiz üzgündük. Sevdiği kadının intiharını görmüştü. Piskolojik açıdan bakıldığında, insanın piskolojisini yerle bir edebilecek bir durumdu.

Pelin odaya girdi ve çikolatalı ekmeği bana uzattı. Elindeki çikolatalı ekmeği alıp, iştahla yemeye başladım.

Beyza kaşlarını çattı ve, "yemek hazırlasaydım Efsun. Öyle doyacak mısın?" diye sordu.

Kafamı salladım ve, "gerek yok" dedim.

Sudenin odaya dalmasıyla, hepimiz bakışlarımızı Sudeye çevirdik.

"Samiler gelmiş, bende bize çağırdım. Zaten Sami iyi değilmiş. Put gibi duruyormuş. Bir şey konuşuyormuş" dedi.

İrem kafasını salladı. İçim hızla hüzünle doluyordu. Samiyi gerçekten seviyordum. Böyle olmasını hiç istememiştim. Nidayı hiç tanımadığım için, bir şey de diyemiyordum.

Kapı çalmaya başladığında, kızlar ayaklandı ve kapıya doğru yürümeye başladılar.

Ancak yerimden kalkamıyordum. Karın ağrım, yerimden kalkmama izin vermiyordu.

Zorlukla ayağa kalktım ve yürümeye başladım. Elimdeki sıcak su torbasını bırakamamıştım.

Salona geçtiklerini bildiğim için, salona doğru yürüdüm. Kapıyı açtığım anda karşımda gördüğüm Alple ufak bi şok yaşadım.

Alp'in göz altları çökmüştü. Dudakları kurumuş, bembeyaz teni daha bir beyaz hale gelmişti.

Dudaklarını araladı, bir şey söylemek istedi ancak sonra sustu. Gözlerimizle konuşmayı daha çok seviyor gibiydi.

"Efsun.." diye fısıldadı.

Bana sevgili olduktan sonra ilk defa Efsun demişti.

Kollarını iki yana açtı. Elimdeki su torbasını kenara attım ve sarıldım. Başını boynuma gömdü ve kokumu içine çekti. Ellerini vücuduma sardı ve sıkıca kendine çekti.

Kollarımı boynuna sardığım sırada, karnımın ağrısıyla geri çekildim.

Bakışlarımı Alp'in yüzüne çevirdim ve, "karnım çok ağrıyor" diye fısıldadım.

Kafasını salladı ve içeri geçmem için salonun kapısını açtı. Yerden sıcak su torbamı aldım ve karnıma koydum. Ardından salona girdim ve kimseye bakmadan boş koltuğa oturdum.

Sessizlik hüküm sürüyordu. Yutkundum ve bakışlarımı Samiye çevirdim.

Kahverengi saçları karışmıştı. Gözleri kıpkırmızıydı. Ağlamaktan göz altları bile çökmüştü. Bakışları hiçbir şey ifade etmiyordu. Öylece duvarla bakışıyordu.

Komşu Düşmanlığı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin