Gözlerimi yavaşça açtığımda, Alp mışıl mışıl uyuyordu. Onun bu görüntüsüne gülümsemeden edemedim. Birden Alp'in telefonu çalmaya başlayınca, Alp gözlerini hızla açtı ve telefonunu eline alıp, kim olduğuna bakmadan telefonu açtı.
Karşıdaki kişi bir şeyler söyleyince, Alp sinirle gözlerini devirdi ve telefonu kulağından çekip hoparlöre aldı. "Kanka bugün Tarkan konserine gidiyoruz dimi? bak o biletleri almak için ne çektim ben? anlıyorum yani siz küçük Sami yapmaya gittiniz oraya ama.." dedi. Konuşmasını yarıda kesen Alp oldu.
"Lan Sami Yeter!" diye bağırdı. Kaşlarını çatmıştı. Gergin gözüküyordu. Sami sakin sesiyle, "tamam, niye kızdın ki şimdi?" dedi. Ardından, "çalışmaları hızlandırın diye aradım" diyip kahkahalarla gülmeye başladı.
Ardından arkadan Ege'nin sesi duyuldu, "şu pijamalarını yerden kaldır Eren!" diye bağırıyordu evin içinde.
Sami sakin sesiyle, "Alp, bunu diyeceğim hiç aklımın ucundan geçmezdi ama.." dedi. Ardından derince bir iç çekip "bizi sen hizaya sokuyormuşsun" diyince gülümsedim.
Alp'in gözleri yavaşça kapandı. Uykusu var gibiydi. Sami birden, "yenge, biliyor musun olanları?" diye sordu. Şaşkınlıkla Alp'in elinden telefonu aldım.
"Ne olmuş?" diye sordum. "Beyzayla Eren işi pişirirken çakma kafalar tarafından basılmışlar" dedi ve kahkahalarla gülmeye başladı. Şaşkınlıkla gözlerimi kocaman açtım. İrem çıldırmış olmalıydı.
Alp, Saminin dediğini duyduğu an gözlerini açtı ve güldü. Ardından kasıklarımdaki acı kendini belli edince, acıyla yutkundum. Alp kaşlarımı çattığımı fark edince, elimden telefonu aldı "Sami, bugün erkenden gelip konserine gideceğiz söz. Şimdi kapatmam lazım çünkü acıktım kardeşim" dedi. Ardından Saminin ne diyeceğini umursamadan telefonu kapattı.
Ardından masmavi okyanus gözlerini bana çevirdi ve, "seni altımda ağlatacağımı söylemiştim sevgilim" dedi. Dün gece aklıma gelince yutkundum ve bakışlarımı yüzünden çektim. Utançla yanaklarımın pembeleştiğini biliyordum.
Alp güldü ve, "sadece parmaklarımla, peki ya daha farklı bir şey içinde olsa neler hissedebileceğini düşün" dedi. Ardından yanıma yaklaştı ve, "bana bak, dün gece Alp hızlan demek kolaydı" diyip kahkahalarla gülmeye başladı.
Gözlerimi devirdim ve hızla ayağa kalktım. Hızlı bir şekilde kalktığım için başımın dönmesiyle gardolaba tutundum. Alp başımın döndüğünü fark edince anında yerinden kalktı ve yanıma gelip birden kucağına aldı. Kollarımı boynunda sardım ve başımı göğsüne yasladım.
Burası en rahat, en güzel kokan ve en huzurlu yerdi.
Dudaklarımı araladım, bir şey söylemek istediğimde Alp eğildi ve dudaklarıma öpücük bıraktı. Ardından gülerek, "neyse ki, İrem tarafından basılmadık" dedi. Aklıma Beyza gelince yutkundum. Garibim, İremin gazabına uğramış olmalıydı.
Alp beni kucaklayıp mutfağa getirdiğinde, acıktığımı fark ettim.
Kucağından indirmesi için yeri işaret ettiğimde, yavaşça yere indirdi beni.
Çekmeceyi açtığımda, karşımda gördüğüm kesme tahtasıyla gülümsedim. Kesme tahtasını elime aldım ve tezgaha koydum. Ardından çekmeceden hızla bıçak aldım.
Buzdolabına yaklaştım ve domates, salatalık çıkardım. Ardından domates ve salatalığı suyun altına tutup, güzelce yıkadım. Alp'in beni izlediğini hissedince heyecan bastırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşu Düşmanlığı.
HumorKız öğrenci eviyle Erkek öğrenci evinin savaşıdır! • Gece yarısında alt komşusu yüksek sesle müzik açtığı için rahatsız olup, konuşmaya giden Efsun. Komşusunun, erkek öğrenci evi olduğunu bilmiyordu. |Tamamlandı.