Komşu Düşmanlığı.

18.

-Şarkıyla okumayı unutmayın<3

***

Hava çok güzel olduğu için, kızlarla bahçede oturmuş sohbet ediyorduk. Alp ve arkadaşları da mahalle maçı yapıyorlardı. Evlerde herkes dışarıya dökülmüştü resmen. Eren birden sinirle, "lan Özgür, maç senlik değil kardeşim sen tenis oyna" demesiyle gülmemek için kendimi sıktım. Alp ve Ege, Özgür ve Erenin kavgasını rahatlıkla izliyorlardı. Alp, Ege'nin omzuna kolunu koymuş rahat bir şekilde, film izler gibi izliyorlardı. Eren de nerdeyse Özgürü öldürecek dereceye gelmişti. Pelin birden, "ben daha iyi oynuyorum" dedi. Özgür sinirle Peline döndü ve, "gel sen oyna çok iyiysen" diye bağırdı. Ancak Özgürün bilmediği bir şey vardı. Pelin çocukluktan beri abisiyle birlikte maçlara giderdi. Pelin, "hemen maça geliyoruz" dedi. Ayağa kalktık ve eve doğru yürümeye başladık.

***

Evet şuan hepimiz formaları giymiş, maç oynuyorduk. Pelin Fenerbahçe forması giymişti. Beyza Trabzonspor forması, ben Galatasaraylıydım. İrem ise, Beşiktaş forması giymişti. Alp ben gibi Galatasaraylıydı. Eren ve Özgür Fenerbahçeliydi. Ege Beşiktaşlıydı. Merve ise, abisi gibi Galatasaraylıydı. Merve hakem olmuştu. Mahalle çocukları bizi izliyordu. Pelin erkeklerin arasından hızlıca geçip, kaleye gol atınca hep birlikte sevinmiştik. Özgür sinirle kendini yerden yere vuruyordu. Özgürün bu görüntüsüne gülmemek için kendimi sıktım. Özgür sinirle, "ben tenis oynamaya gidiyorum abi bu nedir ya" diye bağırdı. Alp sinirle bana baktı ve, "şike var hakemi satın almışsınız" demesine daha çok gülmeye başladım. Ardından Alp yanıma yaklaştı ve, "Pelin böyle maç oynamasını nerden öğrendi?" demesine, "çocukluğundan beri abisiyle maçlara gidiyor" diye yanıtladım. Dediğim şeyi, Özgür de duymuştu. Özgür bakışlarını anında bana çevirdi ve "bide üstüne abisi mi var?" diye sordu. Alple birlikte kahkahalarla gülüşmeye başladık. O sırada Merve abisinin önünde durdu ve tokayı uzattı. Sanırım saçlarını toplamasını istiyordu. Alp, Merveyi kucağına aldı ve "yerim seni minik kızım benim" dedi. Merve güldü ve, "saçlarımı topla abi" dedi. Alp, Merve'nin elinde ki tokayı aldı ve Merve'nin saçlarını güzelce topladı. Merve elinde ki Kinder süt dilimini abisine uzattı. Alp çikolatadan ısırık aldı ve gülümsedi. Sanırım gerçekten Kinder süt dilimini çok seviyordu. Alp, Merveyi kucağından indirdi ve bakışlarını bana çevirdi..

***

Herkes çok yorulduğu için maçı bitirmiştik. Birkaç golle kaybetmiştik. Bu yüzden istedikleri şeyleri yapmak zorunda kalmıştık. Tamamen, Pelin ve saçma iddiası yüzündendi. Alp bana bakıp gülümsedi ve, "bana Kinder süt dilimi alıp gelsene" dedi. Gözlerimi devirdim ve, "ya yoruldum artık defol git sen al" dedim. Alp güldü ve, "Efsun, senden ilk defa yoruldum kelimesi duyuyorum" dedi. O sırada Merve yanımıza yaklaştı ve, "benim çok uykum geldi. Ama uyumak istemiyorum çünkü uyursam hemen sabah olur" dedi. Bunu demesiyle Alp bi anda durgunlaştı. Alp, üzüntüyle bakışlarını Merveye çevirdi ve, "başka zaman seni tekrar almaya geleceğim" dedi. Merve, "ben gitmek istemiyorum" dedi ve gözleri doldu. Şaşkınlıkla bakıyordum. Alp yutkundu ve, "bir gün hepsi geçecek" diye fısıldadı. Merve, "bende senin gibi boksör olmak istiyorum. Beni de götürür müsün?" diye sordu. Alp üzüntüyle gülümsedi ve, "benden çok daha iyi bir boksör olacağını biliyorum" diye fısıldadı. Merve Alp'in yanına iyice yaklaştı ve, "kızlar boksör olamaz diyor Ali" dedi. Alp yalancı bir şekilde kaşlarını çattı ve, "neden olamazmış? benden çok daha iyi bir boksör olacaksın. Hem bak ben yaşlandım artık, beni geçersin sen" dedi ve gülümsedi. Merve gülümsedi ve "hayır yaşlanmadın, bak hala çok yakışıklısın" dedi. Alp gülümsedi ve, "çok naziksiniz hanımefendi" dedi. Merve Alp'in kucağından indi ve Eren'in yanına gitti. Alp, üzüntüyle yüzünü sıvazladı. Saçlarını karıştırdı ve gökyüzüne baktı. Ardından, "bu yüzden yakın olmanızı istemiyorum Efsun" diye fısıldadı. Ardından, "o daha çok küçük ve en ufak sevgiye, ilgiye kanıyor" diye fısıldadı.