Gözlerimi açtığımda, sabah olduğunu
görüp sinirle tekrar yatağa yattım. Tam tamına iki hafta geçmişti. Alp'in sesini hiç duymamıştım. Özlemden geberecek hale gelmiştim. Okula gitmek istemiyordum. Bu şekilde saatlerce uyuyabilirdim. Ama, daha iyi hissediyordum. Alp'in sesini tekrar duymak istiyordum. Konuşmamız, bana yetmemişti. Tüm bunları düşünürken, Sude birden odaya girince şaşkınlıkla yüzüne baktım. Sude, saçlarını dünden beridir toplu tutuyordu. Aslında saçlarını hiç toplu tutmazdı, hatta toplu tutmayı sevmezdi. Şaşkınlıkla, "senin saçların neden dünden beri toplu?" diye sordum. O sırada Pelin de sesimize uyanmıştı.Sude yutkundu ve, "Ulaş topladı dün. Bende açamıyorum" dedi. Pelin, "getir ben açarım" dedi uykulu sesiyle. Sude gözlerini devirdi ve "salak öyle değil. O topladığı için açasım gelmiyor" dedi. Pelin gözlerini devirip, "boş boş şeyler" dedi. Ardından ayağa kalkıp giyeceği şeyleri hazırlamaya başladı. Sude sinirle, "neresi saçma?" dedi. Ardından, "en azından sokaklarda kro gibi dolaşmıyoruz" dedi. Pelin sinirle Sudeye döndü ve, "en azından saçımı bi kere topladı diye saatlerdir toplu saçla kalmıyorum" dedi. İrem uykulu bir şekilde odaya girdi ve, "boş boş kavga etmeyin" dedi.
Ardından dolabımı açıp, bana kıyafet seçmeye başladı. Keyfim olmadığı için kombinlerimi de İrem yapıyordu. Pelin İreme dönüp, "seninki de anca çakma desin" diye mırıldandı. İrem sinirle Peloya döndü ve, "Pelin derdin ne?" dedi. Pelin tersinden kalkmış gibiydi. Pelin bir şey söylemeden odadan çıkıp, lavaboya girdi. İrem dolabımdan bir şeyler çıkarıyordu. Beyza heyecanla odaya daldı ve, "kızlar bunları giymeyi düşünüyorum. Uydu mu sizce?" diye sordu. Sude, "uyumlu olmuş" diyip göz kırptı. Bugün Alp'in babası gibi hapise girme konusunu Samiyle konuşmam gerekiyordu.
Pelin tekrar odaya girdiğinde, İrem kolundan tutup, "iyi misin?" diye sordu. Pelin, "iyiyim, sadece birden patladım kusura bakma" dedi. İrem gülümsedi ve Peline sarıldı. Pelinde sıkıca İreme sarıldı. İrem geri çekilip, Sudeye döndü ve "sizde sarılın bakalım, çocuk gibi kavga etmeyin bi daha da" dedi. Anne gibi davranmasına gülümsedim. Sude ve Pelin de sarılınca, onların bu haline otuz iki diş gülümsedim.
Kahvaltı yaptıktan sonra keyifsiz bir şekilde mutfağı topladım. Odama geçerken, Alp'in sesini duymamla arkamı döndüm. Kimseyi görmememle şaşkınlıkla etrafıma baktım. Yutkundum ve salona doğru hızlı adımlarla girdim. Ardından, "Alp'in sesini duydum" dedim. Anında gözlerim dolmuştu. Beyza şaşkınlıkla, "Efsun, iyi misin?" dedi. Bana delirmişim gibi bakıyorlardı. Yutkundum ve, "ben, Alp'in sesini duydum" dedim. Beyza ve İrem birbirlerine baktılar. Sude, "Efsun bebeğim, sakin ol önce otur bi" dedi. Dolu gözlerle, "Alpi duydum ben" diye fısıldadım kendi kendime.
Koltuğa oturdum ve, "duydum" diye fısıldadım kendi kendime. Gözlerimden yaşlar dökülüyordu. Bakışlarımı duvardan çekemiyordum. Kızlar kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Beyza su uzattı ve suyu içtim. Gözlerimde ki yaşlar daha hızlı süzülüyordu. Birden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ve dudaklarımdan sadece, "Ben Alpi çok özledim" diye fısıldadım.
***
Okulda her zaman ki banklarda oturuyorduk. Karşı bankta, Alp yoktu. Dolu gözlerle sadece banka bakıyordum. Duru ve arkadaşları karşımızda durunca, sinirle yerimden kalktım. Uzaklaşmamız lazımdı. Duru gülerek, "aşk acısı mı çekiyorsun yine? her sene çekmezsen olmuyor" diyip kahkahalarla gülmeye başladı. Sinirle, "sende her sene kaşarlık yapmasan olmuyor" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşu Düşmanlığı.
HumorKız öğrenci eviyle Erkek öğrenci evinin savaşıdır! • Gece yarısında alt komşusu yüksek sesle müzik açtığı için rahatsız olup, konuşmaya giden Efsun. Komşusunun, erkek öğrenci evi olduğunu bilmiyordu. |Tamamlandı.