Bölüm 23

104 15 0
                                    

Sabah erken uyanıp kahvaltı hazırladım krep ve pankek yaptım. Evde olan malzemelerle en iyisini bile yapmıştım.

Derin bir nefes alıp Louis'in oda kapısını çaldım. Ses gelmeyince tekrar çaldım sanırım uyanmamıştı kapıyı açamayacağım için Bayan Tomlinson'ın bulunduğu odanın kapısını çaldım.

"Louis uyanmak istemiyorum."

"Bayan Tomlinson müsaitseniz gelebilir miyim?"

"Harry? Şey tabi."

Kapıyı açtığımda yatakta oturur vaziyete gelmişti. Sakince yanına oturup ona gülümsedim o da bana karşılık verince elimi elinin üzerine bıraktım.

"Nasılsınız?"

"Kötü. Bunca zaman bir hiçi yaşamışım hayat sandığım şey birinin benimle olan oyunuymuş. Oğlumu da soktum o oyuna onu koruyorum zannederken yılanın önüne atmışım meğer."

"Siz bunları bilemezdiniz ben on altı yıl şifacıyla yaşadım ben bile anlamadım sadece son zamanlarda olayları birbirne bağlayarak buldum. Bunu Louis'e yapan siz değilsiniz babası olacak adam yaptı."

Sakince gülümsedi ve bu sefer elini kendisi benim elimin üzerine koydu.

"Neden pes etmiyorsun?"

"Anlamadım. "

"Yani Louis seni istemiyor neden pes etmiyorsun?  Neden burda bize destek oluyorsun?"

"Ben bunca zaman onunla olmanın hayalini kurdum şimdi o benim eşim nasıl olur da bırakabilirim ki? Beni istemez de başkasıyla mühürlenirse hayatınızdan tamamen çıkacağım Bayan Tomlinson. Ben Louis'e takıntılı değilim sadece gördüğüm vizyonlara ve eşime aşığım o günleri yaşamak için çabalıyorum."

"Mutlu bir gelecek mi görüyorsun? "

"Evet iki tane çocuğumuz var bir oğlan bir kız o kadar güzeller ki kızımız aynı Louis onun kadar güzel onun kadar zeki ve onun kadar da gıcık."

Son lafımdan sonra gülmüştü. Ne diyebilirim ki gerçekten Louis'in kopyasıydı.

"Oğlumuz çok akıllı ama aşırı Louis düşkünü ben her gece onları görmek için dualar ediyorum orda Louis mutlu ve beni seviyor hiç uyanmak istemiyorum. Uyanınca gerçekler tokat gibi çarpıyor ki hatırlamasam da louis bana beni sevmediğini hatırlatıyor zaten."

Kadın dediklerimden sonra üzülmüştü. Kollarını açıp bana bakınca hiç yabancılık çekmeden kendimi attım kollarına.

Anne ile sarılmak bu kadar güzel bir his miydi? Saçımı okşayan eller bu kadar mükemmel hissettirebilir miydi? Bunları bana layık görmeyen hayattan nefret ediyordum. Hıçkırık kaçınca dudağımdan kadın hızla benden uzaklaşıp göz yaşlarımı sildi.

"Özür dilerim ben ilk defa anne merhameti gördüm o yüzden şey oldu işte."

"Sorun yok bu gayet normal ve güzel bir duygu . "

"Öyle neyse bu duygusal atmosferi dağıtıyoruz kahvaltı hazırladım Louis'in kapısını çaldım ama uyanmadı onu uyandırıp inelim."

My Omega Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin