My Omega

Bölüm 16

Uyanıp da sağ kolumun uğuştuğunu hissetmek ancak bu kadar mutlu edebilirdi beni. Çünkü güzel vitam başını koluma bırakmış şekilde uyuyordu.

Ellerimi yavaşça yüzüne yaklaştırıp biraz okşadım kedi gibiydi. Yüzünü hemen elime yaslamıştı. Tüm bu yaşananlar bir kabus gibiydi ama işin sonunda rüya gibi vitam varsa her şeye razıydım.

Henüz mutlu son için erken olduğunu artık fark ediyordum. Önce her şeyi anlatıp sonra kalbini kazanmam gerekti zaten bu kadar yakınken pes etmeye niyetim de yoktu.

Ben bunları düşünürken Louis'in uyandığı yeri anlamlandırmaya çalıştığını gördüm.

"Günaydın Lou!"

"Ahh kulağımın dibinde bağırma! "

"Üzgünüm bir an heyecan yaptım."

"Yapma heyecan falan heyecan yapınca daha çekilmez oluyorsun."

Kelimeler insanı kanatırdı. Bunu ise çok küçük yaşımda yine Louis'in bana söyledikleri sayesinde fark etmiştim. Ondan başka kimse bana duygusal zarar veremezdi.

Ben ise asla ona zarar vermezdim. O kırılacağına ben kırılayım o üzüleceğine ben üzüleyim bu bana yeterdi.

"Tamam o zaman kalkalım duş almak ister misin? "

"Burda banyo var mı ya? "

"Yapma Lou o kadar da değil tabi ki var."

"Tamam tamam duş bana bayağı iyi gelir hadi kalkalım şu konuşma yapılsın ve ben evime gidip rahat bir uyku çekeyim. "

Umarım rahat bir uyku çekebilirsin vitam. Üzülecekti bayağı üzülecekti belki bana inanmayacaktı yine en kolay yolu seçecekti.

Ikimizde yataktan kalktık. O banyoya girdiğinde ona çaktırmadan hızla evden çıkıp marketten kahvaltı için bir şeyler aldım.

Buzdolabı hala alamamıştım zaten başıma gelenler yüzünden işe bir gidiyor bir gitmiyorum iyi ki patronum beni seviyor da biraz yırtıyordum.

On dakika kadar süren market maceramdan eve gelince Louis'i bir yokladım hala duş alıyordu. Elimden geldiğince kahvaltı hazırlayıp masaya yerleştirdim.

Işim bitince banyo kapısı açıldı. Louis saçları ıslak ve giyinmiş şekilde cıktı. Hızla eline kurutma makinesini tutuşurdum. Sanki bomba vermişim gibi tepki verip.

"Bu ne ben saç kurutmakla uğraşmam!"

"Tamam otur şu koltuğa ben kuruturum. "

Bana garip bir bakış atınca tabi ki yaptığım hatayı fark etmiştim.

"Yani istersen?"

Kısa bir bakış atıp koltuğa oturdu. Bu sanırım evet demek oluyordu. Hiç zaman kaybetmeden makineyi fişe taktım ve arkasına geçip çalıştırdım.

Ellerimi hızla saçına attım zaten dokunmak için saniyeleri sayıyordum.  Yavaşça saç tellerine zarar gelmeyecek şekilde elimle tarayarak kuruttum.