⤷
BÖLÜM BİR,
HAYATIN TA KENDİSİ.
....Babam küçükken bana bazen masallar anlatırdı. Külkedisi,Pamuk prenses ve rapunzel gibi.
Fakat bilmesem de babam masalları her zaman değiştirerek anlatırdı bana.
Külkedisinin bir prense ihtiyaç duymadan mutlu sonu elde ettiği,Pamuk prensesin asla o zehirli elmayı ısırmadığı ve cüceler ile birlikte yine mutlu yaşadığı, rapunzelin ise asla kuleye hapsedilmediği masallardı bunlar.
Masalların asıl sonlarını babam öldükten sonra annem bana anlattığında çok ağlamıştım.
Babam gitmişti ve annem yine de her gece bana o masalları anlatmaya devam etmişti. fakat ben hiçbir zaman asıl masalları dinlemek istemedim.
Tıpkı babamın ölümünü asla kabullenemediğim gibi.
Ve şimdi 17 yaşında,lise üçüncü sınıf öğrencisi olan ben, yani İdil Gürsoy, babamın yıllar önce bana anlattığı masalları küçük kuzenime anlatıyorum.
Tabi biraz değiştirerek.
"İdil abla." Kafamı çevirip yatağımda uzanan küçük kıza baktım.
"Efendim canım?" Seda gülerek bana baktı.
"Senin bir prensin var mı?" Ne?
Ofladım. "Uyu artık Seda. Bu gece sana tam yedi tane masal anlattım." Küçük Seda omuz silkerek mızmızlanmaya başlayınca sesli bir nefes vererek ona baktım.
"Yok prensim falan. Uyu lütfen."
"Evde mi kaldın yani? Annem Ayşem abla için de demişti ya." Afallayarak Seda'ya baktığımda bu halime güldü. Küçük,tatlı cadı! Yatağın üzerindeki yastıklardan birini alıp yavaşça koluna vurduğumda daha çok güldü.
"Seda. Ya şimdi uyursun ya da orman canavarını çağırırım!" Seda korkuyla bana bakınca gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
Sonuçta bu iş ciddiyet istiyordu.
"Uyuyacak mısın?" Beklemeden hızlıca kafasını salladı.
"İyi geceler İdil abla,umarım çok zaman sonra olan prensin ile evlenirsiniz!" Seda kafasını yastığa gömünce güldüm.
"Sana da hiç kızamıyorum ki."
Telefonum çalmaya başladığında masanın üzerinden alıp tahmin etsem de önce arayan kişinin kim olduğuna baktım. Eylül olduğunu gördüğümde ise gülerek aramayı cevapladım. Hiç geç kalmazdı.
"Nasılsın bebek?"
"Seda ile olduğuma göre sen söyle,iyi olabilir miyim?" Eylül'ün güzel gülüşünü duyduğumda bende güldüm.
"Kızım yarın okul var,ne diye uyumuyorsun? Seda şimdiye uyumuş olmalıydı."
"Ona tam yedi tane masal anlattım ama uyumak yerine masaldaki herkese sırayla aşık oldu. Hatta onun yüzünden sapık damgası bile yedim."
"Seda yine yapmış yapacağını desene."
"En sonunda zaten teyzemin dediği gibi onu orman canavarını buraya çağırmak ile tehdit ettim. Artık her neyse." Güldü.
"Bende son 1 saattir sevgili ağabeyim ile uğraşıyorum."
"Niye,yine ne yaptın?"
"Hiçbir sey yapmadım."
"Konuşacak mısın artık?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÜL
Teen Fiction"Mavi gül." Arkamı dönüp ona baktım. "Ne?" "Benim için ne olduğunu sormuştun ya. Sen benim için mavi gülsün. Buradasın,benimlesin ama aynı zamanda da imkansızsın. benim için imkansızsın." Kalbime bir ağırlık oturduğunda gözlerimi onun kahve gözlerin...