Lanet aklımmm~ başka fanficlerimmm~~ veee~~ okuduğum lanet fanficlerle doluuuu~~~ Beynimden kaçış yok!~~ Sanırım ölüyorummmm~~
Yakındaaaa, yazarın ruhsal sağlık bozuntuları yüzünden üstünde çalıştığı ve herkesi memnun etmeye çalıştığı 6 fanfic birden duracak.
Evet.
ALTI.
LANET.
FANFİC!
Bu noktaya gelene kadar ne bok yediğimi bilmiyordum. Abi ben neyin içine girdim ya?? Bi de hiç başka işim yokmuş gibi kafamda The Hobbit ve One Piece zaman yolculuğu fanfici tasarlıyorum.
Hay Hobbit de, neredeyse 300 yıllık tarihi ele aldığımı bir kenara bırak, One Piece dediğimiz o mükemmellik, 1100 bölüm falan ve Bitmedi! Bitmiyo ve ben fanfici kendi aklımda, sıfırdan tasarlıyorum. Bir de bir sürü kendi kendime eklenti falan yapıcam.
.
.
.Benim sorunum ne? *Yazarın sesi gerçek anlamda duyabileceğiniz en histerik ses şuan*
Üstelik, üstelik bununla da bitmiyor.
Neden bitsin?!?
Yazmam gereken kendi lanet, boktan ve daha niteliklerini saymaya devam edersem ban yiyeceğim kitabım var. Onu yazmam lazım ve çok güzel ama ahhgggg! Daha nasıl başlayacağını bulamadım. Neden? Neden oluyo bunlar??
(Kendi mallığım olduğunu biliyorum. Bu kadar çok fanfici bir anda başlatmamalıydım ama! Ben yazmak ve okuma için varım!)
Ahhhhggghghh herneyse. Bu notu bunun için başlatmamıştım.
Hızlı bölüm olucak bla bla, garip olucak blabla. Bu konuşma için fazla yorgunum. O yüzden sadece iyi okumalar diliyorum.
•'•
Saat 6'ydı.
Ve Peter'ın telefonu olabilecek en iğrenç alarm ile çalıyordu.
Eliyle hassas kulaklarını kapattı ama bir fayda görmediğinden yaklaşık iki dakika sonra ayağa kalkıp alarmı kapatmak zorunda kaldı.
Bir kaç küçük, "neden ben?" Ve "okula bile gitmiyorum" dan sonra, üstüne zaten her yerde giymek zorunda kaldığı -ve muhtemelen yakın bir zamanda kokudan nükleer atık olarak değerlendirip yakılması gerekecek olan- kıyafetleri giydi.
Üç gün önce kendine giyecek giysi almak yerine aldığı dandik kulaklıkları telefonuna bağladı ve o sıralar hala beleş müzik indirebildiğin Google müzik olduğu için onu açtı. Kulaklarına zarar vermesin diye en düşük düzeyde müzikleri açıp, küçük küçük kendisi de mırıldandı.
Şarkılar, dışarı çıkıp 3 kilometre koştuktan ve Spider-man için kolay gelen ama normal insanlar için imkansız olan bir kaç egzersizden sonra ancak bitti.
Tekrar başa aldı ve 4 saatlik listesini tekrar dinlerken eve doğru koşmaya başladı.
Saat 11'i sekiz dakika geçmişti.
"Bay Parker, işe geç kalmanın kötü bir şey olduğunu biliyorsun değil mi?"
Tony'nin alayına göz devirdi genç. Ve kendini durduramadan önce "Sizin dakikliğinizi taklit etmeye çalışıyorum, efendim." Diye cevap verdi.
Ne dediğini fark ettiği anda komik bir şekilde dondu. Tony gülene kadar geçmişe gidip gidemeyeceğini tartışıyordu.
"Eh, hala çok yolun var. Ben en az bir saat geçene kadar gelmezdim." Dedi Tony. Aslında durumu cidden komik bulmuştu. Çünkü çocuk ilk geldiği anda çok gergindi. Şimdi biraz daha rahatlaması iyiydi ve bunu kötü bir tepki vererek yok etmeye gerek yoktu değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Saçmalıkları (Düzenlemede)
Fanfictionİşte tam o anda bir farkındalık ona çarptı. Şu anda kucağında bulunan şey, altı adet sonsuz güce sahip taşla süslenmiş olan eldiven, herşeyi düzeltmesine yardımcı olabilirdi! Tüm ölümler engellenebilirdi! Ve böylece, yazarın öylesine yazdığı bu gari...