Alternatif başlık;
Nick Fury'nin kişiliği hakkında zerre fikrim yok.
Az önce koşa koşa çıktığı merdivenlerden, şimdi çok yavaşça iniyordu Peter -hâla ne olacağını düşünüyordu.
"Ah bakın kimler buraya gelmeye teşrif etmişler!" Toplantı masasının bulunduğu odaya geldiği anda onu sinirli ve tek gözlü bir adamın sesi karşıladı. "Sorunlarımızı halletmek için giden ama onları büyüten büyük kahraman."
Steve, Fury'e kafa karışıklığı ile baktı. "Neyden bahsediyorsun?"
"Bu adam," elini suçlarcasına Spider-man'e uzattı. "Biz tartışırken Loki ile konuşmaya gitti ve onların ne konuştuğu hakkında hiç bir fikrimiz yok."
Tony, savunmacı bir tavırla, "bu onu neden suçlu yapıyor? Loki zeki birisi onu atlatmış olabilir." Dedi.
"Evet bu doğru." Diye onayladı Nick Fury. "Ama, sonrasında Loki kaçarken tekrar karşılaştılar." Bu sefer Fury, hologram telefon sayesinde, Spider-man'nin ve Tanrı'nın şaşkınlıkla donma anına kadar olan yeri gösterdi. "Ve o, kaçmasına yardım etti."
"Ben, onun kaçmasına yardım etmedim!"
"Peki ne yaptın?"
"... Durdurmaya çalıştım."
Nick Fury, kaşlarını çatarak önünde tüm karizmasını yitirmekte olan gence baktı. "Loki şuanda gemide ve ben mi bilmiyorum yoksa?" Her sözünden alay damlada da ses tonu onun kızgınlığını belli etmekte mükemmel iş çıkartıyordu.
"Bakın, gerçekten onu durdurmaya çalıştım ama..."
Peter sözünü devam ettiremeyince, Steve yavaşça, "Ama ne?" Diye sordu. Öfkeden kudurmuş gibi bir hali yoktu ama Peter mavi gözlerinde bir hayal kırıklığı görebiliyordu. -acıttı.
"Bilinmemesi gerek bir şeyi biliyordu."
Herkes, sözler ile sessizliğe gömülürken, içerisi biraz fazla gergin geliyordu. Ki bunun olması da oldukça mantıklıydı, Peter, ne olursa olsun bir suçlunun kaçmasına izin vermiş, şimdi ise bunun nedenini adam akıllı açıklayamıyordu.
"Yine de bana güvenmeleri gerekir." Diye düşündü Spider-man. Hiç bir zaman yanlış yapmamış, tek amacı sakince mahallesinde ki insanlara göz kulak olmaktı. Burda geldiğinden beri de tek manipülatif kelime sarf etmemişti. Hain ya da başka bir şey olarak görülmesi saçmaydı! O, sadece şaşkın bir gençti o kadar!
"Peki bu "bilinmeyen şey"i bize söyleyebilir misin?" Tek gözlü adam sözlerini nazik tutsa da, oda da bulunanlar bunun asıl anlamını biliyordu.
"Yapamam..."
Fury, bir iç çekti ve arkasında tuttuğu kolları kapıya doğru yöneltip onu kovarcasına jest etti. "Üzgünüm Spider-man, ancak bu görev için fazla tehlikeli olduğunuz gerekçesiyle buradan gitmek zorundasınız."
Peter panikle gözlerini büyüttü. "A-ama! Ben onunla hiç bir ittifaklık belirtisi göstermedim ki!" Kendini bu güzel kelime seçimi için kutlayamayacak kadar hararetle konuşuyordu. "Bunu yapmak için yeteri kadar kanıtınız yok!"
Karşısında ki adam iç çekti. "Söylediğin doğru olsa bile dolaylı yoldan ona dünyayı ele geçirmesi için izin verdin... Ancak dediğim gibi, dolaylı yoldan. Bu sebeble seni tutuklama yerine görevden alıyoruz. Evine gidip hırsızlıkları durdurmaya devam edebilirsin."
Spider-man şikayet edecekmiş gibi göründüğünde, şaşırtıcıdır ki, Tony Stark hemen ayağa kalktı ve elini omuzuna koyup, "Örümcekle konuşmam lazım" dedi, masa da duran diğer ikiliye karşın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Saçmalıkları (Düzenlemede)
Fanfictionİşte tam o anda bir farkındalık ona çarptı. Şu anda kucağında bulunan şey, altı adet sonsuz güce sahip taşla süslenmiş olan eldiven, herşeyi düzeltmesine yardımcı olabilirdi! Tüm ölümler engellenebilirdi! Ve böylece, yazarın öylesine yazdığı bu gari...