Başlamadan önce bir şey sormak istiyorum.
Yazım hatalarım, gerekenden fazla kelime kullanımlarım ve ya o tür şeyler için önerilerde bulunur musunuz?
Bakın cidden ben fazla bir şey isteyen biri değilim. Oy verin, yorum atın takip edin diye sizi darlamak benim ne haddime. Eğer o tür şeylere bağımlıysam ben yazmıyayım zaten.
Ama, eğer daha iyi bir şey okumak istiyorsanız, bana lütfen hatalarımı belirtin. Bu hem sizin iyiliğiniz hemde kendi iyiliğim için.
Pekala öyleyse, yorum dilenciliği ve bahanelerin sunduğu Zaman Saçmalıkları adlı kitabın 14. Bölümünü size takdim ediyorum!
•°•
"Peter!" Diye seslendi, çoğu kişinin hatırlamadığı ancak aslında stajyer departmanının başkanı olan Bill.
"Evet efendim?" Başını çalıştığı işten kaldırıp Bay Robb'a ve yanında ki sarı saçlı güzel ama çok gergin kıza baktı. "Ne istediniz?"
"Bu Gwen Stacy, hemen hemen seninle yaşıt ve geçenlerde yapıla yeni stajyer seçiminde kazanan kişi. Ona etrafı dolaştırmanı ve bazı teknik şeyleri anlatmanı istiyorum."
Zaten "yaşıt" lafını duyduğu anda canlanan Peter, başını salladı. Uzun zamandır onunla aynı yaşta olan birisiyle konuşmamıştı. Yani evet, Mr. Stark kötü değildi. Hatta mükemmeldi ama arkadaştan çok... Peter adam için doğru kelimeyi bulamıyordu.
Ayağa kalktı ve parlak bir gülümsemeyle hala biraz gergin olmasına rağmen Peter'ı görünce rahatlayan kıza elini uzattı. "Ben Peter. Peter Parker."
Sarışın, "Az önce duyduğum gibi, Gwen Stacy." Diyip, elini sıktı ve ikili ilk görüşte aşk yaşayacak kadar aptal olmadıkları için birbirlerinin gözlerine dalmadan hızlıca tokalaşmayı bitirdiler.
"Sizi bırakıyorum." Bay Robb, Peter'ın çalışma alanında çıkmaya başladı. "Ayrıca Peter! Gwen'in masası A3. Orayı da göster."
Genç başını salladı ve yanında ki kıza baktı. "Umm... Tam olarak kaç yaşındasın?"
"On dokuz. Sen?"
"On altı." Gerçek yaşını söylediğini hatırlayıp yüzünü buruşturdu. "Yani on sekiz. Hala biraz küçük olmak istiyorum sanırım."
"Kim olmak istemez ki?" Kendinden daha küçük birisini bulduğu için rahatlamış olan Gwen küçük bir gülümsemeyle dedi. " hadi bana etrafı göster. SI da ne kadar çok şey görsem kârdır."
"Eh aslına bakarsan kısa süre sonra alışıyorsun."
"O zaman burda bayadır varsın ha?"
"Haziranda gelmiştim. Şuanda Kasım'ın onu yani yaklaşık beş aydır burdayım."
"Önce ki seçimi sen mi kazandın!? Ben üç soruyu yapamadığı dan kaybetmiştim..."
•°•
Gwenle konuşmak güzeldi. Peter okduğunu bilmediği bir yükten kurtulmuş gibi hisseti. Sonuçta ne kendinden en az iki kat yaşlılarla, ne de süper kahraman bir milyonerle konuşuyordu. Onun kadar zeki, güzel ve nazik birisiydi! Varlığını hatırlamayan kadar yanlızlığın ne kadar boktan bir şey olduğunu unutmuş gibiydi.
Ayrıca sürekli kahkahalar dan Gwen'in de onu sevdiği aşikardı. Kızın yerinde olsaydı Peter'da bu kadar bilgili insanların arasında kalmaktan korkardı.
Bu yüzden Peter, oranın güzelliğini göstermek için cidden çalıştı. İşin en güzel taraflarını, en nazik insanları, en iyi malzemeleri... Ve işe yaramıştı! Artık gözlerinden bile heyecanı belliydi. Geriye tek kalan onunla daha fazla konuşmak için etrafta dolaşmakta ve bu gerçekten basit. Ağ için malzemeler kimyasallar sınıfında -belli ki- o yüzden de arada sırada dışarı çıkıp malzemeler için bakınması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Saçmalıkları (Düzenlemede)
Fanficİşte tam o anda bir farkındalık ona çarptı. Şu anda kucağında bulunan şey, altı adet sonsuz güce sahip taşla süslenmiş olan eldiven, herşeyi düzeltmesine yardımcı olabilirdi! Tüm ölümler engellenebilirdi! Ve böylece, yazarın öylesine yazdığı bu gari...