um... ne? aksiyon? onlar burda geçmiyor.

177 25 33
                                    

Peter, arkasında sürüklediği eşyaları ve biraz kan bulaşmış gömleği ile birlikte bir sokak telefonuna doğru giderken, kendi kendine bir kaç küfür savurdu. Durum, isimsiz bir ihbar yapmak için telefona para atar ikende aynı kaldı. Çağrıya geri dönülmesini beklerken dışardaki hafif çiseleyen yağmuru izledi. Evden çıktığına göre burda nasıl hayatta kalacaktı?

"*Yazar en son 5 ay önce polisle konuştuğu için bilmediği polis giriş cümlesi*"

Ses ile birlikte içine daldığı küçük umutsuz transtan çıktı ve aceleyle cevap verdi. "Evet şey... Um... Cadde E 92, dört yıl önce terk edilmiş olan depoda 7 yaralı var ve çoğunun bir yerleri muhtemelen kırık. Ayrıca orası sanırım... Um... eskiden bir çete merkeziymiş."

Hattın diğer tarafında bir süre sessizlik hakim oldu. Peter, bunun gerçekliği sorgulama olduğunu anladı ve hak vermektende kendini alamadı. Sonuçta kim bir Ergen'in yapacağı böyle bir ihbarı ciddiye alırdı ki?

"İsminizi ve şuan ki durumunuzu öğrenebilir miyim?"

"Benim durumum iyi ama o adamlar çok sarsılmış görünüyorlardı." Sayemde. "Bence oraya gerçekten gitmelisiniz." Bilerek ismini es geçti. Diğer tarafında bunu bildiği biliyordu.

Kadın tekrar bir süre sessiz kalırken Peter inanmazlarsa ne yapacağını planlamaya başladı. Hastaneye götürse? Hayır tek başına o saate ne yapıyordun soruları. Polis? Aynısı ama çok daha zoru.

Eline yüzüne yaslayıp acaba başka birini getirebilir miyim sorusu ile meşgul olduğu sırada kendi dediğine bile pek inanmayan danışmanın sesini duydu.
"Lütfen orada bekleyin bir ekip gönderiyoruz."

"Teşekkür ederim."

Telefonun ahizesini yine yerine koyup tekrar o sakinleştirici hafif yağmurun olduğu dışarı çıkarken eski "evinin" yüzüne bile bakmadan hızlı adımlarla orda uzaklaştı.

                                            •°•

"The world is weird"

"The world is weird"

"And we are not bigger"

Kendi kendine kulağında ki çalan şarkıyı mırıldanırken gecenin karanlığında yeni ev arayışına başlamıştı Peter.

"Burda ne arıyosun?"

"Um... Burası benim evim?"

Kısa ve inanmaz bir kahkaha. "Emin misin çocuk? Burası bir depo, oldukça köklü bir çetenin kullandığı dökük ve eski depo."

"En azından siz gelene kadar evimdi." Diye dişini sıktı oğlan. Kafasına silah dayanması yetmezmiş gibi kaç aydır başka tek bir insan yüzü görmediği dandik bir yerde bir çetenin ortaya çıkması onun suçu değildi. Aslında yaşadığı hiçbir şey onun suçu değildi!

"Ve şimdi, bunları gördüğüne göre," arkasında para dolu iş çantasına sahip olan adama ve onun çantayı devrettiği tekinsiz diğer kişiye bir bakış attı. "Susturulacağın depo."

Hala karanlığın arasında işe yaramayacığını bildiği halde etrafına bakındığı sokaktan büyük bir tsk sesi çıktı. Ne hakla sadece yanlış yerde yanlış zamanda olan bir çocuğa haddinden fazla klişe bir sözcükle dayak atılacağını söylerlerdi ki!?

Zaman Saçmalıkları (Düzenlemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin