(vay be. Artık bir şey dilenmeme politikam olduğu için çok gizli sübliminal mesajlarla iletiyorum isteklerimi ha? Ne kadarda uyuyorum kendime verdiğim sözlerime.)
Uçak ile Loki'nin göründüğü bölgeye gitmek sadece bir buçuk saat sürdü. Peter, onların gelmesine gerek kalmadan Captain America işi halleder diye düşünmüştü ancak, havalı laflar edip insanlara ahkam kesmek gibi bir huya sahip olduğu için, Yeşil takıntılı büyücü onlara bol bol zaman vermiş görünüyordu.
Ve tabi ki de, bu zamanı boşa harcamayıp iki süper güçlü insanın dövüştüğü meydana gelip havalı bir giriş yapmak onların vazifesiydi.
Iron-man Peter'ın arada sırada laboratuvarda duyduğu, Shoot to Thrill şarkısını ajan Romanoff'unda bulunduğu S.H.I.E.L.D uçağı hackleyip, en yüksek seste açtı. Hemen ardından, birbirleriyle eşit güçte gibi görünen ikilinin yönüne doğru uçtu, Spider-Man ona şuanda gerek olmadığını bildiği için arkada kaldı.
VE tıpkı tahmin edildiği gibi, bir kaç dakika sonra şaklarını yapmış bir Iron-man, aklında bir plan olduğu için yakalanmayı hiç umursamayan "Geyik kafa" (Tony'nin taktığı lakap) ve yazarın özel bir duyguya sahip olduğunu düşünmediği Captain America kırmızı-lacivert kostümlünün az sonra onların peşinden gireceği uçağa binmişlerdi.
"Spider-Man değil mi? Neden buradasın?" diye sordu, Steve. Adamı daha önce ona verdikleri Avengers üyeleri dersinden hatırlıyordu ancak orada olmasını anlayamamıştı.
Cevap veren peter değil, az önce Peter'ın onun üstünde garip, sarı ve onu hiçde mutlu etmeyen ama sanki bir bağlantısı olduğunu hissedebildiği sıradışı, elini kaşımak istemesine neden olan bir aurayı gördüğü Loki'yi bağlamış ve koltuğuna oturtmuş olan Tony oldu.
"ah! Az daha seni unutuyordum. Captain, bu Spider-man. Kendisi etrafa ağ atmayı, duvarlara suçlu yapıştırmayı falan sever." dedikleri normal bir şeymişcesine gülümsedi ve odağını diğer kahramana döndürdü. "Bu da, Steve Roger namı-değer Captain America. O dondurma olmayı ve frizbi atmayı sever." Bahsettiği adama tekrar göz gezdirdi. "Ayırca sanırım pilatesi de."
"Dondurma" pilates ne? diye soramadan önce uçak havalanmaya başladı. Yolculuğun geri kalanı, Black Widow Nick Furry ile küçük bir konuşma yapana ya da Steve sorusunu dile getirene kadar sessiz geçti.
Sorusu, bu sefer pilates hakkında olmayan Captain, " Bu hiç hoşuma gitmedi" dedi.
"Neden? Geyik kafa kolay teslim oldu diye mi?"
"Benim zamanımda bu kadar kolay değildi. Bu herif çok iyi dövüşür."
"Sende bir ihtiyara göre oldukça çeviksin." Hali hazırda pilates şakasını yaptığı başka bir şey söylemek üzere olan Tony, Spider-Man tarafından bölündü.
"Dövüş sırasında orda değildim ama fazla basit olduğu konusunda Captain America'ya katılıyorum. Bu adam Asgardlı bir büyücü. Basitlik seviyesi altında bambaşka şeyler olacağını düşünülecek kadar düşük."
Tony, kibirinden küçük bir süre kurtulup Loki'ye döndü. Spider-Man'nin haklı olduğunu görebiliyordu. Fazla sade, fazla korkusuz. Sanki hırsızlık yaparken yakalanmışta, en iyi avukatlar onu para cezası bile almadan götürebilecekmiş gibi davranıyordu.
Yine de, aptal numarısının devam etmesi gerektiğini düşündü. Planı olduğunu bildiklerini bilmezse, bildikleri planı tekrar bilmemeleri için değiştiremezdi.
Son düşünvcesini bir tekerlemeye benzetip kendi kendine gülümseyen Tony, kendinden emin, kibirli milyalder görünüşünü devam ettirmeye karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Saçmalıkları (Düzenlemede)
Fanficİşte tam o anda bir farkındalık ona çarptı. Şu anda kucağında bulunan şey, altı adet sonsuz güce sahip taşla süslenmiş olan eldiven, herşeyi düzeltmesine yardımcı olabilirdi! Tüm ölümler engellenebilirdi! Ve böylece, yazarın öylesine yazdığı bu gari...