Bölüm 29

1.9K 156 66
                                    

Keyifli okumalar, yorumlarınızı eksik etmeyin canlarımmm!

-

Cihan yoldayken Evren'in iş yerine geldiğine dair bilgi veren asistanı Görkem'in telefonunu yüzüne kapattı. En sevdiği şeyi yapıp gazı kökledi.

Aracını normalde kendisi park etmek isterdi ama bugün ona hürmetle karşılayan güvenliğe bıraktı. İçeri alınmayan Evren'i gördüğünde rahat görünüyordu. Rahattı. Gazel onundu. Dün gece onun içinde yüzen kendisinden başkası değildi. Bu gerçeği kimse değiştiremezdi. Karısını ondan hiçbir güç alamazdı.

Evren, Cihan'ın aracını görür görmez kasları gerildi. Duruşu elinde olmadan dikleşti ve yürümeye başladı. Cihan'ın kayıtsız biçimde aracından inmesini seyrederken yanına varmıştı bile. Birilerinin duymasını umursamadan bağırmaya başladı.

"O nasıl senin karın olabilir lan?" Bunca zaman korumuş olduğu saygıyı kaybetmişti Evren. Sonunda öfkesini kusacağı birini bulmuştu. Izini bulamadığı sevgilisini bulmuştu bulmasına ama artık başkasınındı. Başka bir adamın karısı olmuştu. Anlam veremiyordu. Nasıl Cihan'la evlenmişti? Gazel bunu ona nasıl yapmıştı? Onu sevmeyi hangi ara bırakmıştı da başka bir adamın kollarına koşmuştu. Ikisine ait bir parçayı taşıyordu karnında, ona ne olmuştu? Onlarca soru dönüyordu zihninde... fakat aldığı hiçbir cevap onu tatmin etmeyecek, içini rahatlatmayacaktı. Sevdiği kadın, karşısındaki lanet olası herifin karısıydı ve bu damarlarının patlayacak derecede şismesine sebep oluyordu.

Cihan, gömleğinin yakasına yapışan parmaklara tiksinir gibi baktı. Kendisinden daha uzun olan Evren'e karşı koymak gelmemişti içinden. Onun içindeki alevi görebiliyordu. Gazel'e hissettiği kaybetme korkusuyla, Evren'in kaybettiği kadını başkasının hayatının merkezinde bulmasını kıyaslıyordu. Ah, biraz daha düşünse Evren'i anlayabilirdi ama söz konusu karısıydı. Mantığı devre dışıydı.

Evren'in, Gazel'e uzattığı elin parmaklarını kırmak istiyordu. Belki daha sonra, diye düşündü.

"Kimden bahsediyorsun?" dedi alayla.

Evren başını iyiden iyiye Cihan'a yaklaştırdı. Yüzü adamın alaycı tavırlarıyla kızarmış, boynundaki damar belirginleşmişti.

"Gazel'den bahsediyorum, şerefsiz! Benim sevgilim hangi ara senin karın oldu?" dedi hiddetle.

Cihan, Evren'in nefesini yüzünde hissediyordu. Yüzüne karşı tıslaması hoşuna gitmemişti. Bu sabah, olduğundan fazla sabır gösteriyordu. Gazel'in kendisini haksız bulacağı hiçbir durumun içerisine girmek istemiyordu. Herifin yüzünü pek tabii dağıtabilirdi. Ancak bu, yalnızca Gazel'in sevdiği adama olan merakını artırırdı.

"Öncelikle karımın adını ağzına alma. Hangi ara evlendik... güzel soru biliyor musun?" Kaşları havaya kalktı. Başını hafifçe salladı. "Ara sıra ben de soruyorum bunu kendime. Neyse, cevaba gelirsek... Onu terk edip gittiğin bir arada evlendik."

Evren, karşısındaki adamın gömleğini bu kez daha hiddetli çekiştirdi. Cihan gömleğin tüm vücudunu sıktığını hissetti. Rahatı kaçıyordu, sabrı azalıyordu.

Evren suçlu hissettiği halde "Ben onu terk etmedim." dedi kendine dair son inanç kırıntılarıyla. "Gelecektim..."

Genç adam hiç rahat olmasa da bir kahkaha patlattı. Evren'in parmakları gevşer gibi oldu. Ona karşı hiçbir tepkide bulunmayan adamı hırpalamak istiyordu ama Cihan'ın sözcüklerle savaştığını anlamıştı. Vurup bir yerlerini kırsa bile adamın umrunda değil gibiydi. Cihan Çağdaş'ın egosuna bir şeyler olmuş olmalıydı. Bunu düşünecek durumda değildi. Sadece garip bulabildi.

GAZEL - Gerçek Olmasa BileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin