Bölüm 19

2.5K 178 53
                                    

Şuraya bir şarkı önerisi alayım 👉🏻

Yıldıza basmayı unutmayın! Keyifli okumalar

Gazel yaşamış olduğu çalkantıları içinde bastırmakta gün geçtikçe ustalaşıyordu. Yalnız olmadığı anlarda takındığı ifadesi hayatını öyle kolaylaştırıyordu ki buna kendisi bile inanamıyordu. Bu sayede olumlu ilişkiler geliştirmeye başlamıştı bile. 

Duygu'nun patavatsızlıklarını görmezden geldiği takdirde gayet iyi anlaşıyorlardı. Deren'le ilgilenme çabasından memnun oluyordu Gazel. Kayınpederi Ahmet Bey ile seviyeli ilişkileri de aynen devam ediyor, adamın kendisine olan önyargısının biraz olsun kırıldığını düşünüyordu. Feryal Hanım mı? O hala aynıydı. Onunla değişen hiçbir şey olmamıştı.

Birbirlerini sevmeyerek ve birbirlerine katlanamayarak devam ediyorlardı. Aslında Gazel'in kadınla bir sorunu yoktu. Neden olsundu? Ancak gün geçtikçe Feryal Hanım'ın dinmeyen öfkesini kişiselleştirmeye başlamıştı. Sıla'nın hatalarının bedelini de ödüyor olabilirdi, üzerine alınmaması gerekebilirdi ama tüm o tutum ve tavırların muhatabı kendisiyken bunu yapması artık mümkün değildi.

Mutfak çalışanlarıyla ve özellikle Feride Hanım'la iyi anlaşıyordu. Hatta öyle ki Deren uyuyor ise soluğu mutfakta alıyor, Feride Hanım'la birkaç cümle de olsa sohbet etmek iyi geliyordu.

Akşam yemeği hazırlandığı sırada mutfağa girmiş, herkese kolay gelsin demişti. Feride Hanım Gazel'e yaklaşıp "Bir isteğin mi var kızım?" demişti anaç tavırlarla. Gazel başını hayır anlamında salladıktan sonra taburelerden birine oturmuş onları seyretmişti. Hazırlanmış olan yemekler bir bir sıralanırken çalışanlar evden ayrılıyorlardı. Elindeki bebek telsizini tezgaha bırakıp Feride Hanım'a gülümsedi.

"Uzun süredir burada olmak seni yoruyor mu Feride Abla?" demişti mutfaktan ayrılan çalışanlarından ardından. Feride Hanım omuz silkip servise açılmayacak tabakları kaldırıyordu.

"Yorucu tabii ama en rahat çalıştığım ev burası oldu diyebilirim." dediğinde şaşırmıştı. Çünkü Gazel tek yaptığı Deren'e bakmakken bile burası yeterince rahat bir ortam değildi. Şaşkınlığını gizleyememiş olacak ki Feride Hanım konuşmasına devam etmişti.

"Feryal Hanım'ın öyle sert durduğuna bakma. Her şeyin en iyisi olsun ister ama insanların da burnundan getirmez. Çoğu çalışanı memnundur. Daha bu ev için çalışıp şikayet edenini duymadım." Bir şey hatırlamış gibi kısa bir an durdu. "Sadece Cihan Bey'in şoförü vardı, Evren. O arada söylenirdi. Tabii yine Feryal Hanım'ın suçu yok. Cihan çocuğu canından bezdirirdi." deyip kıkırdadı.

Feride Hanım, cümlelerinin genç kadında deprem etkisi yarattığından habersiz işine devam ediyordu. Oysa Gazel oturduğu yerde kasılıvermiş, cümleleri zihninde yeniden döndürüyordu. Evren'in adını Cihan dışında birinden duymak onu sarsmıştı. Onu tanıyan birileriyle konuşuyor olmak ve hiç tanımadığı birinden bahsediliyormuş gibi yapmak canını yakıyordu. İçinin acıdığını hissetti.

"Neden ayrıldı peki? Cihan bıktırdığı için mi?"

Duyacaklarından hem korkuyordu hem de bilmediği bir gerçekle yüzleşeceği için heyecanlanıyordu. Feride Hanım bu kez gülmeden "Yok canım, evleneceğini söyledi bize. Kız arkadaşı vardı zaten, düğün hazırlıkları falan..." bir an olduğu yerde durup yukarı doğru baktı. "Neydi adı? Gamze mi Gizem mi? Tam hatırlayamıyorum tabii. Oldu biraz gideli."

Gazel dişlerini sıktı dinlerken. Her cümle, göğsünün ortasına tokmak gibi iniyordu sanki.

"Evlen..." yutkunması gerekmişti. "Evlendiler mi peki?"

GAZEL - Gerçek Olmasa BileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin