Bölüm 9

2.3K 130 70
                                    

Keyifli okumalar! ❤ yıldıza basmayı unutmayınnnn

Gazel'in evinde, oldukça küçük mutfak masasına kollarını dayamış, rahatsız bir hisle oturuyordu genç adam. Küçük balkonda sigara içen Harun'un sırtına baktı oturduğu yerden. Bu herifi kıskanıyordu. Onun yerinde olmak isterdi. Derdi tasası yoktu, en önemlisi bir bebek babası değildi. Yine de yanında gelmiş, destek oluyordu.

"Aptal." dedi nerede olduğunu fark etmeden.

Gazel, elindeki kalemi kağıdın üzerinden kaldırıp Cihan'a baktı. "Anlamadım?" dedi hayretle. Gözleri kocaman açılmıştı. Kağıda karaladığı şeylerin saçmalığına mı şaşırsaydı, yoksa karşısında duran ve adamı tanımadan bile haz etmezken evlenme teklifini kabul etmesine mi, bilemiyordu. Bir de karşısına geçmiş aptal mı diyordu? Sinirle soludu cevabı beklerken.

"Ne?"

Cihan, içinden geçirdiği kelimeyi sesli söylediğinin farkında bile değildi. Gazel'in ona neden böyle baktığını anlamamıştı.

"Aptal dediniz Cihan Bey, neden?"

Cihan'ın gözler bir sağa bir sola oynarken duruşunu dikleştirdi. Yanlış anlaşılmayı düzeltmek için acele etmeden ağır hareketlerle sırtını geriye doğru yasladı. "Harun'a diyordum, onun yerinde olsam burada olmazdım." dedi dürüstçe.

Gazel başını sallayıp gözlerini bir şeyler karaladığı kağıda dikti. "Siz erkekler zoru görünce duramazsınız, tabii. Bebeği bırakıp kaçmadığınıza hayret ediyorum zaten!" dedi bastıramadığı bir öfkeyle.

Cihan beklemediği bu tepki karşısında yalnızca kaşlarını kaldırdı. Yine aynı dürüstlükle "Böyle bir seçeneğim yoktu," deyip Gazel'in önündeki kağıda dikti gözlerini.

"Hala ne yazıyor olabilirsin?" deyip kağıda uzandığı sırada Gazel daha hızlı davranıp beyaz kağıdı göğsünün üstüne bastırdı.

Cihan, Gazel evlenme teklifini kabul edince her şeyi anlatmıştı. Genç kadın şaşkınlık ve nefret eşliğinde dinlemişti Cihan'ı. Nişanlısı İpek'e üzülmüş, bebeğin annesinin şimdi nerede olduğunu ağzı açık dinlemişti. İpek'in evlenmek istememesini gayet mantıklı bulmuştu. Peki kendisinin mantığı neresine kaçmıştı?

Cihan'ın aile baskısını dinlerken ise sinirlendiğini hissetmişti. Cihan sorumluluk almayı bilmeyen bir adamdı. Tüm bu olanlar da bunun kanıtıydı. Bu adamla evlenmek akla zarardı ve hiç de akıllı hissettiği bir dönemde değildi. Duyguları birbirine girmiş ne hissedeceğini şaşırmıştı.

Evren'den hem nefret ediyor hem de yanına gelmesini deliler gibi istiyordu. Hala!

Bebeğini kaybetmediğine inanmak istiyor fakat mezarı başında toprağına doğru ağladığı an gözlerinin önüne geliyordu. 

Bunlar bir yana bildiği tek şey Cihan'ın bebeğini istediğiydi. Onun annesiz büyümesini istemiyordu. Hele ki bir adam için annesinin yavrucuğu bırakıp gitmesine inanamıyordu. Oysa kendisi bir adama rağmen bebeğini kucağına almak istemişti.

Aklına Cihan'ın not kağıdı geldi. Sıla yazmıştı ve hak vermeden edemedi.

"Arkasında ne bıraktığını bilmeden giden erkeklerin çarkının döndüğü bir yer burası. Çocuğuyla beraber ortada kalan kadınların kaderine mahkum olduğu... Ben onlardan değilim. Bebeğimize iyi bak, en iyi şartlarda büyümeyi hak ediyor. Ve sen istesen bile ona arkanı dönüp gidemeyeceksin. Sen Cihan Çağdaş, bu bebeğe baba olmaktan başka çare bulamayacaksın.

Doğumuyla ilgili bilgileri kaybetme, gelecekte yıldız haritasına bakmak istediğinde doğum anı gerekecek."

Cihan'ın senaryosuna göre bu notu Gazel yazmış olacaktı. Bebeği Gazel doğurmuş ve Cihan'a inat bebeği doğum günü partisine göndermiş olacaktı.

GAZEL - Gerçek Olmasa BileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin